Terk edilmiş binanın sert ve soğuk beton zeminine oturup karşısındaki eşsiz manzarayı izliyordu.
-Önemsiz olduğunu söylerlerdi.Görünmez olduğunu,hiç bir işe yaramadığını,tek başına olduğunu, yalnız olduğunu ve hep öyle olacağını söylerlerdi... Dedikleri gibi hep yalnızdı,bu durumun ne zaman değişeceğini merak ediyordu. Bu düşünce aklını ele geçirmişti sanki. Dünyadaki diğer şeylerin hepsi önemsizleşmişti sanki onun için. Tek bir şey dışında daha doğrusu tek bir kişi dışında. O kalbinin tamamını verebileceği tek kişi, yorulmadan gece gündüz gözlerine bakabileceği tek kişi. Hyunjin onun ulaşamayacağı bir hayal gibiydi...
Hava soğuktu ve üzerinde ince bir hırka vardı. Kolları ile kendini sarıp ısınmaya çalışıyordu. Eve gitmek istemiyor, bu manzaraya bakıp hayallere dalmak istiyordu. Gözleri ellerine kaydı, çıkmaya başlayan pembe ojelerine baktı ve iç çekti.
-Ojelerini Hyunjin'in sürmesini hayal etti. Ne kadar güzel gözükeceğini hayal etti.
Ayağa kalktı ve salına salına evine doğru yürümeye başladı. Evine girdiğinde güler yüzle annesi karşıladı onu. Her zaman olduğu gibi neşeliydi. Jeongin annesinin bu halini çok severdi, annesinin gülümsemesi ona her şeyi unutturuyordu sanki. Küçük yemek masasına oturdu ve önündeki yemeğe baktı, canı hiç bir şey yemek istemiyordu. Az da olsa bir şeyler yiyerek odasına gitti. Yatağına yatıp gözlerini kapatıp onu düşünmeye başladı.
-Acaba o da beni düşünüyor mudur?diye düşünüyordu... Onu da düşünmeden duramıyordu. Ona aşık olmuştu,koşulsuz ve karşılıksız seviyordu onu. Gülümsemesini, gözlerini, bakışlarını, ellerini, sesini, çizimlerini... Her şeyini seviyordu...
Ojelerini çıkarıp yerine lila rengi oje sürer,tekrar yatağa yatıp kurumasını bekler.
Annesinin kapıya tıklatmasıyla irkilir. Annesi odaya girer ve kaşlarını çatarak Jeongine bakarak konuşur.
"Yarın okulun var, hâlâ uyumadın mı?"
"Uyuyacağım, sadece bunların kurumasını bekliyorum"
Ellerine havaya kaldırıp ojeleri annesine gösterir. Annesi yanına gelir ve yanağını öpüp saçlarını karıştırır oğlunun.
"İyi geceler bir tanem, çok geçe kalma"
Jeongin annesine sadece gülümser. Ardından annesi kapıyı kapatıp odadan çıkar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anti-Romantic
Romance"Ben seni seviyorum, hem onlar ne anlar güzel olan şeylerden. Gayet güzel bir giyim tarzın var. Hem çok tatlısın sen, kim sevmez ki seni. Sen kelebekler prensisin. Benim kelebekler prensimsin"