half a man

803 33 6
                                    

info: Loki'ye aşkını itiraf ediyorsun ama o kendini bile sevmezken seni nasıl sevebilir ki? 

uyarılar: üzüntü 

"Loki lütfen bir şey söyler misin?" sana sonsuz gibi gelen süre boyunca hiçbir şey söylemeyince endişelenmeye başlamıştın. Loki'den kuleye geldiği ilk günden beri hoşlanıyordun. onunla konuşmaya çalıştığında seni ilk başlarda terslese de pes etmemiştin. bir süre böyle devam ettikten sonra sonunda senin onunla konuşmaya çalışma girişimlerine cevap vermeye başlamıştı ve birlikte bir şeyler yapmaya başlamıştınız. birlikte kitap okuyor, yürüyüşlere çıkıyor ya da bir şeyler izliyordunuz. iyi giden bir arkadaşlığınız vardı. ama sen hep daha fazlasının olmasını diliyordun. Loki bu durumun farkındaydı ve sana umut veren hareketler yapmaktan kaçınıyordu. en sonunda hislerini ona söylediğinde bunun başarısız olduğunu anlamıştı. 

"beni mi seviyorsun gerçekten? onca varlık içinden beni mi?" Loki en başından beri kendisinden hoşlandığını bilse de söylediklerin karşısında şaşırmadan edememişti. ona karşı olan hislerinin bu kadar büyük olduğunu bilmiyordu. aslında daha doğrusu senin onun hakkında yanıldığını düşünüyordu ve bunun geçici bir şey olduğunu ya da yanlış bir anlaşılma olduğunu umuyordu. ama sen buna karşın duygularından çok emindin. onunla geçen her bir dakika sadece karnında değil vücudunun her bir uzvunda uçuşan kelebekleri engelleyemiyordun. onunla göz göze geldiğin her an kalbinin hızlanması elinde olan bir şey değildi. 

Loki'nin sorusuna kaşlarını çattın. "Loki...evet seni seviyorum çünkü bunu hak ediyorsun. kendi değerini çok küçük görüyorsun. seni çok uzun süredir tanımıyorum ama içindekini görebiliyorum." ona biraz daha yaklaşıp elini yanağına koymak istedin ama o eline tiksintiyle bakıp geri çekildi. hareketine karşı afalladın. duygusal biri olmamana rağmen gözlerinin dolmasını engelleyemediğin gibi kalbinin kırılmasını da engelleyemedin. elini hızla geri çekip birkaç adım uzaklaştın. dolu gözlerini görmemesi için bakışlarını zemine sabitledin. 

"kim olduğumu bilmiyorsun, neler yaşadığımı bilmiyorsun. hayatım boyunca kimseden sevgi görmedim ben... sevgi ne demek onu bile bilmiyorum belki. şimdi söyle bana senin sevgine nasıl inanmamı bekliyorsun? tüm hayatım boyunca herkes yaptıklarım yüzünden benden nefret etti, hala ediyorlar. ben bile yaptıklarım yüzünden kendimi affedemezken, kendimden nefret ederken, ben bile kendimi sevmezken seni nasıl sevebilirim, sana verebileceğim hiçbir şeyim yok y/n." 

söylediklerini sabırla dinledikten sonra acı bir gülümsemeyle ona baktın. yüzündeki duyguları okuyamıyordun. hiçbir zaman okuyamamıştın zaten. sana kendini hiç açmamıştı. dediği gibi kim olduğunu bilmiyordun. onu sadece sana gösterdiği kadar tanıyordun. sana daha önce hayatıyla ilgili bir şeyler anlatmaktan hep kaçınmıştı. Thor'un anlattıkları dışında gerçekten onun hakkında bir şey bilmediğini fark ettin. olayları hiç ondan dinlememiştin. 

"sorun değil, Loki. eğer izin verseydin sana sevgiyi öğretebilirdim, sana kendini sevmeyi öğretebilirdim ama görünen o ki bu imkansız çünkü bana izin vermiyorsun. bana karşı aynı hisleri beslemediğini tahmin etmeliydim. seni sevdiğim için pişman değilim ve bunun geçici olduğunu da sanmıyorum. yine de teşekkür ederim, muhteşem arkadaşlığın için." konuşurken gözyaşlarının akmaması ve sesinin bozulmaması için çok çaba göstermiştin. gözyaşlarından birkaç tanesi akarken karanlık balkonda Loki'nin görmeyeceğini sandın. ay ışığında parlayan birkaç damlayı tabii ki görmüştü. Loki'nin içinde bir anlığına tuhaf bir duygu oluştu ama tanrı bunu göz ardı etti. her zamanki gibi. 

daha fazla onun yanında olmak istemedin. çünkü bu artık sana acı veriyordu. sana karşı senin hissettiklerini hissetmediğini bilmek, bilmemekten çok daha fazla acı veriyordu. terastan çıkıp odana giderken artık gözyaşlarının akmasına izin verdin. görüşün bulanıklaşmıştı ama ilerlemeye devam ettin. hıçkırıklarının en azından daha sessiz çıkması için elini ağzına kapatmıştın. 

𝖑𝖔𝖐𝖎 𝖑𝖆𝖚𝖋𝖊𝖞𝖘𝖔𝖓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin