1.Kısımın sonuna gelmiş bulunmaktayız ve açıkçası bu kısım benim için en zorlayıcı kısımdı. Çoğu bölüm karakterlerle tanışma ve olay örgüsünü tamamlaması için konuları açıklamakla geçti, umarım sizin için bu bölümler sıkıcı olmamıştır. Notu uzun tutmak istemiyorum ama ikinci kısım çok daha olaylı olucak o yüzden lütfen okumayı bırakmayın ajsfkjasfaj
Jisung boğazındaki acı ile kıvranıyordu. Minho yu bulmak için elini uzattı ancak eli yumuşak bir zeminde kaldı. Hissettiği yumuşak his oldukça anlamsız geldi, suyun içinde ne olabilirdi ki? Kendini gözlerini açmaya zorladı. Görüntü netleştikçe vücudundaki acı da azalıyordu. Görüntü tamamen netleştiğinde şok içinde etrafına baktı.
Gemideki odasında yatağındaydı. Bir kaç saniye beyni çalışmayı durdurdu. Derin nefesler alıp kendine gelmeye çalıştı. Eğer o buradaysa Minho neredeydi, Ires ne durumdaydı. Ires in tamamen aklına gelmesi ile kendini yataktan aşağı atarken buldu. Ires i kontrol etmesi gerekiyordu.
Yataktan indiği gibi odayı gözleri ile taradı. Ires oda da yoktu. Bir kaç saniye iyice panik yaşadı. Gemiden birini bulup durumu sormalıydı. Kapıya yöneldi ancak o anda kapı açıldı.
Minho tamamen sağlam bir şekilde karşısında duruyordu. Yaralarının hiçbiri yoktu. Jisung şok içinde ona baktı.
"Wankaların olduğu mağa..." minho konuşurken jisung yanına doğru ilerleyip ona sıkıca sarıldı. Ne olduğunu anlamıyordu ama minho ya tekrar sarılmak onu rahatlatmıştı.
"En son suya düştüğümüzü hatırlıyorum ve gerisi yok" dedi. Hala sarılmayı bozmamıştı. Yaşadığı korku ona yetmişti ve şimdi imkanı varken bırakmak istemiyordu.
"Ires in sürüklenerek başka yere götürüldüğünü gördüm , Wanka bana saldırdı ve devamını buğlu hatırlıyorum. Yüzünü gördüm yanımda olduğunu biliyordum ama bilincim tam olarak açık değildi"
"İkimiz de aynı rüyayı görmüş olamayız, diğerlerini bulup kontrol edelim ama önce " dedi ve minho yu kendine çekti. Kısa bir süre içinde dudakları birleşmişti. Birbirine çarpan dudaklar minho nun da karşılık vermesiyle hareket etmeye başladı. Jisung ellerini minhonun beline indirdi ve sıkıca kendine çekti. Bu hareketi ile minho ellerini jisungun yüzüne koymuş ve öpüşmeyi daha derin hale getirmişti. Minho nun ağzını aralamasıyla dilini de öpüşmeye dahil etti. Bir süre daha yarın yokmuşcasına öpüşmeye devam ettiler.
Kapıdan gelen ses ile dudakları birbirinden ayrıldı.
"Özel hayata saygı ama acaba kaç dakika öpüşmeyi düşünüyorsunuz?" bu cümleyi söyleyen ıres di . Şok içinde Ires e baktılar.
"Sen herhangi bir şey hatırlıyor musun?" dedi minho.
"Ne hakkında öpüşmeniz mi? umarım sizi ilk ve son basışım olur. Jisung un dilini bir daha boğazında görmek istemiyorum."" Tam olarak hangi gündeyiz?" şok içinde sordu jisung.
"Göreve gideceğimiz günü mü unuttun"
"Pekala neden sen odaya geçmiyorsun minho ve benim konuşmamız gereken şeyler var"Hızlıca odayı terk ettiler. Biraz ilerledikten sonra jisung un sürekli saklandığı kısmı gelmişlerdi.
"Eğer o gün hiç yaşanmadıysa, başımıza gelecekleri biliyoruz" dedi minho yere otururken. Jisung da yanına oturdu ve minho nun elini tuttu.
"Ires ya da senin tekrar o duruma gelmene izin veremem"
"Peki ne yapıcaz?
" Yapabileceğimiz en mantıklı şey Ires in görevde ölmemesini sağlamak ve o mağaraya hiç girmemek"
"Ama görev , eğer gezegene inerse her türlü mağaraya girer"
"Gemiyi kullanmayı biliyor musun?"
"Evet ama neden?"
"Çünkü Ires burada kalıyor, bir şekilde burada kalmasını sağlarsak ölmez." bir süre bakıştılar ve minho jisung un elini daa sıkı tuttu."Dafni yi burada tek başına bırakamam"
"Biliyorum" boşta kalan elini minho nun yanağına koydu." Seni senden vazgeçemeyeceğim kadar önemsiyorum biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum"...........................
Gemiye binmek için kıyafetlerini giyerken jisung geçen seferki gibi gergin değildi.
"İlk sefer için fazla rahat değil misin? ayrıca ıres bir saat içinde çok kötü kusmaya başlamış ve kendinde değilmiş ikiniz idare edebileceğinize emin misiniz?" diye sordu wa."Tabi ki minho daha önce görevlere katılmış, hallederiz yani" dedi. Ires e revirden çaldıkları ilaçlardan ufak bir karışım yaptıklarını söyleyemedi ya da gizli bir şekilde dafni yi gemiye soktuklarını. Sanki hiçbir sorun yokmuş gibi yapabileceklerini söyleyip gülümsedi.
"Pekala, her şey tamam, dönmeniz için verilen süre 1 gün, sonrasında en fazla yarım gün daha oyalarım ama siz bir günü aşmamaya çalışın" wa endişeli bir şekilde konuştuğunda jisung sadece kafasını salladı ve onu gemide bekleyen minho nun yanına ilerledi.
.........................
Gemi gezegene iniş yaptığında Minho kapıyı açmak için kalktı. Jisung da ona eşlik etti ve bu sırada dafni yi kucağına aldı. Kapıyı açtığı zaman buz gezegeninin o güzel manzarasıyla tekrar yüz yüze geldi.
" Woaa bunların hepsi kar mı ?"
"Hayır daf çoğu buz "
"Biraz vaktimiz var oynamak ister misin?" dafni yi yere indirirken sordu. Çocuk heycanlı bir şekilde kendini yere attı.
"Eveeeet"Bir süre dafni ile karda oynadılar. İleriden geminin motorunun sesi gelmeye başladığında jisung çantalarını aldı ve hep birlikte gemiye doğru yürümeye başladılar. Jisung geminin tam olarak nerede duracağını biliyordu ve tahmin ettiği gibi aynı yerdeydi.
Geminin yanına geldiklerinde geçen sefer tanıştığı çocuk etrafta yoktu. Geminin kapısı açıldı ve çocuk dışarı çıktı.
" Burada ne yapıyorsunuz?" görünüşü ve kıyafetleri önceki ile aynıydı, tavrının da aynı olacağını düşünerek açıklama yapması gerektiğini düşündü.
" Görevde arkadaşların öldü değil mi? Bizde aynı göreve geldik ancak görev tehlikeli olduğu için katılmak istemiyoruz ve kendi gemimize de dönemeyiz."
Jisung un sözlerini sakince dinledi çocuk.
"Adınız ne ?"
"Ben jisung ve yanımdakiler de mingo ve dafni"
"Pekala , bende felix. Haritacıyım ve benle gelmek istiyorsanız gemiyi az önce çaldığımı belirtmek isterim.""Buradan çıktığımız sürece sorun değil"
"Pekala size yardım ederim ancak karşılıksız iş pek benim olayım değil, yolda sizin neler yapabileceğinizi tartışırız."
Felix ile gemiye bindiler. Arka kısımda Minho ile yan yana oturuyorlardı ve dafni minho nun kucağındaydı. Minho uzandı ellerini birleştirdi. Jisung ona gülümsedi ve başını omuzuna koydu. Minho nun yanında yaşadığı sürece nerede olduğu önemli değildi. Başına gelen garip olayları bile umursamıyordu. Eğer minho ile yaşaması için tekrar bir şans verildiyse, bunu sonuna kadar kullanacaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/268770643-288-k970313.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Stars // Minsung
FanfictionSTAR WARS UNIVERSE MİNSUNG FANFİC Jisung başına geleceklerden habersiz yaşayan bir çocuktu. Başına gelenlerden sonra aynı çocuk olarak kalabilecek miydi? Kitabın önceki adı The Gift Day