"çok yakışıklı değil midir ya!??"
"düşünsenize böyle terliyor, sonra ellerini yavaşça saçlarına götürüp arkaya atıyor. aşırı seksi olmaz mı?"
"AY EVEETT!", jooheon duyduğu son çığlığın ardından, müdahale etmezse bu işin sonunun gelmeyeceğini düşünerek kitabını kapattı ve ayağa kalkıp ağacın diğer tarafına döndü.
"dior ve alex, lütfen sesinizi biraz kısabilir misiniz? kitap okumaya çalışıyorum çünkü."
"çok rahatsızsan sen gidebilirsin.", dedi alex. "bu çok önemli bir konu.", alev kırmızısı saçlarından bir tutam alıp parmağında döndürmeye başladı.
"ünlü oyunculardan biri hakkında konuşmuyor musunuz?", dedi jooheon. "ne kadar önemli olabilir?", bunu sormasıyla birlikte alex gülmeye başladı.
"sen bizi iyice muggle'lara benzetmeye başladın, minik.", onun aksine dior daha yumuşaktı. "ondan pek hoşlanmadığını biliyorum ama, hyungwon'un muggle dünyasında dj'lik yaptığını biliyor muydun?", jooheon'u omzundan tutup yere oturttu.
"hem de dj h.one olarak. o adamın müzikleri benim aşırı hoşuma gidiyordu ve onun hyungwon olduğunu öğrenmek...", kız abartılı bir hareket ile elini kalbine götürüp bayılır gibi yaptı. alex de 'abartma' dercesine kızın kafasına şaplağı indirdi.
dj h.one, diye düşündü jooheon. şaşırtıcı bir şekilde hiç yabancı gelmiyor. muhtemelen ben de dior gibi şarkılarını dinlemişimdir ister istemez.
"honey!", diye bağırdı dior, aniden oturduğu yerden kalkarken. "her ne kadar her konuştuğunuzda birbirinizi boğazlayacak gibi olsanız da, hyungwon ile en çok konuşan kişilerden biri sensin. sence kız arkadaşı var mıdır?"
**
jooheon'un günlüğü
26.06.2020
muggle'lar 18 yaşlarına yaklaştıklarında, lise mezuniyeti kutlarlar. ne yazık ki bu büyü dünyası için çok gelişmiş bir kültür değil; gerçi bizim de yule balomuz var.
eski komşum kevin, tanıdığı birkaç arkadaşı ile beraber klasik bir mezuniyet kutlamasından sonra bara gideceklerini söylemişti. ve beni de davet etti. ilk hogwarts mektubum geldiği zaman ona şehir dışına taşındığımı söylemek zorunda kalmıştım ve sık konuşmuyorduk, o yüzden şaşırmıştım. ama değişiklik olacağını düşündüğümden kabul de ettim.
ben, 17 yaşındayım ve barlara giriş izninin muggle'lar için 21 olduğunu bilmiyordum. kevin da söylememişti. belki de kendisi gibi bir sahte kimliğim olduğunu düşünmüştü, ama bilmiyordum işte.
barın güvenlik görevlisine tonlarca bahane saydım; gündüz kafe saatlerinde gelip çantamı unuttuğumu, bir arkadaşa bakıp çıkacağımı, aslında 21 olduğumu ve bu kimliğin küçük kardeşime ait olduğunu...
adam bana inanmadı tabi ki. ama sakince kovdu her seferinde, minnettarım o yüzden.
muggle dünyasında büyü yapamamak koyuyor bazen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
obliviate, hyungheon
Fanfictionhufflepuff ve slytherin'liler iyi anlaşırdı, ama her zaman değil. harry potter au!