Bölüm~1

6.7K 231 41
                                    

Ben yine yazmak☺️ . Alkış bana👏👏. Bu ficte yazar anlatımı dah çok olacak. Neyse besmele çekip başlamak

İyi okumalar

Taehyung*

'Boşu boşuna yoruldum her zamanki gibi' diye söylendi kendi kendine. Ama haklıydı. Pek uzun sayılmayacak kadar önce evlenmesini istemişti ailesi. Bu isteği kabul etmiş ancak evleneceği kişinin erkek olmasını ve halkın içinde tanınmayacak şekilde gezip kendi eşini kendisi seçmek istemişti

Birkaç haftadır siyah şeyler giyiyor, yüzünü siyah bir maske ile kapatıp başına da şapkasını geçirip gördüğü gençlerle ufak konuşmalar yapıyordu

Kimse prens olduğunu bilmiyordu. Kimsenin bilmemesi, olduğu gibi davranması daha iyiydi.

Düşüncelerle birlikte ilerlerken çeşme başında bi şeylerle uğraşan bir genç farketti. Toparlanıp onun yanına ilerledi. Buralar saraya pek uzak değildi. Hatta biraz daha ilerlerse sarayın tamamını görebilirdi.

'Merhaba' küçüğe bakarak maskenin altından güldü. Karşısında ki onu farketmemiş olacak ki konuştuğunda poposunun üstüne düşüp geriye doğru gitti.

'Merhaba, korktum öyle birden konuşunca'

'Özür dilerim' elini karşısında ki bedene uzatıp kalkması için yardım etmek istediğini belli etti. Küçük kendisine uzatılan ele bakıp sonra da sahibine baktı, ardından gülümseyerek elini diğerinin eli ile birleştirdi.

Ayağa kalkıp arkasını silktikten sonra çeşmenin yanında ki taşlardan birine oturdu

'Yabancı mısın?'

'Evet, öyle geziyorum. Buralar da oldukça güzel'

'Evet burası çok güzeldir. Hep maskeyle mi gezersin?'

'Evet, böylesi daha iyi benim için' karşısında ki elini uzatıp biraz mahçup bir gülümseme sundu kendisine

'Ahh şey Jimin ben, kendimi tanıtmayı unuttum bir an' minik eli kavraken söylendi

'Sorun değil Jimin, bana da Tae diyebilirsin, kaç yaşındasın Jimin?'

'24 yaşındayım, sen kaç yaşındasın peki?'

'25'

'Yorgun musun Tae? Evimiz hemen şurada istersen gidebiliriz. Hem dinlenirsin'

'Teşekkür ederim gerek yok burası güzel, hem biraz sohbet ederiz. Sonra da geç olmadan eve giderim'

'Yaa, evin çok uzak mı?' suratı düşen miniğe bakıp tebessüm etti

'Aslında hayır -' eliyle karşıda biraz görünen sarayı gösterip devam etti 'sarayın biraz ötesinde, sen buralardasın herhalde?'

'Evet, bizim ev şurada hemen'

'Arkadaşların yok mu, neden tek başına geldin buraya?'

'Hayır yok. Bizim evimiz dışında bir ev yok. Babam herkesten uzakta yaşamamızın daha huzurlu ve mutlu olmamızı sağlayacağını düşündüğü için burada yaşıyoruz'

'Geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz peki'

'Kasaba da yaklaşık 10 tane büyük tarlamız var. Yani durumumuz baya iyi'

'Ne güzel, sıkılıyorsundur ama değil mi?'

'Evet hemde çok, açıkçası buraya gelen az sayıda kişi var hatta bu aralar kimse gelmez. Bana da sıkılmak düşer. Günümün çoğu burada hayvanlarla geçer, onları seviyorum'

Vmin~Touch, Kiss and SmellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin