❝ ben bir yıldızın açan çiçeğiydim, şuan gördüğün şey ise o çiçeğin soluşu. ❞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
【 𝐒𝐓𝐎𝐑𝐘 𝐋𝐈𝐍𝐄 】
─── Alphard Black, Sirius Black'in en büyük abisidir. Ancak kofti olduğu anlaşılınca itibarları zedelenmesin diye aileden atılmış, bir yetimhaneye verilmiştir. Orada ailesinden uzak bir şekilde büyüyen Alphard gerçek ailesini zamanla unutmuş, gerçek ailesi de aynı şekilde onu unutmuştu.
Alphard büyüyüp aşık olduğu kadınla yani Aphrodite Hardvigsen ile evlenmiş ardından ise dünyaya Dahlia Black'i getirmişti. Fakat Aphrodite'in de bir cadı olduğu ortaya çıkınca ailesini bir anda hatırlamıştı, ancak o zamanlar büyücülük dünyasında yaşanan olumsuz gelişmeler onu Black ailesinden uzak tutmuştu.
O olumsuz gelişmeler uğurlu bir çocuk sayesinde durduktan sonra Alphard ailesini ziyaret etmek istemişti. Ancak ailesinden geriye bulduğu tek şey bomboş bir ev olmuştu, Alphard o eve sahip çıktı. Yaşadığını tüm büyücülük dünyasına gösterdi, kendisinin ve kızının son Black'ler olduğunu kanıtladı.
Zamanla yaşadığı zenginlik gözünü kör etmeye başladı. Nedensizce artık parasını kimseyle paylaşmak istemiyordu. Ancak paylaşmak zorundaydı çünkü ortada bir kızı vardı. Alphard ondan nefret etti, Aphrodite olmadığı zaman ona kötü davrandı ve türlü cezalarla acı çektirdi.
Bu cezalar 11 yaşına kadar sürdü, ardından bir mucize oldu ve Dahlia akıl almaz şeyler yapmaya başladı. Annesi onun cadı olduğunu ve okula gitmesi gerektiğini söyledi. Alphard Hogwarts'a gitmesini istese de Aphrodite oradaki saf kanların ona zarar vermesinden korktuğu için onu Ilvermorny'ye yolladı.
Dahlia Ilvermorny'de okumaya başladı, orada okurken yeni şeyler keşfediyordu kendi hakkında. Onun diğerlerinden farklı güçleri vardı, bunu uzun bir zaman sır olarak sakladı. Daha doğrusu sakladığını sandı. Ancak günün birinde yataklara düştü hastalandı, babası öleceğini düşündü annesi ise o kadar aptal değildi. Çünkü o Dahlia'daki sıkıntının sanıldığı gibi olmadığını düşünüyordu.
Dahlia'yı kara büyü ile uğraşan cadılara götürdü. Cadılar onun gibi birisine bu tarz şeylerin olabileceğini söyledi, Aphrodite anlamadı. Onun gibi birisi derken ne demek istiyorlardı? Cadılar cevap verdi, Dahlia bir tanrıçaydı.
