Bütün ritüelleri bozarak kendi doğum günümde size bu bölümü hediye ediyorum 💞
Eğer bana hâlâ o kadar da kırgın değilseniz bölüm sonunda bekleyeceğim hepinizi 🥺😔💞🥺
SİZİ SEVİYORUM!
iyi okumalaaar
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"Hadi ama Taehyung..."
Jeongguk istediğini alamamış bir çocuk gibi dudağını büzdüğünde Taehyung inanamıyormuşcasına irileştirdi gözlerini. Aslında alışması gerekirdi, sonuç olarak o Jeongguk'tu ve bilirsiniz... Jeongguk söz konusu Taehyung olduğunda libidosu ayyuka çıkmaktan geri durmuyordu.
En korkuncu ise Taehyung'un böyle zamanlarda ona karşı duracak iradeye sahip olamamasıydı.
Jimin'in ailesinin yaşadığı iki katlı müstakil yapının önündelerdi. Taehyung'a sorsanız bir ömür boyu o dağ evinde kalmayı canı gönülden isterdi fakat ısınmak için çokça çaba harcadığı Seokjin -Seokjin'i sevmiyor değildi, sadece köreltmeye çalıştığı sivri dilinden nasip almak için çaba harcayan biriydi ona göre Seokjin- yine rahat durmamış, Jimin'in kapısında nöbet tuttuğunu bildiği hâlde soluğu Jimin'in ablasının evinde almış ve olası felaketi beraberinde getirmişti. Bunu haber alan Jeongguk ise rahat edemediği için istemeye istemeye Taehyung ile burada bulmuştu kendini.
"Jeongguk, belki farkında değilsin ama hâlâ topallıyorsun." dedi Taehyung dişlerini bir kez daha sıkarken. Jeongguk ise sanki bu bir sorun değilmiş gibi arsızca sırıttı ve sevgilisinin kucağına doğru ani bir hamle yapıp bacağını diğer tarafa atarak üzerine yerleşiverdi. Taehyung'un badem gözleri iri iri açılsa da elleri refleks olarak küçük olanın belini bulmuş, direksiyona yaslanmasını engellemek için onu iyice kendine çekmişti fakat bu hamlesiyle birlikte Jeongguk tam olarak tehlikeli sulara giriş yapmak durumunda kalmıştı.
"İki gündür bunu bahane ederek beni geri çeviriyorsun Taehyung." diye sızlandı Jeongguk sevgilisinin ensesinde konaklayan parmaklarını koyu tutamlarının arasında gezdirerek. Hava karanlık olsa da cılız sokak lambasından yansıyan zayıf ışık bile saklayamıyordu Jeongguk'un iri gözlerindeki haylaz parıltıları. Evde bu pozisyonlardan sıyrılmak bir nebze olsun daha kolaydı. Minik bir atakla veyahut Jeongguk'un huylanan yapısı yardımıyla birkaç dokunuş sayesinde bu kışkırtıcı tehlikeden kaçabiliyordu fakat şimdi Jeongguk'un yapacağı herhangi bir ani hamle, Taehyung'un tüm iradesini yerle bir edebilirdi. Dürüst olmak gerekirse şu anki aç bakışları bile Taehyung'un ipleri kucağındaki bedenin ellerine bırakması için yeterliydi. Zira sabretme eylemi Taehyung için Jeongguk'a göre katbekat misliyle daha zordu.
"Biraz toparlanmanı beklemeye çalışıyorum sadece. Ama sen asla uslu durmuyorsun Jeo-AH!"
Sevgilisinin ani bir hareketle kendisini kasıklarına doğru itmesine karşın sızlandı. Elleri anında aşağı kayıp Jeongguk'un dolgun ve hâlâ kendi imzasını taşıyan zedeli kalçalarını kavradı. Başta bu hareketi Jeongguk'u durdurmak için yapmayı hedefliyordu, lakin sevgilisinin minik dudaklarını boynunda hissettiğinde yüzünü huylandıran kıvırcık tutamlarının ve küçük olanın ufacık temaslarla hızlanan sıcak nefesinin etkisiyle parmakları dolgun kaba ete geçmiş, ritme ayak uydurmak istercesine onu yönlendirmeye başlamıştı.
