Gitmek

0 0 0
                                    

Hüsrev " benim adımda Hüsrev,insan ölümlü, ruh ölümsüzdür. Birde büyük insanların isimleri sonsuza kadar yaşar" dedi.
Servi "senin sırrın ne, bana söylemeyecek misin? diye sordu.
Hüsrev"benim sırrım babam" dedi.
Servi" anladım" yanıtını verdi.
Biraz dinlendikten sonra Hüsrev Servi yi tekrar sırtına alıp ormanın daha da içlerine doğru yürümeye devam etti.
Servi" aslında ormanları iyi bilirim,ağaçları ,bitkileri, hayvanları,dereleri, tepeleri, bilirim" deyince Hüsrev" o zaman sormama izin ver,neden o tuzağa düştün " dedi.
Servi " insanlar" dedi" insanları da  bildiğimi zannettim ama yanılmışım " dedi.
Hüsrev" yani tuzağa düşmen bir kaza değildi,birisi seni yanlış mı yönlendirdi" diye sordu.
Servi " yanlış yönlendirme yok, adamlarımdan biri beni arkamdan iteledi" dedi.
Hüsrev"  peki o adama ne oldu,yakalandı mı yoksa kaçtı mı?" dedi.
Servi" hiç biri ,hala aramızda dolanıyor" deyince Hüsrev hızla Servi yi sırtından indirdi ve " ne demek aramızda , kim olduğunu görmedin mi? diye sordu.
Servi" hayır görmedim,hem görmüş olsam bile o haini yakalamak hiç bir işime yaramazdı. Asıl önemli olan arkasındaki güç" dedi.
Hüsrev" peki bu durumdan Ali efendi nin haberi var mı?diye sordu.
Servi" yok, sence haberi olsa kendimi tekrar yem olarak kullanmama izin verir miydi.Hic sanmıyorum.İlk işi tüm adamları sorgulayıp sonrada işlerine son vermek olurdu. Diyelim şans eseri bu haini buldu, sence hain arkasındaki kişiyi kolayca açıklarmıydı. Bir düşün " dedi.
Hüsrev" sana hak vermemi bekleme ,bir hayat herşeyden önemlidir.Hem sen bu halde ne yapabilirsinki " diye sordu.
Servi" yaptım bile " cevabını verdi.
Hüsrev daha ne olduğunu anlamadan etraflarını  yüzleri kapalı bir düzine adam sardı. Hüsrev tek başına ne yapacağını şaşırdı.O sırada yerden bir odun parçası alıp Servi nin önüne geçti.
Servi ise Hüsrev den  önünden çekilmesini istedi,sonra adamlara " burada beni öldüreceksiniz ama ölmeden önce beni kimin öldürmek istediğini bilmek istiyorum" dedi.
O sırada içlerinden biri yüzündeki maskeyi çıkardı.
Servi" amca sen... nasıl olur, yani neden. Sen beni çok severdin hatta en iyi adamlarından bir kaçını beni koruması için benimle göndermiştin " deyince herşey açıklığa kavuştu.
Adam" bana amca deme , ben senin amcan değilim, ve sadece babanın uzaktan akrabasıyım dedelerimiz kardeş ama bu durumdan bile utanç duyuyorum. Bizim gibi saygın bir ailenin adı nasıl sizinle beraber anılır " deyince Servi" ne demek utanç duyuyorum. Bu aile hâlâ ayakta ise babam sayesindedir. En zor durumdayken babam tüm gücüyle tekrar ayağa kaldırdı" dedi.

Adam" o durumda meçhul,daha kimse babanın ne iş yaptığını bile bilmiyor o uzak ülkede. Kim bilir ne kirli işlere bulaşmışta bunca serveti elde etmiş. Ama artık herşey son bulacak. Önce seni sonrada  fırsatını bulduğum da babanı ve aileni ortadan kaldıracağım" dedi.
Hüsrev Servi ye iyice yaklaştı ve" bundan sonraki planın nedir. Ali efendi yada başka birileri bizi kurtarmaya gelecek mi ? diye sordu.
Servi" aslında planım buraya kadardı ,kimse yardıma gelmeyecek. İstersen kaçabilirsin. Planın sonu ben burada ölüyorum" dedi ve gülümsedi.
Hüsrev bir şeyi daha yeni anlamıştı.Servi ayağının kesilmesini aslında hiç kabullenmemisti ve  bu durumda yaşamak istemiyordu.Sadece ölmeden önce düşmanını tanımak için güçlü görünmüştü.Servi ayağının kesilmesini ölümü olarak görmüştü.
Hüsrev ise bu durumda pes etmemekte kararlıydı. Bir elini kızıl gözüne götürüp" asla  vazgeçmeyeceğim" deyip elindeki odunla adama doğru hamle yaptı.
Hüsrev odunu adamın kılıç tuttuğu koluna sertçe vurup elinden kılıcı düşürdü. Bir hamle daha yapacaktı ki diğer adamlardan biri kılıcını Hüsrev in tam kalbinin hizasına sapladı.
Hüsrev ne olduğunu anlamadan yere yığıldı.Gözleri yavaşça kapanırken son olarak büyükçe bir kuş göründü gözüne.
Bu kuş insanlarda daha büyük görünüyordu ve Hüsrev in gözleri tamamen kapandı.
Bir süre sonra Hüsrev kendine gelmeye başladı. Gözleri aralandığın da siyah iki büyük kanadın üzerinde ayakları yerden kesilmiş bir durumda hareket ediyordu. Sonra bir ses  duydu"Çocuk yaşıyor, çocuk yaşıyor.O da bizden birisi" .
Hüsrev içinden geçirdi" bizden birisi ,kim ,ben mi? O çocuk ben miyim? Yaşıyor muyum? Nasıl? Ya küçük Tomurcuk. Şuan bir kuşun mu üzerindeyim.Yada beynim bana bir oyun mu oynuyor. Deliriyor muyum. Acıyor, kılıcın battığı yer, çok acıyor ama eğer gerçekten yaşıyorsam bu acıya bile sevime bilirim.Konusmaya çalışsam.Sesim neden çıkmıyor" derken yine bayıldı.
Sonra tekrar kendine gelmeye başladığında önce anlamsız sesler duymaya başladı. Bir süre sonra gelen sesler anlam kazanmaya başladı. Hatta bazı sesler tanıdıkdı.
Duyduğu seslerden biri Servi nin , bir diğeri ise babasının dı.

Hüsrev bir süre sonra gözlerini açtığında gerçektende evinde olduğunu gördü.Basinda babası duruyordu.Husrev in uyandığını görünce" oğlum uyandın, Allah'a  şükür ,beni duyabiliyor musun?İyisin merak etme" dedi.
Hüsrev çok kısık bir sesle" baba küçük tomurcuk iyi mi" diye sordu.
Babası" evet gayet iyi,askerler tam zamanında yetişmiş. O senin kadar şanslı olmaya bilirdi. O da seni merak ediyordu,hemen söyleyeyim de gelsin" deyince Hüsrev babasını durdurdu" baba onun bir daha görmek istemiyorum. Bir daha asla bana gözükmesin ,mümkünse buradan hemen ayrılsınlar" deyince babası" oğlum delirdin mi sen ,neler oluyor" dedi.
Hüsrev elini yarasına götürüp" çok acıttı,bir arkadaşı kaybetme düşüncesi benim kalbimi çok acıttı ve şunu anladım, bu göz bana bir hediye. Dünya üzerinde bazı insanların  yanlız yaşaması o kişi için  büyük bir nimetmiş" dedi.
Hekim efendi  Hüsrev in elini yarasından kaldırıp yaranın tam tersi konumuna koydu ve " her insan bir gün bu acıyla sınanacak, sen ise bu yaptığınla sadece biraz geciktirmiş olacaksın " dedi ve kalkıp kapıya doğru yürüdü.Hekim efendi dışarıya çıktığında Servi zaten oradaydı ve tüm konuşmaları duymuştu.Kapıdan  uzaklaştı.
Diğer  sabah güneş doğmadan  Ali efendi nin adamları at arabasıyla  geldiler, Ali efendi Servi ve kendi eşyalarını   toplamıştı. Önce eşyalar bindirildi, sonra Servi de bastonlarıyla evden çıktı.Hekim efendi" neden böyle yaptınız ,o daha küçük bir çocuk,ne dediğinin farkında bile değil. Hem Servi de tam iyileşmedi." Dedi
Servi " merak etmeyin hekim efendi şimdi gidiyorum ama bir gün geri döneceğim. Hüsrev e yaptığım hatayı düzeltmek  için. Şimdi gitmenin nedeni ise kendime yaptığım hatayı düzeltmek. Önce kendimi ayağa kaldırmam  lazım,sonra tekrar döneceğim" dedi.
Ardından at arabasına  binip yola koyuldular.
Hekim efendi bir süre at arabasının gidişini izledi, sonra eve girmek için arkasını döndüğünde Hüsrev de  tam arkasında duruyordu.
Hekim efendi" duydun mu,geri döneceğini söyledi" dedi.
Hüsrev arkasını dönüp şu sözleri söyledi" gidip de dönmemek , dönüp de bulamamak diye bir söz var" dedi.
Hekim efendi" tekrar dönmeyeceğini mi düşünüyorsun" diye sordu.
Hüsrev" bulamayacağını düşünüyorum" diye cevapladı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kızıl kuş delilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin