23 Ocak 2021:
Altı kişi de yağmurun atışırmaya başladığı karanlık ormandaydı. Korkuyla evden çıkar çıkmaz ne yapıcaklarını bilememişler ve 2 katlı krem evin yakınında olan büyük ve kasvetli ormana doğru koşmuşlardı. Şehrin ışıkları kayboluncaya kadar koştular.
Artık ayakları onları taşımaz hale gelince, en önde koşan uzun boylu çocuk durup, diğerlerine döndü, onun durmasıyla diğerleride durup nefeslenmeye başladılar. Bu arada yağmur bastırmış ve saçlarıyla beraber kıyafetleride iyice ıslanmaya başlamıştı. Nefeslenip ellerini saçlarına götürdü ve önüne gelen tutamları arkaya doğru itti. Diğerlerinin yüzüne doğru baktı. Hepsi nefes nefese kalmıştı. Yüzlerindeki korku ve dehşet çok belliydi. Kendisinin de onlardan bi farkı yoktu titrememek ve ağlamamak için zor duruyordu.
Ama birinin ne yapmalarına karar vermesi için konuyu açması gerekiyordu ve herkes gözlerini birbirinden kaçırıyordu. Anlaşılan
Konuyu açması gereken kişi kendisiydi."Ne yapıcağız?" Sesindeki güçsüzlük ve korku fazlasıyla belli oluyordu.
"Ne yapacağımız gayet basit." Ses gözlüklü ve digerlerine göre daha küçük olan kişiden gelince kafasını ona çevirdi. Sesi kendinden emin ve tok'tu. Gözlüklü çocuk ise ciğerlerindeki hava sanki yetmiyormuş gibi derin bir nefes alıp devam etti;
"Cesetten kurtulmalıyız"
🍂
7 Eylül 2020:
Okulun yanındaki kafe de durup kendine soğuk bir kahve aldıktan sonra yeşil ağaçların kapladığı yolda müzik dinleyerek okula yürümeye başladı.Bugün hayalindeki üniversitenin ve yine hayalindeki bölümün ilk günüydü. Kazanmak için çok çalışmıştı ama pek zorlandığı söylenemezdi, çünkü zeka seviyesi ortalamanın üstündeydi.
Okula az bir mesafe kala ilerisinde siyah, parlak ve fazlasıyla pahalı olduğu belli olan bir araba durdu. Ve arka kapısından kendisi kadar olmasa da uzun boylu, geniş omuzlu birisi indi.
Pahalı olduğu belli olan siyah bir pantalon ve ilk üç düğmesi açık, beyaz bi gömlek giymişti. Çantasını omzuna asarken, içinden siyah çüzdanı yere düştü.
Namjoon bunu görünce adımlarını hızlandırıp yerden cüzdanı aldı. Ve yine hızlanıp, öndeki çocuğa yetişmeye çalıştı.
"Hey, bakar mısınız?" Öndeki çocuk kalın ve tok bir ses duyunca arkasını döndü.
Karşısında kendisinden uzun, gri saçlı çocuğu görünce neden ona seslendiğini sorucaktı ki elinde siyah ve kendisininkinin aynısı olan bir cüzdan görünce, refleks olarak eli çantasına gitmiş ve cüzdanını aramıştı. Ama cüzdanı çantasında yoktu.
"Arkanızdan gelirken gördüm. Cüzdanınız çantanızdan düştü de." Gülümseyip elindeki cüzdanı karşısındaki cocuğa uzattı.
"Cidden çok teşekkür ederim. Çok naziksiniz" deyip Namjoon'un önünde eğildi.
İkisi de yürümeye başladılar, lakin yan yana aynı yöne doğru gittikleri için durum biraz garipleşmişti.
Biraz daha yürüdükten sonra hala yolları ayrılmamıştı. Namjoon yanındaki çocuktan kıkırdama sesleri gelince kafasını ona çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thunder (Ara Verildi)
FanfictionAltı kişi de yağmurun atışırmaya başladığı karanlık ormandaydı. Korkuyla evden çıkar çıkmaz ne yapıcaklarını bilememişler ve 2 katlı krem evin yakınında olan büyük ve kasvetli ormana doğru koşmuşlardı. Şehrin ışıkları kayboluncaya kadar koştular. ...