Genç kadın dizlerinin bağının çözüldüğünü hissetti. Birbirlerine bakıyorlardı. Kurt gözleri tüm asaletiyle parlamıştı ikisinin.
Klaus bin yıllık hayatında bir kurdun gözlerine baktığında hiç bunu görmemişti. Film şeridi gibi hayatını. Karanlık anıları adeta bir ışık gibi görünmüştü.Karanlıkta bir atış.
Kaybolmuş bir geçmiş.Artık neredeyse hiç rastlanmayan ilk klanlara özgü olan bu bağ, zamanla kirlenen asil kan yüzünden on yılda bir belki birilerinin başına geliyordu. Şimdi ise bin yaşındaki orijinal melezin ve yalnız kurt Hayley Marshall'ın.
Efsanelerde bu bağ oluştuğunda zamanın durduğu söylenirdi. Gerçekten öyle olmuştu,şimdi sanki zaman ve mekan kavramı yok olmuş,boşluğun içinde sadece ikisi varmış gibiydi.
Beni sevdin ve ben zamanın içinde dondum.
Hayley bu bara arkadaşı Tyler'ın evine nasıl gideceğini sormaya gelmişti. Barmen göremeyince Klaus'a sormak istemişti ama göz göze geldiklerinde her şey durmuştu. Konuşmak istiyorlardı ama boğazlarındaki düğüm engel oluyordu. Garip hissettikleri için,bu an hiç olmamış gibi arkalarını dönüp gitmek istiyorlardı ama zemine çivilenmiş gibiydiler. Başlarını çevirmek istiyorlardı ama birbirlerinden gözlerini alamıyorlardı. Bu çok büyüleyiciydi ama birbirlerinin anılarını izlemek çok acı veriyordu.
O sarı gözlerde ne görüyorsun?
Çünkü ben parçalara ayrılıyorum.Sonunda Klaus,konuşma gücünü bulabilmişti kendinde. "Bir şey mi istemiştiniz?" Hayley,aheste bir şekilde başını salladı. Sonra silkindi ve telefonundaki haritayı gösterdi. "Lockwood Malikanesine nereden gidebileceğimi biliyor musunuz? Navigasyonda sorun oldu." Klaus,başını salladı ve telefonu aldı. Bir kaç dakika sonra ona geri uzattı. Hayley,sessizce teşekkür ederken,masaya eğildi ve eline uzandı. Bu hareketi saçlarının biraz kıpırdamasına ve omuzundaki doğum lekesinin görünmesine neden oldu.
Klaus,o an onun hakkında beklediğinden fazla şey öğrendi. Bir Hilal kurduydu. Hepsinin New Orleans'ta yaşadığını biliyordu ama karşısındaki kız aksini iddia ediyordu. Ve az önceki trans halini sıradan kurt adamların yaşayamayacağını biliyordu. O bir alfaydı. Hilal kurtlarının alfası. "Özelsin." Dedi. Elini izin istemeden omuzuna götürdü ve parmakları doğum lekesinin üzerinde gezindi. Sonra kahverengi saçları o tarafa çekti.
"Tyler'ın arkadaşı mısın aşkım?" Hayley kaşlarını kaldırdı. Tyler'ı tanıyordu,insan olmadığı belliydi ve aksanı. Orijinal melez olduğunu anlaması uzun sürmemişti. "Aksana bakılırsa sen Klaus olmalısın." Dedi rahat davranmaya çalışarak.
"Ünüm benden önce gelmiş." Hayley sırıttı. "Ne kadar iç açıcı(!) şeyler duyduğumu tahmin bile edemezsin." Trans halini üzerinden iyice atmış gerçek kimliğine bürünebilmişti. "İsmini söylemedin."
"Hayley Marshall." Klaus,gülümsedi. "Hayley...kulağa çok hoş geliyor. Benimle biraz içki içmeye ne dersin?" Hayley omuz silkti. Bir kaç saniye düşündü. "Hay-o kolyeyi daha önce gördüm." Dikkati Klaus'un boynundaki kolyeyle dağılmıştı.
Bir kaç yıl önce ona yardım eden bir kaç kurtta görmüştü. "Nerede?" Klaus ciddileşmiş ve tehditkârlaşmış sesiyle üzerine yürüyünce gözlerini ona kenetledi. "Neden soruyorsun?"
"Çünkü canım istiyor ve canımı sıkanların sonu pek iyi değildir Küçük Kurt." Hayley kollarını kavuşturdu. Küçük Kurt? Diye düşündü. Sevimli bir lakaptı. Hoşuna gitmişti.
"Şu an hatırlayamadım. Hatırlayınca söylerim." El sallayıp bardan çıktı. Hay çeneme! Aldın belayı başına. Arabasına doğru yürürken Klaus vampir hızıyla onu arabaya yasladı. "Hatırlamanı hızlandırmak için benimle geliyorsun." Hayley'i kolundan tuttuğu gibi evinin salonundaki koltuğa fırlattı.
"Delirdin mi!" Diye feryat etti.
"Şimdi Küçük Kurt,sürün nerede?" Hayley,ela gözlerini yere indirdi. "Benim sürüm yok." Klaus,bir süre tavırlarını izledi. Doğruyu söylüyordu. Ama onun alfa olduğunu hissetmişti. Bunun sadece bir efsaneden ibaret olduğunu sanıyordu. İki alfanın bağı. İlk sürülerden gelen alfaların. Ve karşısında Hilal'lerin kendi deyimleriyle kraliçesi olması gereken kız,ona yalnız bir kurt olduğunu söylüyordu. Belli ki kim olduğundan habersizdi.
Klaus'un sürüsünün nerede olduğunu biliyordu. Klaus onun sürüsünün nerede olduğunu biliyordu ve aralarında oluşan mistik durumdan sadece Klaus haberdardı. İkiye bir demekti bu. Kozlar Klaus'taydı.
Hilal'ler güçlü bir sürüydü. Eskiden onlarla ittifak kurmaya çalıştığını hatırlıyordu. Belki de tekrar bir ittifak adımı atabilirdi. Yeni melez adayları olmalarını isteyerek ve belki kraliçeyi ikna ederse sürüyü daha kolay ele geçirirdi.
"Karşılıklı bir anlaşmaya ne dersin? O güzel doğum lekesini taşıyan sürüyü belki tanıyorumdur."
Hayley,sinirle ayağa kalktı. "Sakın bu konu hakkında yalan söyleme!" Klaus,gülümsedi. "Aile konusunda hiç yalan söylenir mi? Dediğimi duydun sen bana benim sürümün yerini söyle. Ben seni kendi sürüne kavuşturayım."
"Doğru söylediğinin bir garantisi yok. Bahse varım ki yaşadıkları bölgeyi bile bilmiyorsundur." Gitmeye yeltendiğinde Klaus,nazikçe kolunu tuttu. "Peki seni bizzat oraya götürürsem?"
Hayley,biraz düşündü. "Peki."
"Klaus! Klaus!" Hayley duyduğu tiz kız sesiyle yüzünü buruşturdu. Klaus'un sesli iç çekişiyle kaşları kalktı. "Beni duymuyor musun?" Caroline içeri girdiğinde Hayley'e dikkat bile etmedi.
"Elbette duydum Caroline. Hatta bütün Mystic Falls bile duymuş olabilir. Başbaşa kalmaya ihtiyacımız var." Dedi Hayley ve kendini göstererek. Öncelikleri bir kaç dakika önce değişmişti. Ve eğer bu gerçekten alfa bağıysa-öyleydi- Hayley'i gözünün önünden ayıramazdı.
"Bu acil bir durum! Elena balo elbisemi çaldı! Terziye elbisemi sorduğumda kime verdiğini hatırlamadığını söyledi! Kasabanın boru hattında mine çiçeği yok!" Klaus hafifçe gülerken Hayley alayla göz devirdi Caroline'a baktı.
"Gülme bu komik değil!" Hayley artık bıkmıştı. Ailesini hatta sürüsünü bulmasına ilk defa bu kadar yakındı. Ve her geçen saniye vakit kaybediyorlardı.
"Evet komik. Ergen dramlarına gelecek durumda değiliz." Dedi sakince. Klaus,kaşını kaldırıp sırıtarak iki kıza baktı. "Sen neden karışıyorsun?"
"Çünkü sen buraya izinsiz gelmeden önce acil bir durum hakkında başbaşa konuşuyorduk. Ve bir kumaş parçasından daha acil."
Caroline sinirle Hayley'e bakıyordu. "Yeni melez sürtüklerinden mi?" Hayley histerik olarak güldü.
"Tamam hanımlar bu kadar yeter. Ve üzgünüm Caroline bu gece sadece Hayley'e vakit ayıracağım." Hayley memnuniyetle gülümsedi ve Klaus'a baktı.
Caroline söylene söylene giderken Hayley Klaus ile bir süre sessizce durdu. "Ne zaman gidiyoruz?" Klaus,ona cevap vermedi.
Giriş bölümü için yeterince iyiydi diyorum. Siz ne diyorsunuz?
Hikaye Mystic Falls'ta çok geçmeyecek.
@klayley
patatespurelibonfile
cuoreslut
LittleWolfAndrea
dead_fairy_girl