🍷🍷🍷
O zaman o malum soruyu soruyorum...
Ramen yiyek mi tatlı kız? JDKDKDMDLLF
***
Üstüne hızla geçirdiği siyah deri ceket ve giydiği postalları ile son kez aynaya bakan Jungkook, uzatmış olduğu ıslak saçlarının yarattığı görüntü ve siyahlar içinde oldukça seksi görünüyordu.
Aldığı son mesaj ile eli ayağına dolaşırken hızlı bir duş almış, komidinine değerli bir mücevhermiş gibi koyduğu küpeyi dikkatle cebine atarak arabasının anahtarlarını da eline aldığı gibi çıkmıştı evinden.
Buluşmak için seçtikleri sıradan bir kafe olsa da o gün aklından çıkmayan o gözler ve tepeden tırnağa bir aura gibi tenini saran asalet ile o güzel adamın kırmızı saçlarının arasından tüm o yabancı hisler içine akarken, kesinlikle bir aptal gibi göründüğüne emindi. Bu esmer saniyeler içinde onun feleğini şaşırtmış ve buna asla hayır diyememişti, aynı bugün olduğu gibi...
Kafenin önüne çektiği Mercedes Benz'inde son kez kendine gelmek için uzun parmakları ile hala nemli olan saçlarını dağıtarak derin nefesler almış, ve en sonunda da arabadan kendini atmıştı.
Çok değil, onu en son görmesinden bu yana sadece dört beş gün geçmesine rağmen içten içe heyecanlanmış, elindeki tüm şansları değerlendirmek için can atan yanı galip çıkarak ayakları onu, tıpkı o günkü gibi yine ona getirmişti.
Kafeden içeriye adım attığı anda genzine dolarak yavaşça gözlerinin kapanıp dudaklarının yavaşça yukarı kıvrılmasına sebep olan kokunun sahibini ona sırtı dönük bir şekilde dışarıyı izlerken bulduğunda, yavaşça yaklaşmış ve "Selam!" diyerek tam karşısına geçerek oturmuştu.
"Hoşgeldin Jungkook."
Parti gününe nazaran daha az dikkat çeken bir ceketi omuzlarına atmış olan Taehyung, yine de aynı çekime sahip bakışları ile karşısındaki insana acıyacak bir adam değildi.
Kırmızı saçlarının alnına dağılmasına izin vererek, kulaklarındaki orta boy küpeler yine yerlerini almış ve bu sefer daha iri bir yeşim taşı içeren büyük bir yüzük uzun parmaklarına oldukça yakışmıştı.
"Çok bekletmedim umarım." dışarıdaki soğuk havanın eseri olan ellerini birbirine sürterken, dişlerini ortaya çıkaracak bir tebessümle konuşmuştu Jungkook.
"Hiç sorun değil, seni bekliyor olmak güzel." önceden sipariş etmiş olduğu kahveyi dudaklarına götürerek bir yudum alan Taehyung, alttan gönderdiği bakışları ile Jungkook'un yüzündeki mimiklerin değişimi ile gülmemek için kendini sıkarken, "Ne içmek istersiniz?" diyerek yanlarına gelen garson ile,
"Sıcak bir americano." istedi genç o an.Aynı esnada elini ceketinin iç cebine atan Jungkook, onun için garip bir anlamı olan taşlı küpeği çıkartarak parmaklarının ucunda Taehyung'a doğru yaklaştırmıştı.
Taehyung elindeki kupayı yavaşça yerine bırakarak küpeye uzanacağı sırada elini geri çeken kahve saçlı ise,v"Önce cevaplamanı istediğim birkaç soru var, sakıncası yoksa?" demişti bir kaşını kaldırarak.
Gülmeye benzer bir ses çıkararak bakışlarını bardağa düşürdü adam önce, ve yerinde doğrularak geriye yaslandığında, "Ne bilmek istersin Jeon?" demişti.
Hoşuna giden bu durumun içinde yarattığı heyecanı gizlemek için bakışlarını karşısında duran afetten güçlükle çekerek rahat bir tavır takınmaya çalıştı usulca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOLO² を
Fanfic~Daegugirl, YOLO isimli bilgisayar oyununda top10'a giren ilk kadın oyuncu olur~ 2 Taehyung arasında kalan Jeon, fazlasıyla gaydi. #𝚃𝙰𝙴𝙺𝙾𝙾𝙺 #texting #mizah #fluff ©Jey & ©Bety