Carcinoma

3

" Bunu yapmak zorunda değilsin Jaebeom. "

" Beraber aşacağımız engellerden sadece biri bu. "

Genç adam omuzlarını derin bir nefesle beraber düşüren sevgilisinin saçlarından öptü biraz eğilerek.

" Umutsuzluğa kapılmak yok demiştik birbirimize en son. Unuttun mu ? "

Kafasını hayır anlamında salladı genç kız. Bu konuşmayı neredeyse her gün yapıyorlardı.

Genç adam elindeki tıraş makinesiyle aynadan önünde sandalyede oturan sevgilisine baktı ve gülümsedi sırf iyi hissetsin diye fakat o da biliyordu iyi hissedememesinin elinde olamayacağını.

Genç kız uzun , dalgalı ve siyah olan saçlarını çok seviyordu. Saçlarını nadiren toplardı ki bu sadece aşırı bunaltıcı havalarda olurdu. Şimdiyse saçlarının köküne kadar gideceğini görmek onun için zordu.

" Başlıyorum. "

Genç kız kafa sallamakla yetindi ve ardından tıraş makinesinin mekanik sesi tüm banyoyu kapladı.

Genç adam sevgilisinin çenesinden tutup kafasını yukarıya doğru hizaladı ve saçlarını kazımaya başladı. Sevgilisinin çenesini tutan eline gözyaşları geldiğinde makineyi durdurdu ve kenara koyup önüne eğili.

" Yapma böyle. Kendini çok yıpratıyorsun. Saçlarını bağışlıyormuş gibi düşün. Hem istersen - "

" Saçlarımı benim gibi birine bağışlıyormuş gibi mi düşüneyim ! "

" Bunu kastetmek istemedim... "

" ... "

" Özür dilerim. "

Genç kız derin bir nefes aldı ve uzun zamandır beynini dolduran düşünceleri çıkartıverdi yuva yaptıkları yerden.

" Jaebeom , gidebilirsin. Gerçekten kırılmam. "

" Yine mi bu saçma konu ! " diyerek ayağa kalktı genç adam ve saçlarını elinden geçirdikten sonra sinirle bir nefes verdi.

" Neden anlamıyorsun ? Sana acıdığım için yanında kalmıyorum ya da seni terk edersem hastalığın ilerler diye bir düşünce yok beynimde. Seni sevdiğim için yanında kalıyorum. "

Genç adam tekrardan eğildi sevgilisinin önüne ve kollarını tutup kısa bir sarsmadan sonra konuşmaya devam etti.

" Beynimdeki tek düşünce seni sevdiğim. Bitti. Bu konu bir daha açılmayacak. "

Genç kız sinirlendi. Sevgilisi anlamıyordu onu. Ayağa kalktı.

" Bu konu ben yaşadığım sürece kapanmayacak ! "

" O zaman ilerideki torunlarımızla da konuşursun bu konuyu. Oturup masal gibi dinlerler. Şimdi otur da işimi bitireyim. "

Genç kız pes etmişlikle otururken fısıldadı.

" Anlamıyorsun. "

" Seni duyabiliyorum. "

Genç kız omuz silkti. Sonrasında oluşacak sessizliği tıraş makinesinin mekanik sesi doldurdu.

Genç kız düşen her bir saç tutamını gözyaşlarıyla izledi. Sürekli uçurumun kenarında olduğunu hatırlamak onu çok yormuştu.

Genç kız artık ağladığında yüzünü saklayan , küçük kuzeninin çekiştirdiği ve sevgilisinin öpmeye doyamadığı saçlara sahip değildi.

Genç adam tıraş makinesini mermere bıraktı ve sevgilisinin kafasını kaldırıp kendi yansımasına bakmasını sağladı. Sevgilisinin yüzünü buruşturduğunu görünce göz devirmeden edemedi.

" Çok güzelsin. Her halinle ... "

" Ya , ne demezsin ! "

Genç kız alayla karışık bir kıkırtı bıraktı aynadaki yansımasına bakarak. Yüzünü tekrar buruşturdu. Kendini beğenmedi ve sevgilisinin yanında durmak istemedi. Ayağa kalkıp gidecekti ki genç adam kızı kolundan tutup kendine döndürdü.

" Daha bitmedi. "

Daha ne vardı ki ?

Genç adan kendi üstünü çıkardıktan sonra daha demin mermere bıraktığı tıraş makinesini alıp sevgilisine uzattı.

" Sıra sende. "

" Jae- "

" Engelleri beraber aşacağız diye boşuna demiyorum. "

" Jaebeom , ben ... seni seviyorum. "

Genç kız sevgilisine sarıldı. Sevgilisi onu kucağına aldıktan sonra sandalyeye oturdu.

" Başla bakalım. "

Genç kız makineyi nasıl kullanması gerektiğini öğrendikten sonra sevgilisinin kafasının ön kısmını kazımaya başladı onun kucağındayken. Sonra sıra arka tarafa geldiğinde ayağa kalktı ve sevgilisinin arkasına geçerek orayı kazımaya başladı gülümsemesine engel olamayarak.

O kadar şeyden sonra kendisi yalnız hissetmesin diye saçını kazıması onun için paha biçilemez bir mutluluktu. Sevgilisi her daim yanında olacaktı. Sonunda anladı bunu.

Genç adamsa uzun zamandır gülmeyen fakat şimdi kendisine engel olamayan sevgilisine bakmaya doyamadı. Özlemişti gülmesini.