Bugün için çok çalıştım bugün ilk görevimi alıyorum. Stajyerlik yaptığım zaman verilen görevler ayak işleriydi. Kötüleri yakalamak istiyorum cinayetlerin arkasında yatanı çözmek istiyorum. Aynı çocukluğumdaki gibiyim. Gidip ilk görevim için bilgi almalıyım.
Emre: Şef selamlar benim görev işi ne alemde?
Şef Eren: Burada burada.
Ve birden telefon çaldı. Şef garip bir yüze büründü. Bana dönerek:
Şef Eren: Emre sana başka bir görev vereceğim. Beğenir misin beğenmez misin o beni bağlamaz bir cinayet 2 kişi ölmüş ve bunu gören küçük bir çocuk var.
Görev aldığıma mı sevineyim yoksa görevde 2 kişinin ölüp küçücük bir çocuğun bunları gördüğüne mi üzüleyim?
Emre: Tamam Şef bu iş bende bütün detaylarına kadar araştıracağım.
Cinayetin işlendiği eve gittik ekiplerle. Yerde oturmuş kulaklarını kapayan bir kız vardı. O cinayeti gören kız olmalı.
Mustafa: Hoş geldin Emre.
Emre: Hoş buldum da bana bilgi verirseniz sevinirim ve cesetleri görebilir miyim?
Mustafa: Elimizde şuan hiç bilgi yok kıza sormaya korktuk o anı bir daha kafasında canlandırabilir diye. Cesetleri görebilirsin benimle gel.
Cesetleri görmeye gittik ve o an ne olduğunu anladım.
Emre: Kızın anılarında canlandırması şuan önemli değil bize bilgi vermesi gerekli.
Mustafa: Emre sen duygusuz musun 12 yaşında bir kız çocuğu o -
Emre: Erkek olunca yada yaşı farklı olunca ne değişiyor insan doğduğu zaman duyguya sahip olur ve 7 iken hissettiği duyguyu 70'in de de hisseder.
Mustafa: İyi tamam sen sor ben onu kırmak istemem.
Saçmalığa bak 2 ceset var elimizde ilk bakışta 2 kişiden biri öbürünü öldürüp intihar etmiş gibi duruyor ama gerçeği bulamamak aptallıktır! Kızın yanına gidip kızı dürtükledim.
Emre: Hey kız adın ne senin sana bir kaç şey sormam gerekli.
Asya: Be be ben Asya.
Emre: Memnun oldum Asya dışarıya gelir misin?
Asya: Ta ta tamam
Dışarı çıktık ardından bana dönerek:
Asya: An an annem iyi mi polis amca.
Emre: Kekelemeyi kes sahte olduğunu biliyorum.
Asya: Ne ne ne diyorsun polis amca.
Emre: Asya ben onlar gibi değilim benle düzgün konuş bir şeyi saklamak için eğer ki böyle konuşuyorsan sakladığın şeyi ben biliyorum onlar bilmiyor onlara karşı öyle konuş istersen beni alakadar etmez tabii de.
Asya: Sakladığım şey neymiş merak ettim açıkçası
Emre: Ben bilemem artık sen saklıyorsun sonuçta sadece ne olduğunu buldum nerede olduğunu değil. Neyse bana cinayet hakkında bilgi verir misin?
Asya: Verebilirim. Ben odamda oturuyordum ve birden salondan kavga sesleri gelmeye başladı bende salona gittim. Babamın elinde bıçak vardı. Korktum ve bir koltuğun arkasına saklandım. Babam annemi ittirdi ve onu bıçakladı çok çok fazla kez. Sonra babam bana seslendi ''Gel buraya seninle işim var annene benzeyeceksin'' dedi. Beni de öldürmeye çalışacağını anladım ve koltuğun arkasından çıkmadım babam kalkıp beni aramaya başladı. Her yer annemin kanı olmuştu. Babam beni bulamadı ve boynundan bıçağı sokup kendini öldürdü.
Dediğin gibi bir şey yaşanmadığına eminim BAYAN YALANCI!
Emre: Demek öyle oldu senin adına üzüldüm ama ölmediğin içinde çok mutluyum.
Mustafa: Emre ne yapıyorsunuz burada?
Emre: Konuşuyorduk Asya ile.
Mustafa bana yaklaşıp kısık sesle:
Mustafa: Bir şeyler söyleyebildi mi?
Emre: Bülbül gibi öttü.
Ve birden bir ses yükseldi.
Neslihan: ABLAM ABLAM BENİM ABLAM ABLAMA NE YAPTILAR ABLAM!
Asya: Teyze teyze teyzem!
Neslihan: Asya ne oldu annene söyle bana söyle teyzene kızım
Asya: Annemi babam öldürdü sonra kendisi intihar etti teyze.
Neslihan: Teyzecim gel bu bu buraya.
Sonrasında sarıldılar. Üzülmüş görünüyordu teyzesi o yüzden ablasından tek kalan şeye sarıldı acaba gerçeği bilse yüzüne yine bakıp yine ona sarılır mıydı?
Emre: Neslihan Hanım doğru mu?
Neslihan: Evet benim ablam gerçekten öldü mü beyefendi?
Emre: Eren Bey Neslihan Hanımla ilgilenin lütfen
Eren: Neslihan Hanım gelir misiniz?
Emre: Asya seninle konuşmam gereken şeyler var.
Asya: Benim ile ne konuşacaksın beni mi suçlayacaksın.
Bir şey demedim sessiz ve hiç kimsenin bizi duyamayacağı bir yere geçtik.
Emre: Ailen ile ne sorunun olduğunu bilmiyorum şuanda ne olduğu pek umrumda değil sana tek diyeceğim güzel yalan söyle illa yalan söylediğini anlayacak kişiler var.
Asya: Nerede yalan söyledim ben eğerki anladıysan söyle?
Emre: Benle konuşmaya başladığında annem iyi mi dedin ama olayı anlattığında ve teyzenle konuştuğunda annem öldü babam onu öldürüp kendini öldürdü dedin.
Asya: Bunu hiç düşünmedim.
Emre: Yalan söyleyemiyorsun ama delilleri güzelce saklamışsın.
Asya: Beni şikayet edecek misin et hadi söyle şefine söyle beni ıslahevine yollasınlar yetmezse akıl hastanesine yollasınlar pişman değilim delirdim tamam mı manyak biriyim ben ailemi katlettim çok mutluyum öldükleri için teyzemin yalan ağlamasını görünce onuda öldürmek istedim.
Emre: Eldivenleri nasıl erittin bu cidden çok merak ettiğim bir şey çok akıllı birine benziyorsun.
Asya: SUS ANLATMAYI BIRAK ŞEFİNİ ÇAĞIR SÖYLE BENİM YAPTIĞIMI ANLAT ONA.
Emre: Biliyor musun bu benim ilk görevim?
Asya: YETER KES SESİNİ SENİ DE ÖLDÜRÜRÜM!
Emre: Öyle bir şey yapmayacağını biliyorum aptal değilim ben.
Asya: SÖYLESENE ARTIK!
Asya'nın elinden tuttum. Kısık bir sesle "Sen sakın konuşma konuşamıyormuş gibi davran." Dedim
Asya şaşkına döndü yüzü düştü ve tamamen sustu. Ona neden yardım ettim ki şimdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil
Mystery / ThrillerKendi Hikayemdir! 24 yaşında İstanbul da polislik görevine başlayan Emre'nin ilk görevinin arkasında yatan gerçek sır ve bu sırrı sadece 1 bakışta anlayabilecek 2 insan.