lets love tonight

50 3 1
                                    

"Sorun ne biliyor musun, asla çözüme gitmiyorsun -işte sen bu kadar korkaksın! Tek bir ayrıntıyı öyle noktalara sürüklüyorsun ki kendi kafanın içinde, bunun farkında bile olmuyorsun ve ben dışarıda bana gülümseyerek bakan Kaminari Denki'den başka bir şey görmüyorum. Hiç kimseye bahsetmediğin ayrıntılar birikiyor, birikiyor, birikiyor ve şimdi karşıma çıkıp ayrılmak istediğini söylüyorsun, sırf eski bir arkadaşımla buluştum diye.

Her şeyi en başta, seni rahatsız etmeye başladığı ilk kısımda dile getirmekten acizsin, Denki ve bunun farkındasın ama en başından beri kaçmayı daha kolay buluyorsun çünkü kaçarsan kimsenin hiçbir şeyden haberi olmayacak. Kaçarsan huzurlu bir şekilde devam edebileceğiz. Kaçarsan o zamanları rahat bir şekilde değerlendirip vakti gelince buna bir nokta koyacak, karşındakinde bıraktığın izlenim hakkında uzun süre düşünmeyecek ve geceleri uyuyamazken güneş doğduğunda herkese 'Bitti işte' diyebileceksin.

Düğümleri ilk bağda çözmen gerekir. Herkesle anlaşamazsın ve bunu ancak o ilk düğümden sonra fark edersin ama sen o bağı çözmektense düğümü bir karmaşaya çevirdikten sonra kaçmayı tercih ediyorsun. Sadece sürekli biten ilişkilerin için konuşmuyorum, Denki. Sikik bağımlılığından 'Deniyorum.' diyerek kaçmaya çalışıyorsun ama en ufak kavgada koluna bir şerit geçiriyorsun. Uyuşturucudan vazgeçeceğini söylemene, bunun için destek almana rağmen kafanın içinde lanet çözüme gitmediğin sürece tüm bunların anlamı ne? Kaçıp duruyorsun çünkü bu kolay geliyor. Bitme noktasına dayandığında tek bir cümleyle bu işi bitirebileceğini düşünüyorsun, karşı tarafta bıraktığın tahribattan haberin yok ki bilmek de istemiyorsun çünkü ancak bu şekilde on yıl sonra da karşı karşıya gelsek hiçbir şey olmamış gibi davranabilirsin."

Suyla dolu küvette eğilerek kafası dahil tüm vücudunu suyun altına sokmuş olan Denki, sonunda nefessiz kaldığından her ne kadar istemese de kafasını sudan yavaşça çıkardı ve küvetin tam karşısındaki klozetin kapağını indirip klozetin üzerine oturan Hitoshi'yle göz göze geldi. Mor gözlerinde öfke ve hayal kırıklığının pırıltıları birbirine paletteki iki boya misali karışmışken Denki için onun yüzüne bakmak korkunç bir deneyimdi. Bir insanı ne hale getirdiğini görmenin dayanılmaz ağırlığı sarı irislerine doğru ilerleyen duygu patlamasıyla kendisini gösterirken Denki, Hitoshi'nin nasıl bu kadar haklı, aynı zamanda da haksız olabileceğini merak etti. Hayatı boyunca katlandığı onlarca muamelenin ardından korkak olarak nitelendirilebileceğini düşünmüyordu fakat bu muamelere katlanmak zorunda olmadığı gerçeği bir kapı çarpması kadar yüksek bir gürültüyle yüzüne vurulduğunda o zamana kadar kendi kendisine söylediği "Hayatta kaldın." cümlesinin içi tamamen boşaltılmış ve birkaç harfe dönüşmüştü.

Açıkçası, ilişkilerdeki bazı küçük pürüzleri söylememenin ve karşısındakini olduğu haliyle kabul etmenin her zaman daha doğal olduğunu düşünen Kaminari Denki, bu pürüzlerin birleşip zihin kapılarına dayanmasına ve bu şekilde her şeyin gerçekten de bitmesine alışmıştı. 21 yaşına kadar üzerinden geçen her arkadaşlık ilişkisi -ki bu sadece romantik ilişkilerinde yaşansaydı daha katlanılabilir olurdu- bir noktada o zamanla büyüyen düğüme toslamış, sonrasında bu düğümü oluşturan pürüzlerden yalnızca biri yüzünden karşısındakini kestirip atabilmişti. Denki için bunun kolay olduğu falan yoktu, sikik ilişkilerin artık zararlı hale ulaşarak bitme noktasına gelmesi en çok zorlandığı kısımdı ve bunu saatlerce düşünüyor, sonunda iki tarafın da daha az zarar göreceği bir yolu seçmeye karar vererek karşısındakine bitirmek istediğini söylüyordu. Artık bitirelim çünkü bu ilişki sağlıksız bir noktaya ulaştı ve Hitoshi söyleyene kadar bunun en doğru seçenek olduğunu düşünmüştü.

Yani, dile getirmek zordu. Birinin tek bir kelimesinden rahatsız olup bunu söylememeye dikkat etmesi için onunla konuşmak, aralarındaki tüm o yumuşak hattı saniyeler içerisinde bir halat kadar gergin hale getirebilirdi ve Denki kendisini bildi bileli bu gerginlikten hoşlanmıyordu. Sonra o kelimelere başka cümleler, davranışlar, görüşler, tepkiler ekleniyor ve Denki artık yakın olduklarını düşündüğü kişilerin yanında kelimelerini üç kez düşünmek zorunda kalırken karşısındakiler bu yakınlığı ilk düşüncelerini dile getirmek olarak algılıyorlardı -ki kahretsin ki haklıydılar. Haklıydılar çünkü bu yakınlığın oluşturulmasında Denki de sorumluydu, insanlar artık aralarındaki duvarların fazlasıyla eksildiğini ve onları dinleyen kişinin yanında akıllarından geçeni söyleyebileceklerini, çünkü bu kişinin demek istedikleri şeyi anlayacağını düşünüyorlardı fakat Denki anlamıyordu. Onun için tüm o duvarlar hâlâ vardı; asla eksilmiyordu, eksilmesine izin ver(e)miyordu ve bu zordu çünkü bir noktadan sonra "Sana fazla değer yüklemişim." gibi kırıcı cümlelerle karşılaşabiliyordu.

asla, asla yaşanmayacaktı bunlar  |•| kamishinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin