En çok mütevazi, okunma çabası olmayan kıyada kalmış romanları, şiirleri severim. Sadece edebiyat için yazılmış olan ve bana kazanımları olan ders çıkarabileceğim kitapları.. Hayır öğretici metinlerden kastetmiyorum. Herkesin elinde olan romanların etkisinde pek kalmam, ciddiyede almam.. Böyle bir giriş yapmamdaki neden herkesin "çok okuyanım olsun" kafası taşıyanlar için..
Çok okunması iyi bir yazar olduğunuz anlamına gelmez...
Zaten çok okunsun diye kasarsanız yazınız yapma olur, bırakın sadece hayal edin ve kendi dünyanızı yazın... Tanınmış bir yazar olmak sadece isminizin reklamını yapar, kitap basılır ve para kazanırsınız.. Belkide parayı sevmediğimdendir böyle düşünmem... Tanınmışlık sevdası değilde önemli olan içinde edebiyat aşkı olması.
Eski yazarlar, yazılarını beğenmedikleri için ( ki çoğu basılmıştır, ki iyi romanlar çıkmıştır aslında) öldükleri zaman basılmayan eserlerinin yakılmasını istemiş. Ama bizde iyi ya da kötü her şey yazılıyor ortada bir mütevazılık yok.
Sadece amacınız hayal dünyanızı insanlara yansıtmak olsun, o güzel hayalleriniz bizleri yaşamdan uzaklaştırsın. Kimseye "Okuyun lütfen..." diye yazmayın, bu sizi yorar. Sadece mutlu olmak için yazın, tanınmak için değil :)
(Aklınıza takılan sorular olursa, çalışmada takıldığınız bir kısım yazınız, elimden geldiğince yardımcı olacağım)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazar Olmak
SachbücherEvet, bende iyi bir yazar değilim. Benim bu konudaki tecrübem sahildeki bir kum taneciği kadar olamaz. Yinede gözlem yapmayı seven biri olarak, "Yazar Olmak" adlı bir çalışma yapmak istedim. Ben bildiğimi paylaşırsam, sen bildiğini paylaşırsan hepi...
