Telefonu çantamdan çıkardım ve hoparlöre aldım
Jessica: evet Draco?
Draco: hadi gel uçak kalkacak
Jessica: vedalaşmam için yarım saat veren sizsiniz. Uçak kalkabilir benim sorunum değil
Draco: ya kızım kafayı mı yedin sen! Babam deliriyor
Jessica: üzgünüm , beni adam yerine koyun o zaman
Telefonu yüzüne kapadım
Tom: sen... Beni seviyor musun?
Jessica: ... maalesef evet
Tom: maalesef mi?
Jessica: uzun mesafe ilişkisi bana göre değil , ilişki bile benlik birşey değil
Tom: çık benimle
Tom'un dudağına tekrar küçük bir öpücük kondurdum
Jessica: kendine iyi bak
Tom: İngiltere'ye varınca ara
Onaylayıp kaykayımla eve doğru gitmeye başladım. Yolda kaidanı gördüm yanıma geldi ve beraber sürmeye başladık
Kaidan: nasılsın?
Jessica: sen?
Kaidan: üzgünüm... Çünkü sen üzgünken seni öldürmek için planlar yapamıyorum
Hafif sırıttım bu dediği komiğime gitmişti
Jessica: üzgünüm kaidan ama beni öldüremeyeceksin. İngiltere'ye taşınıyorum
Kaidan: tüh be! Birdaha ki sefere güzelim
Jessica:...
Kaidan: sana söz veriyorum sizin evinize taşınan kişinin bir kızı varsa onu öldüreceğim
Jessica: salak salak konuşma. Havaalanına yetişmem gerek . Kendine iyi bak
Kaidan: sende Jessica , umarım mutlu olursun
Gülümsedim ve Son hızımla havaalanına sürdüm . 20 dakika sonra havaalanına geldim ve beni sinirle bekleyen babam ve dracoyu gördüm ve yanlarına gittim
Josh: neredesin sen?!
Jessica: sevgilimin yanındaydım
Josh: ne sevgilisi?
Jessica: of ciddi misin? Arkadaşlarımla vedalaştım işte
Josh: sayende uçak kaçtı
Jessica: tüh ya çok üzüldüm
Josh: özel uçak ile gidiyoruz
Jessica: özel uçaklık paran vardı madem neden beni aceleye getirttin?
Josh: yürü Jessica
(...)
Uçağa binmiş uçuyorduk
Josh: sakın Narcissa'ya kötü birşey deme , o iyi bir insan
Jessica: ikinci kadın olmak nasıl bir duygu soracağım ona
Draco: annem ile düzgün konuş!
Jessica: yalan mı? Senin annen babamı ayartmadı mı?!
Draco: ya baban ayarttıysa!?
Jessica: iğrenç insanlar...
Josh: Jessica kes sesini!
Jessica: kesmiyorum
Bana tekrar vurmak için elini kaldırdı ama bu sefer elinl tuttum
Jessica: sakın bana vurmaya kalkışma Josh Parker
Sinirle elini çekti ve bana kinle baktı
(...)
Uçaktan indik ve eve gitmek için bir arabaya bindik
Josh: Ee Draco kanadayı beğendin mi?
Draco: gezmedim ki
Josh: birdaha ki gelişimizde gezeriz
Hemen lafa atladım
Jessica: kanada'ya tekrar gelecek miyiz?
Josh: tabiki! Senin kanada'da arkadaşların var sonuçta. Yılların o ülkede geçti ve gidip görmeye hakkın var.
Jessica: tek başıma evimde kalabilirdim
Draco: yine aynı muhabbeti mi yapacaksın?
Jessica: sanane?
Josh: Jessica... Ben sana vurmaya çalıştığım için çok özür dilerim
Jessica:...
Josh: gerginim ve seni görmeyi beklemiyordum
Jessica: o zaman beni vicdanın için yanına aldın öyle mi?
Josh: hayır benim kızımsın sen
Jessica: hayır. Sen 4 yıldır bunun babasısın
Dracoya bakarak söyledim
Josh: kızım-
Şoför: efendim , geldik inebiliriz
Hepimiz indik , karşımda kocaman bir malikane vardı. Benim evim de büyük müstakil bir evdi ama bu kadar büyük değildi
Draco: beğendin mi evimizi?
Jessica: Beğenmedim evinizi
Eve girdik ve Draco bir kadına sarıldı , sanırım Narcissa buydu
Draco: Anne , seni özlemişim
Kadın dracoya sarılmayı bıraktı ve bana doğru geldi
Narcissa: ne güzel bir kız
Josh: dimi , çok güzel benim kızım
Jessica: anneme çekmişim
Babamın sinirli suratına baktım. Onları çıldırtmaya bayılıyorum
Narcissa:... Hoşgeldin Jessica. Draco , Jessica'ya odasını göster tatlım
Draco: gel benimle
Merdivenlerden çıktık ve bir odaya girdik. Güzel ve geniş bir odaydı
Jessica: bok gibiymiş
Draco: bak Jessica. Ters cevaplar verip durma
Jessica: sadece fikrimi belirttim
Draco: sakın bana olumsuz şeyler yapma
Jessica: yok ya?
Draco: seni doğduğuna pişman ederim
Jessica: burada kalmaya meraklı olduğumu mu düşünüyorsun?
Draco: evi beğendin. Hazır paraya ve mirasa da kondun
Jessica: ne saçmalıyorsun sen lan? Paranız umurumda değil