Selam. Bu kısmı çok uzatmayacağım.
Umarım bölümü beğenirsiniz.
İyi okumalar!Başlangıç noktası, insanların yapmak için hedeflediği şeyleri açıklamak için çok doğru bir ifade. İnsanların bir şeyleri başarmak için, hedefine ulaşmak için bir yerden başlaması gerekir.
Eğer kazanmak istiyorsak, bu hikayede bencil olan değil, birlik olarak galip gelmek istiyorsak, bir yerden başlamalıydı. Başlatmalıydık.
Bir yerden başlamıştı aslında. Ben umut'u bulmuştum. Bu büyük bir ilerlemeydi aslında.
Düşüncelerimle boğuşurken damarlarımdan akan ateşi izliyordum. Umut'un sesiyle ayıldım.
"Ne düşünüyorsun?"
Koluma anlamsız bakışlar atmayı kesip yüzümü umut'a çevirdim,
"Bir yerden başlamamızın yani birbirimizi bulmamızın iyi olduğunu düşünüyorum" Dedim dürüstçe. Kafasını kadırdı ve göz göze geldik.
"Sence diğerlerini bulmalı mıyız lal?"
Hiç düşünmeye bile gerek yoktu. Bu sorunun cevabı hazırdı.
"Kesinlikle evet. Onları bulmalıyız."
Düşünceli bir hali vardı. Bir şeylerin cevabını bulamıyordu.
"Peki neden lal? Neden onları bulmak bu kadar önemli? Anlam veremiyorum." dedi. Bu sorunun cevabı bende vardı. Ama ona anlatmalı mıydım?
"Onları bulmalıyız. Sende bazen dünyada bizim dışımızdaki insanların evrenin çocukları olduğunu ve bir tek bizim evlatlık olduğumuzu düşünmüyor musun? Yanında her şeyinle kendin olabileceğin sadece üç kişi var ve sen onları bulmayacaksın?" dedim sorar gibi ve devam ettim
"Hayır umut. Eğer kendin olmazsan dünyadaki yarışını kaybedersin. Sen kimseye kendin olamazsın. Ben de olamam. Sadece üç kişi umut. Üç kişi."
Umut'un bir anlığına deniz mavisi gözleri parladı. Benim kırmızı ve turuncu karışımı renkteki gözlerim mavilerine hayran kaldı.
Ilık esen rüzgarda uçuşan saçlarına dokunmak istedim.
Annem benim saçlarımı hiç taramamıştı.
Ama hayır. Yapamazdım. Ben ona dokunsam yanar. Ben kime dokunsam yanar. Bizim aramızda duvarlar var.
Ateşten duvarlar.
O bana dokunursa yanar. Ben ona dokunursam yanarım.
Bir anlığına komik geldi. Dizilerde, filmlerde, kitaplarda imkansız aşklara ateş ve su benzetmesi yapılırdı.
Biz gerçeğini yaşıyoruz. Ama aşık değiliz. Hayır değiliz. Tabii değiliz.
"Neye gülüyorsun bu kadar?" dedi tebessüm ederek.
"Ben boş boş gülerim arada böyle ya. Takma sen." dedim.
Külliyen yalan.
İnanmışa benzemiyordu.
"Sen? Sen beni nasıl buldun?" diye sordum. Saçlarını düzelterek havalı olduğunu düşündüğüm bir bakış attı ve gülümsedi.
"bütün deniz, okyanus, dere, göl ne varsa benim. Ve biri gelmiş denizin sularına lav döküyor. Bu delinin kim olduğuna bakmak istemiştim."
Bana deli demesine mi üzüleyim yoksa bu zamana kadar bunu akıl edemeyecek kadar akılsız olmama mı?
Ben bunları düşünürken umut'un yüzümde bir noktaya dikkat kesildiğini gördüm. O noktanın neresi olduğunu anlamak için gözlerini takip ettim.
Hayır.
Olamaz.
Lütfen.
Olmasın.
Lütfen intihar izlerimi görüyor olmasın lütfen.
Annemle babamın ölüm haberini aldıktan on dakika sonrasını hatırlamıyorum.
Çünkü ellerimden çıkan ateşle intihar etmiştim. Daha doğru intihar etmeye çalışmıştım.
O zamanlar bu güç hakkında bir fikrim yoktu. Daha önce ateş görmüştüm ama neden sıcağı hissetmediğimi sorgulamamıştım.
Ellerimden çıkan ateş o kadar fazla bir boyuttaydı ki sıcağı hissedebileceğimi ve beni öldürebileceğini düşünerek ellerime yüzüne kapatmıştım.
Ama tabiki asla hissetmemiştim. Sonra üzüntüden bayılmışım. Fakat yüzümde büyük bir yanık izi kalmıştı ve bu yanık izini her ne kadar kapatmaya çalışsam bile çok büyük olduğu için tam olarak kapanmıyordu.
"Bu izler ne lal? Kim yaptı bunu sana"
Gülümsedim. Bir damla lav döküldü yine gözlerimden.
"Ben yaptım"
Şaşkınlık o güzel gözlerine yayıldı.
"Ne diyorsun lal? Anlamıyorum gerçekten."
Cebimden bir kibrit çıkardım ve parmağımla dokunarak yaktım.
"Bugün benim doğum günüm."dedim.
Gözlerimden lavlarımı akıttım ama inatla gülümsedim. Ve izlere dokundum.
"Bunlar da intihar izlerim."
Ve kibriti üfledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Alyeska~
FantasyDört kişi. Birbirlerinden habersiz geçirdikleri onca yıl ve onca gün. Brirbirlerini bulmaya çalışırken karşılaşacakları şeyler. Kontrol edemedikleri duyguları sayesinde kontrol edemedikleri güçleri. Bibirlerini bulurlarsa neler olur?