Sinirden deliye donmustum, onun dudaklari benim dudaklarimi opuyordu ve bense istemsizce karsilik vermek zorunda kalmistim. Kendime lanetler yagdiriyordum fakat bu an oldukca ozel bir andi, her ne kadar ondan nefret etsemde beni opuyor olmasi egomu oksamisti.
''Sen ne yaptigini saniyorsun be?!'' Diye sordugumda gulmeye, hatta kahkaha atmaya basladi ve benim sinirlerim gitgide daha da bozuldu.
''Karsilik verdin.'' Derken yuzunde carpikca ve tahrik edici bir gulumseme vardi fakat her ne olursa olsun ondan nefret ediyordum.
''Vermek zorunda kaldim, eger vermeseydim nefessizlikten bogulacaktim.'' Diyerek onun cumlesini duzelttim.
''Anliyorum... Kesinlikle oyledir.'' Deyip tek bir kasini havaya kaldirdi, hala gulmeye devam ediyordu ve bense onun gozune yumruk atmamak adina kendimi zor tutuyordum.
''Bir daha bana sakin dokunma!"
''Tamam, sana dokunmayacagim. Tabii yalnizca evlenmemize kadar.'' Deyip siritti, daha fazla dayanmayarak elimi ona tokat vurmak adina kaldirdim fakat o elimi havada yakalayarak beni belimden tutup kendine yaklastirdi.
''Sende bunu bir daha sakin deneme.'' Nefesi yuzume yayilmisti, parfumuyse oldukca etkileyici kokuyordu... Tipki gulumsemesi gibi. Ondan kurtulmak adina debelendim fakat beni oldukca sıkı sarmisti.
''Yakinda karim olacaksin, bu tur hareketler yapmak sana hic ama hic yakismiyor.''
''Asla karin olmayacagim.'' Diye fisildadim, bunun uzerine kendini bana daha fazla bastirdi ve gulumsedi.
''Gorecegiz.''
''Cok gec oldu evime gitmek istiyorum.'' Dedim dislerimin arasindan, bunun uzerine beni sikica saran kollari gevsedi ve serbest kaldim.
''İyi geceler, ruyanda beni gor.''
''Eger seni bir yerde goreceksem, bu eminim ki kabus olur!'' Diye bagirdim ve arkami donup evime dogru yurumeye basladim. Arkamdan gelerek beni kolumdan yakaladi ve kendine dondurdu, ucusan saclarim yuzunu yalamislardi.
''İyi geceler opucugu yok mu?"
''Ah... Olmaz mi?" Dedim gulumseyerek ve en zayif halini kollayarak dudaklarina yaklasmaya basladim, en beklemedigi andada bacak arasina tekme attim. İste bunun hesabini nasil verecektim hic bilmiyordum!
Aciyla inledi, onun bu hali gorulmeye degerdi.
''Son gulen iyi guler, bunun hesabini vereceksin.'' Dedi ve bende bir kahkaha atip kosarak evime geldim.
Odama geldigimde yuzumde istemsiz bir gulumseme vardi,Selimin o hali aklima her geldiginde kahkaha atmak istiyordum. Telefonumu elime aldigimda 2 cevapsiz aramanin oldugunu gordum ve 2'side Hande'dendi. Onu cok ozlemistim, telefonunu tuslayip telefonu kulagima goturdum.
''Şebnem ! Hayatim seni cok ozledim.'' Diyerek telefonu acti. Hande'nin sesini duyar duymaz gulumsedim, yillardir tanidigim bir dostun sesine oldukca ihtiyacim vardi.
''Bende oyle, seni cok ama cok ozledim.''
''En yakin zamanda oraya gelecegim, biliyorsun finaller iki gun sonra bitiyor.'' Sesi berbat geliyordu, benim adima ne kadar uzuldugunu hissedebiliyordum.
''Senin yanimda oldugunu bilmek guzel, hem canini sikma. Annemler yanimda fakat ellerinden hicbir sey gelmiyor.'' Dedim ve ofladim, o da icini gecirdi ve;
''Onu gordun mu? Evlenecegin adami?" Diye sordu, eminimki yakisikli biri olup olmadigini merak ediyordu.
''Maalesef gormek durumunda kaldim.'' Dedim bikkinlikla ve ic gecirerek kafami yatagin basligina yasladim. Tahta baslik, sirtimi acitmisti ve bunun uzerine arkama yastagi dayayarak daha rahat bir pozisyona gectim.
''Nasil biri?''
''Kendini begenmisin teki, ukala ve kustah.'' Biraz ara verdim ve Hande'nin duymak isteyecegi o cumleyi soymeye yeltendim. ''Tamam kabul, yakisikli.''
''İste bu, belkide onu sevebilirsin.''
''Hic sanmam, ondan nefret ediyorum Hande. Bana destek verecegin yerde ona alismalisin diyorsun.'' Dedim sinirle. Onu asla sevmeyecektim.
''Hayir bebegim, madem yakisikliymis onu sevmeye calismalisin diyorum. Sen ne kadar sansli oldugunun garkinda degilsin, bazi kizlar sirf tore yuzunden kendinden onlarca yas buyuklukte adamlarla evleniyorlar.'' Bunun uzerine biraz dusundum ve ona hak verdim, hakliydi.
''Belki de.'' Dedim yarim bir agizla. ''Ama ona asla asik olmayacagim.''Diye de ekledim.
''Buyuk asklar nefretle baslarmis.'' Diyerek kikirdadi Hande ve benden cevap alamayinca da ''Uzulme tamam, ozur dilerim. Ben yanlizca seni mutlu etmeye calisiyorum. Bana kizmadin degil mi?"
''Hayir kizmadim, her zamanki sensin iste. Biliyorum, beni mutlu etmeye calisiyorsun ama su anda bunlari kaldirabilecek bir ruh halinde degilim.''
''Tamam canim, ben seni daha fazla yormayayim. Saat gec oldu, iyi geceler. Geldigimde uzun uzadiya konusuruz.'' Deyip kikirdadi, bunun uzerine bende gulumsedim.''
''Tamam canim, iyi geceler.'' Deyip telefonu kapadim.
Daha sonrasinda yatagima gomuldum, Selimi dusunmeye basladim ve aklima ona dair yesil gozleri gelmisti, zaten onu cekici kilan en buyuk silahida onlar idi. Sonra istemsizce gulumsedigimi farkederek kendime kufrettim, hayatimi mahveden o adami dusunmeyi birakip baska seyler dusunmeye basladim. Dusunceler arasinda kaybolup giderken, kendimi uykunun masum kollarina birakarak sonsuz bir dunyaya goc etmeye baslamistim.
Sabahin ilk isiklari dolgun dolgun odama girmeye basladiginda gozlerimi acarken zorlanmistim ve gerinerek yatakta dogruldum. Umarim bugun Selimi gormezdim, onu gormek midemi bulandiriyordu, aslinda belkide buradaki herkesten nefret ediyordum.
''Şebnem gunaydin kizim.'' Dedi Zehra Hanim odama girdikten sonra. ''Bugun Selim gelecekmis ve seni bir yere goturecekmis.'' Diye de ekleyince yuzumu eksittim.
''İnsallah gelemez.'' Diye mirildandim.
Bunun uzerine Zehra Hanim odamdan cikti.Bende hazirlanmak adina bavulumu incelemeye basladim, apar topar geldigim icin yanima pek bir sey alamamistim. Daha sonra uzerime beyaz bir t-shirt ve jean gecirdim, Selim icin hazirlanmak dahi istemiyordum. Beni en igrenc halimle gormeliydi.
Tam da o sirada asagidan gelen korna sesiyle irkildim, gelmisti gerizekali. Surune surune asagiya indim cunku ondan kacis yoktu ve ben bu durumdan nefret ediyordum.
''Gunaydin.'' Kahverengi gozlerinin uzerindeki siyah perde olan gozluklerini cikardi ve bana goz kirptiktan sonra yeniden takti. Budala diye gecirdim icimden ve ona cevap dahi vermeden arabanin radyosunu actim, sevdigim sarki denk gelince keyifle gulumsedim. Selim bu halime bozulmustu, tepki vermeyerek arabayi calistirdi. Bir zaman sonra bir kafenin onunde durdu, kafe pek islek degildi fakat guzel bir yere benziyordu.
''Neden geldik buraya?'' Diye sordugumda bana ezici bakislarla bakti ve onun bu bakislarinin sayesinde cok sacma bir soru sordugumu farkettim.
Bir masaya oturduk ve oturur oturmaz kizin biri gelip;
''Seni cok ozledim Selim!" Diye bagirarak ona sıkı sıkı sarildi.
