6.Bölüm

114 4 3
                                    

Medyada ki Eylül iyi okumalar.

Sabah gözlerimi baş ağrısıyla açmıştım evet odama güneş doğmuş ve bu beni rahatsız ediyordu ışığı sevmeyen biriydim hatta o kadar sevmiyordum ki odamın duvarlarını siyaha boyatmıştım bunu yaptırmam annemi ikna etmek ne kadar zaman aldığımı hatırlamıyorum bile.Yatağımda doğrulup tam yatağımın karşısında duran aynaya baktım gözlerimin altı şimiş saçlarım yolunmuş gibi darma dağındı derhal bu aynayı başka yere almalıydım her sabah bu görüntüyle karşılaşmak istemiyordum ne zaman Ilgaz'ı düşünmeden uyuduğum geceler başlarsa o zaman geri koyabilrdim çünkü o zaman bu kadar çökmüş gözükmeyecektim.Yatağımdan çıkıp banyoya gittim sıcak bir duş aldım kenndime gelmiştim saçımı tarayıp kuruttuktan sonra her zamanki gibi kabardı dağınık topuz yapıp odama gittim siyah tişörtümü ve kot pantolonumu giyinip çantamı alıp okula gittim evet yine berbat gözüküyorum ama artık hiç umrumda değil öncedende değildi ama dünden itibaren hiç olmamıştı artık aynalara küsüp hiç bakmıyacaktım nasıl gözüktüğüm umrumda değildi okula geldiğimde

'Bu ne hal kızım gece beşik mi salladın'

'ne varmış tipimde'

'evet bende onu diyorum hiç bir şey yok yüzün solmuş gözlerinin altı şişmiş ve saçların dağılmış'

'umrumda değil'

'ne olduğunu anlatacak mısın ' ahh bu kız bu kadar meraklı olmak zorunda mıydı yoruyordu beni.

'benim derse girmem lazım' diyip kaçar gibi sınıfa gittim. Yerime oturup kafamı sıraya koydum derse bitene kadar kafamı kaldırmadım.Yanıma kim oturuyo onu bile bilmiyordum ve merakta etmiyordum.Bu yaptığım saçmaydı belki o çocuk yüzünden kendimi hayattan soyutlamam hiç bir şeyi umursamam bunlar çok saçmaydı o bana ihanet etmemişti yada aldatmamıştı o kendine ihanet eden birine geri dönmüştü bu da onun ne kadar yüzsüz olduğunu gösterirdi ve benim yüzsüzlerle işim olmazdı ama yinede içimden onu pişman ettirmek ve ou unutup onun benim gibi canın acımasını istiyordum.Tama canın acımasını pekte istiyo sayılmazdım ama olsun yinede benim canımı acıttığını bilsin pişman olsun istiyordum onu severek kendime mi kötülük yapmıştım yoksa hayatıma mı sanki hayatım mükemmelmiş gibi bu ne saçma bi soruydu.Zil çalınca Eylül yanıma geldiğini belli ederek hayvan gibi dürdüp 'Hadi kalk uykucu ' dedi hadi ama rahat bırak beni ne güzel kendi halime düşünüyordum niye gelip bozuyosun ki.

'ne var '

'Ilgazı gördüm'

'Ee?'

'Kızım senin nerede olsuğunu sordu nasıl ee '

'Ben onu görmek istemiyorum'

'Peki' deyip şaşkın yüz ifadesiyle sınıftan çıktı.Sınıfı süzdüm kimseyi tanımıyordum kendimi çok yabancı hissetmiştim buraya ait değil gibiydim ki öyleydimde.Son derse girmiştik ve ders boştu sınıftakilerle tanışmayacağımı anlamış olacaklar ki yanıma bir kaç kişi gelip kendilerini tanıttılar gerçekten bana sıcak davranmışlardı gerçekten sonradan gelenleri her zaman dışlanır diye düşünürdüm ama gayet sıcak davranmışlardı.Hepsiyle tek tek tanışmıştım isimleri Zeynep Sıla Ceren tatlı kızlardı arkadaş olmamıştık ama tanışmıştık çünkü ben öyle herkesle hemen arkadaş olamazdım hemen sevemediğim gibi onu sevmiştim ama o değerini bilmemişti.Zİl çaldı çantamı alıp sınıftan çıktım. Karşimda onu görünce bişey diyemeden olduğum yerde kalmıştım.

SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin