Geçen bahsettiğim gibi grip sandığım hastalığımın aslında grip olmadığını söylediler. Sanırım tehlikeli bir şeyler dönüyor ortada. Çünkü birçok kan örneği aldılar. Çok perişan hissettiğimi hatırlıyorum. Bunun nedeni kan almaları ya da herhangi başka bir şey değildi, sadece annemin oldukça umutsuz ve karamsar bakmasıydı. Sanırım benim için çok endişeleniyor. Sonuçları yarın akşam okuldan sonra benim almamı söylediler ama annem nedense buna karşı çıktı. Anlamıyorum, bu aralar oldukça saçma hareketleri var.
Rose ise bugün beni telefonla aradı. Benim için tedirgin olduğundan bahsetti. Bunu söylemesi bile yüreğimin en ücra tepelerinde mutluluk hissetmeme neden oldu. Başka hiçbir şeyden bahsetmedi nedense. Okulla ilgili her türlü sorumu yanıtsız bıraktı. ''Sadece iyileş, okul şuan çemberin dışında.'' deyip durdu. Sanırım annemle işbirliği içinde. Kendim için düşünmem gerekiyorsa bu beni mutlu hissettiriyor dediğim gibi ama üzerime bir tedirginlik yüklüyor. Bilmiyorum sanki ciddi bir hastalığım olduğunu benden saklıyorlar. Korkan bir av misali, yanıtsız bırakılıyorum. Hiçbir sualime cevap vermiyorlar. Kendimi onların yerine koymam için gereken hiçbir sebep yok. Sadece iyiyim, sadece güveniyorum kendime.
Bunun yanı sıra yakında basketbol seçmelerine gireceğimi söylemeliyim. Yaz aylarında sırf bunun için kursa gittiğimi ve sabahın köründe sırf biraz daha gelişeyim diye uykumu yarıda bıraktığıma şahitsin. Ama oldukça iyi bir kadro var geçen yıllardan. Seçilmem biraz da şansa bağlı. Umarım Tanrı yanımda olur.
Bugün de oldukça sıradan gibiydi, sadece kan alma işlemi dışında.
Kendine iyi bak, ben tam olarak bakamıyorum.
Korkunç bir çemberin içine giren Oliver bir şeylerin farkında sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oliver'in Son Günlüğü
General FictionÖlümün pençesine dayanmış bir çocuğun son nefes ve umutlarını tükettiği kedersiz hayatının uç doruklarındayken kaleme aldığı bu son satırlar belki de bir kanser hastasına karşı empati duyabileceğimiz son bir yazılı tanık olabilir. Unutmayalım empat...