1

153 22 1
                                    

UA' deki ikinci yılımızdaydık.
Dersler daha çok uygulama üzerineydi.
Bu günki görevimiz stajlarda yaptığımız gibi şehire inip küçük çaplı yardımlarda bulunmaktı.

Her zamanki gibi Bakugou ile takım olmuştum. Çoğu insan bunu görmesede o takılması eğlenceli biriydi. Azimi kendine hayran bırakırdı. Şu anda hevesle sokaklarda yürüyordu. Benden bir kaç adım önde etrafa bakınıyordu.

Birden bir ağlama sesi duyduk. İkimizde sesin geldiği yöne koştuğumuzda dizlerinin üstüne çökmüş ağlayan küçük bir kız gördük.

Aynı anda elimizi uzatmış olacağız ki küçük kız bir eliyle beni diğeriyle Bakugou'tu tuttu. Bir iki saniye sonra kızın ıslak gözleri kocaman açıldı ve özür dilemeye başladı.

"B-ben çok üzgünüm."

"Neyin var?" Dedi bakugou.

Küçük kız tuttuğu elimi hemen Bakugou'nun kine getirdi ve ellerimizi birleştirdi. Bakugou tam elini çekiyordu ki kız bağırdı "Yapma! Kahraman abi lütfen!"

"Noluyor?" Dedi bakugou.

Kızın gözleri tekrar sulanmaya başladığında müdahale ettim.
"Heyy herşey yolunda bize ne olduğunu anlat. Neden bu huysuz abinin elini tutmak zorundayım?" Dedim gülümseyerek.

Kız anlatmaya başladı. "Ben çok özür dilerim.. gücümü henüz tam olarak kontrol edemiyorum ve ikinizede aynı anda dokundum."

Bakugou ya baktım eli hala elime değiyordu.

Küçük kız devam etti. "Eğer 10 gün içinde birbirnizle teması keseriseniz birbirinize dair tüm anılarınız silinecek."

Bakugou ile aynı anda birbirimize baktık. Bakugou küçük kıza döndüğünde beni bileğimden tuttu.

"Tamam velet sorun değil sen neden ağlıyordun onu söyle bakalım."

Doğru. Küçük kız önceliğimizdi. O her zaman ne yapması gerektiğini biliyordu.
Bakugou her zaman...

Anlaşılan küçük kız annesini kaybetmişti. On dakika boyunca etrafta gezindikten sonra annesini bulduk ve kızı teslim ettik.

Okula dönmemiz gerekiyordu çünkü... bu durumda insanları kurtarmak zor olacaktı.

Bakugou bileğimden tutarken...

"Hey yol boyunca aptal bileğinimi tutacağım bir şey yap!"

Duraksadım "ah... şey.. hım buna ne dersin." Diyerek kolumu omzuna attım. "Kanka yürüşüyü." Diyerek güldüm.

"Sus aptal."

Unutamam Salak!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin