2

133 28 14
                                    

Okula dönüp sensei ile konuştuktan sonra yurt odalarına çıktık. Malesef sensei bir çağremizin olmadığını söyledi. Ne kızın ismini ne de annesinin isimini öğrenmediğimiz içinde araştıramayacağını söylemişti.

"Üstümüzü değiştirmeliyiz." Dedim tam yanyana olan odalarımızın kapısına geldiğimizde.

"Hadi canım sende zeki çocuk." Dedi alay ederek. "Kıyafetlerini al odandan hadi."

Eşofmanlarımı aldıktan sonra Bakugou nun odasına gittik. Neden benim odam değil diye sorgulamadım. Benimki hep dağınık oluyordu ve Bakugou bundan nefret ederdi.

Benim kıyafetimde pek bir sorun yoktu ama Bakugou nun ki zor olucak gibiydi. Bir yol dişünürken o seslendi.

"Hey boktan saç beynini bu kadar zorlama üstünü değiştirirken omzunu falan tutarım hadi soyun."

"Bu kulağa biraz yanlış geldi dostum." Diyerek güldükten sonra omuznu sert bir şekilde tutmasından susmam gerektiğini anladım.

Giyinmek sandığımdan daha kolay olmuştu.
Kostümüm üstüz olduğundan Bakugou için pek sorun olmamıştı ama onun kış kostümü tamamen kapalıydı.

"Ehh üzgünüm dostum ama sanırım böyle yapmalıyız." Kaşlarını çattı. O da şuan başka bir yolu olmadığını biliyordu. Bir elimi yanağına koydum.

Gözlerini devirdikten sonra kolluklarını ve pantolonunu çıkarttı.

"Ayak bileğimi falan tut boğazlı üstümü böyle çıkartamam."

Hızlıca kafamı sallayıp yere eğildim ve dediğini yaptım.

Bütün bu olanlar içimde gülme isteği uyandırıyordu. Ama yaparsam öleceğimi biliyordum.

Giyindiğinde ikimizde kollarımız değecek şekilde yatağa oturduk.

Kolumdaki saate baktığımda beş buçuk olduğunu gördüm. Sensei ile konuşurken ne kadar zaman geçmişti ki. Gerçi dönüş yolu da pek kolay olmamıştı.

Karnım guruldadığında mahçup bir şekilde Bakugou ya baktım. "Böyle yemeğe inmek istemezsin değil mi?"

"Mal suratlıyı arayalım yemek getirsin."

Kafamı sallayıp denkiye durumu azda olsa  anlatan bir mesaj attım. 

20 dakika sonra geldiğinde bakugou ile hala aynı pozisyondaydık. O telefonunda bir şeylere bakıyordu bense açlıktan başka birşey düşünemiyordum.

"Giriyorumm." Diyerek yanındaki Sero ile içeri girdi.

Girer girmez gülmeye başladılar "puahahahah cidden yapışık ikiz mi oldunuz yani"

Bakugou uzanarak elindeki kese kağıdını aldı ve bana uzattı.

Sero "şanslısınız bu gün hamburger vardı." Dedikten sonra Bakugou nun  çalışma masasındaki sandaliyeye oturdu. Denki de masaya oturdu.

Ayaklarını sallayarak "Ee 10 gün boyunca Bakugou nun odasında kalmayı planlamıyorsunuz herhalde."

Sırıtarak "Arada benim odamasa gideriz diye düşündüm." Dedikten sonra Bakugou nun bana attığı bakışla komik olmadığını anladım.

"Biz bi yolunu buluruz sen kendi sorununu hallet." Dedi Bakugou

"Neymiş benim sorunum?"

"Aptal suratın."

Denki dil çıkarttı ve masadan kalktı. "Bidaha aptal suratlı olmayan birinden yemek istersin o zaman." Diyerek Sero yu dürttü ve kapıdan çıktılar.

Unutamam Salak!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin