Lotus kokusu...
Göl kenarında yürürken o koku burnuma doluyordu ve tişörtüme sirayet ediyordu sanki. Her yer renk cümbüşü içindeydi. Renkleri kadar görüntüleri de zarif bir kızı andırıyordu.
Kokusunu doya doya içime çektim, içime çektikçe onu kalbime hapsettim, kalbime hapsoldukça ruhum arınmıştı sanki.
Elime yabancı bir el dokunmuştu. Hatta elimi tutmuştu narince.
Eli o kadar zarifti ki eli elime değdiği an içimi bir huzur kaplamıştı. Gözlerimi açmaya çalışsam da açamıyordum. Sanki rüya görüyordum ve uyanırsam bu büyülü an bir daha görmemek üzere kaybolacaktı.
Bedenimizdeki gözümüz kapalı olsa da ruhumuzdaki açıktı. Ruhlarımız sıkıca birbirine kenetlenmişti. Demek ki illa görerek veya dokunarak birisine sevgi beslemek zorunda değildik. Ruhlar da birbirine aşık olabiliyordu.
O narin eli yavaşça dudaklarıma götürdüm ve küçük bir buse kondurdum. O da elimi daha sıkı tuttu ve yanağıma eğilerek o da bir buse bahşetti bana. İçimdeki o huzuru kelimelerle tarif edemiyordum. Şu zamana kadar hiç o kadar iyi ve rahat hissetmemiştim.
Bu rüya hiç bitsin istemiyordu ikisi de. Rüyalar hep karamsar veya tozpembe olacak diye bir şey yoktu. Bazen rüyalar tatlı bir lotus kokusuyla da kaplanıyordu, biz gibi...
🌸
Uzun bir aradan sonra yeniden💕
Yazmaya ara vermek kadar zor bir şey yokmuş gerçekten.🤭Kalbimdeki Lotus, ilk bölümü ile çok yakında sizlerle. Umarım severek okursunuz, içime sinen bir kurgu olacağından şüphem yok. 🤍
Yorum ve oylarınızı bekliyor olacağım, ilk bölümde görüşmek dileğiyle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ LOTUS (ARA VERİLDİ)
Romance"Ev insanın özgürce bedenen ve ruhen ait hissettiği yere deniliyordu. Ben anlamıştım ki benim hiç evim olmamıştı." Yasemin Atakol sonunda hayallerine ulaşmış, son iki yılında gecesini gündüzüne katarak çalışmış ve istediği bir bölüm olan psikolojiyi...