Kan'~

614 40 7
                                    

FLASHBACK



Lisa her zaman ki gibi okula gitmek için erkenden kalkıp hazırlanmaya başlamıştı. Liseye gidiyordu.

Hoşlandığı bir çocuk vardı ama bunu sadece Jennie'ye söylemişti. Nedeni aslında çok klişe ama Jennie'ye daha yakın hissettiği için sadece ona söylemeyi tercih etti.

Kahvaltısını yapıp her Perşembe günü olduğu gibi yine en sevdiği ayakkabılarını giymek için kapıya doğru ilerliyordu.

Kızarla aynı ülkede ve şehirde de olmadıkları için hoşlandığı kişiyi sadece anlatabilmişti..

Ama sadece Jennie'nin bilmesini sorun etmiyordu Lisa.

...

Lisa okula girmişti ve yine o meraklı gözleriyle Suho'yu arıyordu.

Tam okula gelmediğini belki de hasta olduğunu düşünmeye başlayacağı zaman kapıdan Suho içeri girdi fakat Lisa onu görmemişti. Çünkü arkasındaydı.

"Pardon?"

"Buyr- S-suho?"

"Ah tanışıyor muyuz?"

"Aslında.. hayır, siz ne- pardon sen ne soracaktın?"

Bir gülücüğü Lisa'yı zaten etkilemişti.

"İstediğin gibi hitap edebilirsin, neyse öhm ben şey ee.. 11-A sınıfını arıyorum da tam olarak nerede?"

"11-A mı?"

"Evet?"

"Ben 11-A' dayım."

"Oh öyle mi? O zaman beni sınıfınıza götürür müsün?"

"Peki."

Lisa'yla Suho konuşarak sınıfa doğru adımlıyorlardı.

"Sen niye sormuştun ki?"

"Şey.."

"Ah pardon haddimi aştım istediğini yapabilirsin. Sonra görüşürüz!"

"Görüşürüz Lisa!"

Lisa sınıfta ki yerine geçip oturmuştu ve Suho'da kendi sınıfına gitmişti.

Lisa'nın içinde kelebekler uçuşuyordu fakat Suho'nun gerçek yüzünü bilmiyordu.

...

Dersler bitmişti Lisa okulun bir arka sokağından eve doğru yavaş adımlarla yürüyordu. Kendini takip ediliyormuş gibi hissediyordu fakat ne zaman arkasına dönüp baksa kimse yoktu.

Bir daha arkasına dönüp baktı ve yine kimse yoktu ama önüne döndüğünde, önünde Suho'yu nefes nefese görmeyi beklemiyordu.

"L-lisa."

"E-efendim?"

"Ah akciğerlerim patlayacak!!"

"Ne!?"

Suho doğrulup Lisa'ya mecazi bir cümle kurduğunu anlattıktan sonra bir kafede oturmaya da ikna etmişti Suho.

Ona yakın olmaya çalışıyordu çünkü Lisa'nın ondan hoşlandığını biliyordu. Ve bunu kullanacaktı.

5 hafta sonra

Artık Lisa'yla Suho aynı kızlar kadar yakındılar.

Birbirlerinin evine bile gitmeye başlamıştılar. Lisa ona çok güveniyordu.

Suho'ysa, o.. onun bir ş*refsizden farkı yoktu. Sadece kendini düşünen biri ve bencil kelimesinin insana bürünmüş haliydi tamamen.

Bir zaman sonra Lisa bir gün Suho'nun evine gitmişti güya proje ödevini yapacaklardı ama Suho'nun niyeti farklıydı.

Lisa gelince dış kapıyı kilitledi farkettirmeden. Ona bir şeyler ikram edip yine güya proje ödevi yapıyorlardı.

Lisa 5-10 dakika sonra başının dönmeye başladığını eve gitmesi gerektiğini söyleyip gitmek istediğini söylemişti sadece..

Ama psikopat Suho buna izin vermeyip Lisa'yı bayıltmaya çalışmıştı.

Lisa'nın çok şiddetli bir şekilde başı dönüyordu. Etraf çok dönüyordu. Kaçmaya çalışıyor fakat sanki yer yerinden oynuyordu.

En sonunda Suho onh yakaladı fakat yakalamak için koku değil vazo kullanmıştı..

Vazo Lisa'nın kafasına gelmişti ve kanlar içinde yere düştü. Kafası daha çok ağrımaya başlamıştı.

Öleceğini sanıyordu bu yüzden son kez Tanrı'ya dua etti ;

"Tanrım, ailemi ve kızları k-koru. Onlar b-benim her şe-"

Bilincini kaybetmişti.

Suho ise orada gülüyordu.

"Lalisa Manoban! Kanın bana zevk veriyor!"

"Kanını içerken zevk alacağım!"

BU NEYDEN BAHSEDİYORDU?

Lisa bunları duyuyordu ama son rüyası sandığı düşte..



♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤


𝑨𝒎𝒐𝒓 𝑽𝒆𝒓𝒅𝒂𝒅𝒆𝒓𝒐  |  JiRosé Texting'~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin