camdaki yansımapim stones- the life we
could have hadby nep'
Çöküşün eşiğindeydim, bedenimi kaldıracak kadar gücüm yoktu.
Belime gelen siyah saçlarımı toplanamayacak kadar kısacık kestirmiş, bir damla gözyaşı dökmemiştim. En son küçücük bir çocukken ağlaya ağlaya kestirmiştim, canım yanıyordu yanmasına ama ağlayamıyordum; gözlerim kızarıyor, ellerim titriyor ve burnum akıyordu ama gözlerimden bir damla yaş akmıyordu.Her şey çok yabancıydı bana, belki sadece yanımda kedimin olmasındandı. Belki sadece bu koca evde yalnız olmamdan dolayıydı. Bu sessiz evde ruhlar ve ben vardık, damarlarımda akan kanı bile hissediyordum.
Suçlayacak insanlar arıyordum kendime, kaybettiğim her anım için. Fakat suçu asla kendimde bulamıyordum, başkalarında da.Yanı başımda miyavlayan beyaz bir kedim vardı; yumuşacık tüyleri, mavi gözleri, şapşal hareketleri. Bana beni hatırlatıyordu. Tatlıydı, aynı zamanda can yakmasınıda biliyordu.
Oturduğum yataktan kalktım ve ruhsuz olan bu odaya biraz neşe vermek istedim.
Hoş melodileri olan bir şarkı açtım.Son diyerek başlıyordu şarkıya ve son diyerek bitiriyordu. Bana resim yapan bir çocuğu hatırlattı. Yüzüklü parmaklarını, elindeki kalemi ustaca kullanışını.
Ve soğuk bir gecede yaşadığımız edepsiz inleyişleri. Gözlerindeki koyu şehveti...Başımı masama çevirdiğimde o geceden kalan yüzüklerinden birini gördüm. Yüzüklü soğuk elleri ile bedenimde keşfe çıkmıştı o gece, hâlâ hatırlıyorumda elleri metal yüzükleri kadar soğuktu. Sert yüzü, kemikli elleri kadar göz doyurucu.
Fakat elimde ona dair sahip olabileceğim tek şey buydu. Bir yüzük.Parmağından istemsizce düşmüş olan o yüzük. Bu kadardı, umutsuzdum.
Son gelip geçiyordu ve ben burda oturmuş, onun perdeleri sonuna kadar açık camına bakıyordum, kendi camımdan.
Oradaydı, odasında. Yanında kim olduğunu bilmediğim bir kızla gülüşüyordu. Kendimi kullanılmış hissediyordum, bende kullanmıştım.Yinede lanet kalbim onu istiyordu, lanet bedenim onun dokunuşlarını istiyordu, bir başkasını değil.
Bir insan hem nasıl nefret edip hemde aşık olabilirdi ki?
Ben olurdum. Ondan ve hareketlerinden delicesine hoşlanmazdım ama ona aşık olurdum, onun kalbini isterdim, dokunuşlarını isterdim. İstediğimi bir kereliğine dahi olsa aldığımda, bağımlısı olurdum.
Ben, bağımlısı olmuştum.Ben Devin Bera ve ondan çok şey istemiştim.
beklemediğin bir anda kanatır güller,
camdaki bir yansıma ve
avuçlarına bıraktığın kalbin
kırarlar seni kızım, kırarlar.
her zaman kırdılar,
camdaki bir yansıma ve
aklında oyaşatmazlar seni avuç
içlerindeki çiziklerle
ince çizikler, dönüşür kocaman bir yaraya
camdaki bir yansıma ve eline düşünmeden bıraktığın kalbindikenlerin bıraktığı çizikler,
cam kırıklarının bıraktığı çiziklere
eş gelmez hiçbir zaman
kanatırlar, kanarlarkan bulaşırsa bir kere,
yıkarsın ama lekesi çıkmaz bir daha♪ ♪ ♪
Olduğu bedenden ayrılmak üzere olan bir ruhu emanet ediyorum sizlere, ona çok iyi bakın.
Gül dikenlerinin çiziklerinden öpün. Korkutmayın güllerimi. Kaçıp gitmesinler.
Öyleki emanet ettiğim ruh, gitmeye öyle bir hazırki.
Ansızın yakalamayı bekliyor, sıkı tutunun ona.
Sadece bir günümüz kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camdaki Yansıma
Teen Fiction❥genç kurgu dikenlerin bıraktığı çizikler, cam kırıklarının bıraktığı çiziklere eş gelmez hiçbir zaman kan bulaşırsa bir kere, yıkarsın ama lekesi çıkmaz bir daha ©️|2021