Evet parayı toparladık ama nasıl bir ev alıcaz, nereden bulucaz hiç bir fikrim yok. Zaten bir gündür ev alım satım sitelerine bakıyoruz. Bu arada ben Hilal şuan ben yazıyorum. Taşınma işlerine hiç gelemem değişikliklere kolayca alışabilen birisi değilim. Bayıldığım süreçte neler olduğunu zaten gördünüz ve kafatasımın hasar aldığını öğrendim. Parayı zaten topladık biliyorsunuz. Benim açımdan çok kötü oldu. Deliriyormuş gibi hissediyorum. Ben delirdiğimi düşünürken Şevval koşarak içeri geldi:
"Çok güzel bir ev buldum! Hem bütçemizi aşmıyor, hem de satılık; hadi gelin bakalım!"
Hemen baktık 208.000 TL idi ve gayet hoş duruyordu. Adamla konuştuk ve 2 gün sonrası için görüşme ayarladık. Benim gelmemi istemiyolardı galiba çünkü daha tedavim bitmedi. Ama tedaviye başlandı. Yarın tedavi için hastaneye gidicem. Ama ben yinede ev görüşmesine gidicem. Bir sorayım:
"Bende gelicem, biliyorsunuz dimi?"Şevval:"Gelcen tabikide."
Nisa:"Tabiki olum mal mısın?"
Saadet:"Beynin mi eksik? Geliyosun. İstemesen bile geliceksin."
Ay yeter hasarlı kafam şişti:
"Ay tamam susun hasarlı kafam şişti." dememle gülmeye başladılar. İpek konusuna hala yoğunlaşamadık çünkü hem ev hem tedavi yeteri kadar büyük bir dert. Zaten taşınma sürecinde zor da olsa İpek'i çok fazla düşünmememiz gerekiyor. Hepimizin morali zaten bozuk, yıldızların toparlanması gerek. Ömrümüzün sonuna kadar yas tutamayız ve bu dönem çok yoğunuz ayrıca yas tutmak bizi sadece zayıflatır ve İpek buna çok üzülürdü. Alarmımın çalması ile uyku vaktimin geldiğini anladım.
Üzerime Şevval'in atlaması ile uyandım. Bu alarmdan daha kötüydü. Dahası üstüme atlaması yetmiyormuş gibi kendi canı da acımıştı, ciyaklıyordu. "Ah hasarlı kafam!" diye bağırdım. Gülmesi ile beraber bana bağırıyordu;
"Hilal hadi kalk kahvaltı yap da, randevuna gidicez. Hasarlı kafam deyip duramıcaksın. Ahahah!" dedi. Arada bende bağırdım;
"O zaman uyuyayım."
Aslında düşünmedim değil ama kalkmam gerekiyordu. Neyse kalktık yatılı lise olduğu için herkesle beraber kahvaltıya indik. Hastaneye bir hocayla gitmek zorunda kaldım. Birde en sevmediğim hoca geldi Ya Rabbi zaten hasarlıyım bide Mine hocayla mı gidicem?! Her neyse gittik doktor konuşmaya başladı;
"İlaçların nasıl geldi?"
İlaçları düşündüm. Ağrılarım dünden daha azdı."Ağrılarım daha az bugün daha iyiyim."
Doktor:"Tamam çok iyi bir röntgen çekelim zaten yarın tedavinin son günü."
Röntgen çektik nerdeyse düzelmiş. Tam da döndüğümüzde teneffüsteydiler. 2 gün sonra karne alıcak ve mezun olucaktık. Zaten yarın ev görüşmesi vardı. Mezuniyet törenine gitmek istemiyoruz. Onunla uğraşmak istemedik. Yani asıl törene değik törenden sonra sınıfça yapılacak küçük partiye gidicektik. O yüzden bir ara kıyafet bakmaya gitmemiz lazım. Hadi ben erkenden yatıyım.
Sabah oldu bugün tedavinin son günü. Ama haftasonu yani cumartesi olduğu için hocayla gitmek zorunda değilim. Rümeysa boşmuş o yüzden onunla gidiyoruz.
Şuan hastanedeyiz doktor geldi;
"Evet bugün son günümüz ilaçlar etki etti mi?"İlaçlar... Sanırım etkiliydi. Ağrılarım az olduğuna göre;
"Evet evet çok az kaldı ağrım."
Röntgen çektik bir krem verdi bir hafta falan sürecekmişim. Sonra kızları alıp ev görüşmesine gittik hep beraber evi gezdik. Bence gayet hoştu.Gülvera:" yatak odasının duvarlarını maviye boyarız."
Zehra:" Oh bende tam şu köşede uyurum."
Ela:"Hep uyu zaten."
Söze atladım:
"Galaksi çizelim?"Gülvera:"Olur."
Zehra:"Lan uyuyacam bak o köşeyi bozanı döverim."
Hep birlikte atladık;
"TAMAM!"