2

110 14 15
                                    

Yoongi deliğindeki vibratörün titreşimini arttırarak daha sert gitgeller yapmaya başladı. Isırmaktan tahriş olmuş dudaklarından dökülen düzensiz inlemeler titreşim sesiyle odanın duvarlarına çarpıyordu.

Sergiden nasıl çıkıp eve ulaştığı veya şu anki duruma nasıl geldiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Tek bildiği tablodaki domine edilen kişinin yerinde kendisini hayal etmeden duramadığıydı. Zihninde bir kez daha canlanan tabloyla yatağın kumaşını sıkmakta olan elini tıpkı tablodaki gibi penis ucuna yerleştirdi. Kasılan deliğiyle titreşimleri daha net hissederken derince inleyerek kalçasını daha hızlı hareket ettirmeye başladı. Bir yandan vibratörle gitgel yapması nedense tatmin edememişti. Her hareketinde beli iyice kıvrılıp kalçalarını öne çıkarıyor, dağınık saçları yatakla buluşuyordu.

Gözleri sıkıca kapalı, ağzından saçılan arsız inlemelerle o an tek istediği tablodaki domine edilen adamın yerinde olmaktı. Kalın zincirler bileklerini sarsın, dikleşmiş göğüs uçları soğuk metal mandallarla sıkışarak kendisine zevk versin istiyordu. Düşünceleriyle gelmekte olan penisi daha fazla sızdırdığında aletinin ucuna tırnağını batırmış vibratörü sertçe prostatına çarptıktan sonra tiz bi çığlıkla titreyerek boşalmıştı.

Düzensiz nefesleriyle inip kalkan göğüsü, içinde hâlâ titreyen vibratörle kasılıp gevşeyen deliğiyle öylece tavana bakarak uzanmaya başladı. Bu eve geldiğinden beri ikinci turuydu ve kolunu kaldıracak halinin kaldığını sanmıyordu. Yinedeü üçüncü bir tura başlamak istemediğinden zorla elini kaldırarak vibratörü kapatmış ve yavaşça içinden çıkarmıştı. Hissettiği boşluk duygusu ve rahatlayan deliğiyle bu sefer boğukça inledi.

Sürekli kendini bu şekilde tatmin etmeye çalışması canını sıkıyordu. Sergiyi keşfedip kendisini tablolarda hayal ettiğinden beri normal pornolardan etkilenmemeye başlamıştı. İlk başlarda oldukça korkmuştu çünkü içinde bu şekilde domine edilmek için bekleyen bir yanı olduğunu hiç düşünmemişti. Gördüğü bütün kelepçeler, kemerler, zincirler ve dahası onun için oldukça yeni ve göz korkutan şeylerdi.

Zamanla araştırmalar yapmış, üzerinde düşünüp taşınmış kendisini bunların normal olduğuna alıştırmaya çalışmıştı. Bu süreç çok kolay olmuş olmasada şu an buradaydı. Hâlâ kendi üstünde  denemek istediği oyuncaklar ve diğer değişik şeyler vardı.

Kendisine partner bulma konusunda oldukça şüpheli ve toydu. Çevresindekilere bu konuları açıp konuşacak kadar güvenemiyordu. Hem özel hayat olarakta çekiniyordu. Bunların yanı sıra tablolarla kendini tatmin ettiğinden çizere büyük saygısızlık yaptığını düşünüyordu. Sonuçta koskoca ressam henüz benliğini daha yeni keşfetmeye başlamış bir üniversite öğrencisinin kendisini tatmin etmesi için çizmemişti bu resimleri değil mi?

Komidinde çalan telefonu daldığı düşüncelerden koparak gerçekliğe dönmesine sebep olmuştu. Açmak istemesede uzanarak baktığı ekranda gördüğü kayıtlı olmayan numara merakını körüklediğinden telefonu hopörlere vererek baş ucuna koydu. Bir yandanda çıplak bedeni üşümeye başladığından bir an önce temizlenip uyumak istiyordu.

Karşıdaki kişi "Merhaba min." diyerek söze girdiğinde istemsizce kaşları çatıldı. "Sizi tanıyor muyum, üzgünüm numaranız kayıtlı değil."

"Şu anlık tanımıyorsun ama mühim değil, eminim bu geceden sonra tanışmak isteyeceksin."

"Bütün bunlar ne demek, beni nereden tanıyorsunuz?"

"Haftanın iki günü bdsm tabloları için gitmeyi eksik etmediğin sergiden tanıyorum."

Duyduklarıyla yoonginin az önce düzene giren kalp atışları tekrar hızlandı. Okulda neredeyse çevresi yok denecek kadar sessiz sakin ve yalnız bir tipti. Hiçbir zaman yakın arkadaşı veya polemiğe girdiği birileride olmamıştı. Sınıfındaki kişiler adını bile bilmezdi fakat telefondaki adam sergiye ne için gittiğini bile biliyordu!

Yakalanmanın verdiği korkuyla soğuktan titreyen bedeni biraz daha titremeye başladı. Ağzının kurumaya başladığını ve kulaklarının uğuldadığını hissediyor gibiydi.

"D-dedikleriniz hakkında en ufak bir fikrim bile yok."

Karşı taraftan gelen küçük kıkırtıyla tüylerinin kabardığını hissetti. Yaşadığı gerginlikten midesi bile bulanacaktı neredeyse.

"Dünyadaki en sevmediğim şey bana yalan söylenmesidir min. Bdsm'den zevk aldığını biliyorum, kendini tablolarda hayal ederek sergi tuvaletinde rahatlattığını biliyorum, bunların hiçbirinin yetmediğini, hepsini gerçekte tatmak istediğinide biliyorum. Bu yüzden sana bir teklifim var."

Yoongi yaşadığı duygu karmaşasından cevap veremezken telefondaki ses devam etti. "Senden seks partnerim olmanı istiyorum."

"N-ne?"

Duyduklarıyla beyninden vurulmuşa döndü. Zihni kendisine bir oyun mu oynuyordu yoksa şu an bunların hepsi bir rüya mıydı anlamlandıramıyordu. Böyle bir şeyin şakası olup olamayacağınıda düşünecek durumda değildi.

"Sana hayal ettiklerinden daha fazlasını hissettirebilirim, daha fazla zevk verebilirim, ellerim vücudunda arsızca dolaşarak hassas noktalarını bulabilir, en güzel duyguları hissetmen için parmaklarım sana işkence edebilir..."

Telefondan gelmeye devam eden keskin sesle, şu an hassas olan yoonginin kirli düşünceleri çoktan harekete geçmişti bile. Daha kim olduğunu bile bilemdiği kişinin ellerini vücüdunu arsızca tararken hayal etmeye başladı. Parmakları en mahrem yerlerinde dolanıyor, hassas noktalarını sıkıştırıyordu.

"... Siyah deri tasmalarım nefesini kesebilir, zincirlerim bileklerini tahriş edebilir ben içini sertçe doldurabilirim."

Zihninin sürdürdüğü hileli oyunda yenilerek dudaklarından bir inleme kaçırdı yoongi. Altında yükselmeye başlamış olan aletinin sertliğini ve az önce üşümüyormuşçasına yanan bedenini çok rahat hissediyordu. Eli istemsizce penisine giderek yavaşça sıvazlamaya başladı. Tekrar konuşsun diye beklemişti ama hiçbir ses gelmemişti telefondan.

Göz ucuyla baktığında aramanın hâlâ sürdüğünü gördü. Az önce bülbül gibi şakıyan adam neden şimdi konuşmuyordu. Yine konuşsundu, elleriyle ne yapacağını tekrar söylesin nelerin onu daha iyi hissettireceğinden bahsetsindi, lakin sadece nefes sesleri vardı.

"K-konuşmaya devam et lüt-lütfennhh." Normal zamanda dilinin bu sözcükleri bir yabancıya söyleyip birde arsızca inleyeceğini asla düşünmezdi yoongi. Fakat aklı o kadar bulanıktı ki bedeninin hareketlerini bile kendi kontrol edemiyordu.

"Bana en çok zevk aldığın noktanı söyle min."

"D-deliğim ahh." diyerek kalçasını yumuşak yatağa sürttü yoongi. Deliğiyle ilgilenilmesinin düşüncesi bile gelmesine yeterdi.

"O zaman orasıyla en son ilgilenelim, şimdi ellerimin göğüs uçlarında gezindiğini hayal et."

"Ha-Hayır deliğim lütfen, lütfen ön-önce orası."

Karşı taraftan oldukça net ve katı bir şekilde "Hayır min." cevabı geldi. "Deliğin en son ilgileneceğim yerin olacak."

Fakat yoongi hızlıca çektiği penisi ve zihnindeki senaryolarla o kadar kendinden geçmişti ki kafasını hızlıca iki yana sallayarak seri bir şekilde işaret ve orta parmağını ıslattıktan sonra beklemeden geniş olan deliğine göndermişti. İki elide hızlı ve arsızca hareket ederken, ıslak sesler ve çıkardığı inlemelerle boşaldı.

Bu sefer gerçekten enerjisinin tükendiğini hissediyordu. Bilinci açıklık ve kapanıklık arasında giderken duyduğu tek ses yine telefondan konuşan adamın sesiydi, lakin bu sefer biraz sinir barındırıyordu.

"Bir diğer sevmediğim şeyse emrimden çıkılmasıdır. Seninle çok işimiz var gibi görünüyor min."

***

Yazım ve noktalama yanlışlarım varsa kusura bakmayın

Ben Ovi

Güzel günleriniz olsun♡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 05, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Game ⚜ SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin