🥀Bölüm 1🥀

705 52 8
                                    

Sabahın parlak güneşi, perdenin arasındaki boşluktan Felix'in yüzüne vuruyordu. Benim güzel Felix'imin. Uyurken çok güzel görünüyor. Çok da huzurlu, sanki dünyada olup biten kötülüklerin bir önemi yokmuş gibi.

Felix hakkında sevdiğim şeylerden biri de bu işte; insanların hep iyi yanını görür ve her durumda hep en iyisini başarırdı. Her gününü sanki son günüymüş gibi yaşardı ve ben de onun adımlarını takip ederdim.

Yanımda sessizce kıpırdandı, gözlerini açtı esnerken. Yattığı pozisyondan oturur pozisyona geçti ve bana gülümsedi. Yataktan kalkmadan önce yastığıma minik minik vurdu. "Günaydın sevgilim."
Şimdi fark ediyorum da üzerine benim favori tişörtlerimden birini geçirmiş. Uyurken benim tişörtümü giymiş olmasına takılmadım. Üzerinde biraz büyük durmuş ama bir o kadar da yakışmış ona.

Her sabah olduğu gibi, kalkar kalkmaz ilk iş kahvaltı hazırlardı. Bugün yulaf lapası yapmaya karar verdi. Sonuçta ikimizin de favorisi. Felix her zaman lapasına şurup döker, bense çileği tercih ederim. O çileğe pek düşkün olmasa da, bugün lapasına çilek koymaya karar verdi.
"4.yıl dönümümüz kutlu olsun, sevgilim" dedi, yüzünde gülümsemeyle önünde duran lapa kasesine baktı.
Onun yanaklarına bir sürü öpücük kondurur, hediyesini verirdim. O da bana hediyeye gerek olmadığını söylerdi ama her zaman benim için bir yerlere saklanmış hediyesi olduğunu bilirdim.

Ayağa kalktı ve hızlıca yatak odamıza doğru ilerledi. Peşinden gitmedim, Felix ise elinde küçük, kırmızı kadife bir kutuyla geri döndü. Bacaklarımdaki dermanı kaybetmişcesine dizlerimin üstüne düştüm. Ağlıyordum, ama yüzümden akan yaşlarımın sıcaklığını hissedemiyordum.

"Bunu sana geçen yıl verecektim" anlatmaya başladı Felix. "3.yıl dönümümüzde, sen yere yığılmadan önce. Aylar öncesinden planlamaya başlamıştım daha doğrusu Jisung ile planlamaya başlamıştık. Kendi başıma altından kalkamazdım zaten. Teşhisin konulduktan sonra düşündüm ki bu teklifi bir an önce yapmalıyım. Yapmalıydım." Bu cümlelerden sonra ağlama sırası Felix'teydi.

Ellerini tutmak, sarılmak istedim. Ona her şeyin düzeleceğini, iyi olduğumuzu söylemek istedim. Onu öpmek ve onu sevdiğimi söylemek istedim. Dünyadaki hiç bir şeyin bizi ayıramayacağını söylemeyi istedim ama yalan söylemiş olurdum. Çünkü biz çoktan birbirimizden koparılmıştık.

"Bay Hwang, bu tedavinin hala deney aşamasında olduğunu hatırlatmak isterim ve tedavinin kanser hastalığını iyileştirebileceğinin garantisini veremeyiz."doktor açıkladı.

Bir saniyeliğine gözlerim yer ile buluştu. Bu tedavi ya hayatımı bana geri verecekti ya da bir anda alıp götürecekti. Felix elimi tuttu ve yanımda olduğunu belli edercesine sıktı elimi.

"Bu kararı vermek sana kalmış sevgilim. Her ne olursa olsun seni hep seveceğim."


"Hani hep gitmek istediğin bir İtalyan restoranı vardı ve ben seni oraya götürmüştüm, hatırlıyor musun?"
Evet hatırlıyorum.

"İşte o zaman sana evlenme teklifi edecektim. Jisung ve ben çılgınca bir sonraki hafta için düğün planlıyorduk. Sen gitmeden önce seninle evlenmek istedim. Gitmesen ve sonrasında hala burada olsan bile, sadece emin olmak istedim..." ağlamaya başladı ve telaşla yanına ilerledim. O beni göremese de sanki sırtını sıvazladığımı hissedecekmiş gibi. Yüzünde akan yaşlara rağmen mutlu bir şekilde gülümsedi.

"Seni sevdiğimi bildiğinden emin olmak istedim, tüm kalbimle sevdiğimi. Ve hiçbir şey bunu değiştiremez. Seni çok seviyorum Hwang Hyunjin, ve seni çok özlüyorum." Felix elindeki kırmızı kutuyu açtı ve içindeki iki yüzüğü alıp parmağına taktı.

"Seni seviyorum."

Ben de seni seviyorum.

MY LOVE / SEVGİLİM HyunLix ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin