Miraculous:Leydisiz Kedi

Leydisiz Kedi Olur Mu?

Elimde mucize kutusu ile Kara Kedi'ye giderken Mayura kutuyu elimden aldı ve kaçtı. Kedi'den yardım istedim ama gelemedi çünkü Hawk Moth ile fena kavga etmişti:
- Kara Kedi iyi misin?
- Ev- evet
Nefes nefeseydi....
- Leydim üzgünüm yetişemdedim.
- Ha ha haa Mucize kutusu artık benim!
- Hayır bunu yapamazsın!
Dedi Kara kedi!
Ve son bir gücü ile sopasıyla kutuya vurdu kutu havadaydı...
Hemen gidip kutuyu aldım ve Kara Kedi'yi tuttum:
- Adrien iyi misin!
- Evet leydim
- Geri dönüşmen gerek!
- Yapamam
- Kara Kedi bu halde bana yardım edemezsin!
- Kim demiş! Ben sana her zaman yardım ederim böcüşüm
Piskolojik olarak çok yorgundu ama o Kara Kedi, o her zaman güçlüdür
- Bana kutuyu ver Böcek!
- Hayır Hawkmoth!
Kara Kedi Hawk Moth'un üstüne atladı ve Mayura da Kara Kedi ile dövüşüyordu yani 2 ye 1
Kutuyu saklayıp yardıma gittim... Nasıl oldu bilmiyorum ama bizi yendi....
Kara Kedi elindeydi ve bu sefer acımasızdı:
" Bip bip bip"
- Dönüşmen gerek böcekcik
- Kara Kedi söz veriyorum geri dönecem!
Kutuyu alıp ordan gittim. Tikki yi besledim sonra geri döndüm:
- Uğur böceği sana yine diyorum ya beni gardiyan yaparsın yada kedi'yi akumalarım!
- Zamanı geldi Kedi!
- Hayır Leydim yapma lütfen!!
- Üzgünüm Adrien... Ben bu sefer beceremedim....
- LEYDİM HAYIIRR!!
- BEN MUCİZE KUTUSUNUN SON GARİYANI UĞUR BÖCEĞİ YENİ GARDİYANI KARA KEDİ YAPIYORUM!
Bunları derken aklımdan tek bir şey geçiyordu
Acaba iki gardiyan olur mu?
- UĞUR BÖCEĞİ!!!!

                      Adrien'ın Ağızından
Leydim pes etti.... Babamdan kurutulup yanına gittim:
- Marinette!! Sen sen Uğur böceği'ydin !
Leydim uyan leydim.... Marinetteee!!!
Gözlerim kapalı ağlıyordum sonra bir ses geldi:
- Acaba neden ağlıyorsunuz?
Gözümü açtım ve o masmavi gözleri gördüm:
- Marinette!
- Marinette mi o da kim?
Bir an şok yaşadım ona baktım ve:
- Şaka yapma Marinette!
- Cidden sizde kimsiniz ve bu kıyafet? Ben nerdeyim? Kostüm partisinde mi?
- Leydim benim...
- Üzgünüm ama kimsiniz?
- Ben ben....
Babama döndüm ve ciddi bir şekilde bana bakıyordu Marinette'yi kucağıma aldım ve oradan uzaklaştım.... Alya 'ya gittim:
- Kara Kedi?
- Alya , Marinette .....
- O hayır!
- Bu adam da kim, sen kim oluyorsun ve sen kimsin kızıl saçlı kız?
- Marinette ben Alya senin en yakın dostun...
- Alya hmmm
Marinette'yi yatağa yatırdık ve uyudu:
- Pençeler içeri
- Adrieeen! Agrestre!!
- Alya sakin ol!
- Sen sen en başından beri Kara Kedi'ydin inanılmaz!
Sonra konuşmaya devam etti:
- Marinette seni seviyordu Adrien'i, sense Kara Kedi iken Uğur böceği'ni yani Marinette'yii
- Ne Marinette beni mi seviyormuş
- Evet ve sen bunu fark edemedin!
Çok yorgundum her şeyin üstünden nasıl kalkacaktım!
Babam Gölge Moth'muş, Nathalie Mayura'ymış, Marinette Uğur böceği'ymiş ve beni seviyormuş. Ve.... Annem yaşıyormuş:
- Adrien ben üzgünüm sana kızmamalıydım.
- Yo hayır önemli değil Alya.....
- Seni gardiyan mı yaptı?
- Evet
- Şey Kara Kedi yani Adrien, kutu nerede?
- Ne kutusu.... KUTUU! Alya kutuu!
- Unuttum deme sakın!
- Oh hayır babam çoktan almıştır!
- Baban?
- Gölge Moth
- Yok artık!..... Adrien sen çok yorgun olmalısın. Saat geç oldu
- Eve gidemem....
- Sana git demedim bizde kal hem annem,babam, kardeşlerim,ablam teyzeme gitti
- Sen neden gitmedin?
- Bugünün geleceğini bildiğim için.
Alya bana yemek getirmeye gitti ama ben koltukta uyuya kalmışım

Sabah

Umarım bunlar bir kabustur diyip uyandım ama gerçekmiş!
Gidip Marinette'nin mucizesini aldım ve Tikki ortaya çıktı:
- Adrien!
Ağlıyordu
- Tikki ağlama
- O unuttu,beni seni herkesi!
O anda aklıma iksir geldi!
Ama olmaz çok tehlikeydi! Ya işe yaramazsa bunu göze alamazdım. Önce çok umutlanıp sonra hayal kırıklığına uğramak istemiyorum bu saçma bir fikir! Evet saçma!
- Çok sulugözsün Kesme Şeker
- Plagg o geri gelecek mi?
- Sanmam Tikki
Alya geldi oda yeni uyanmıştı:
- Hemen kahvaltıyı hazırlıyorum!
Sonra o ses geldi:
- Günaydın Anna yani Alya
- Günaydın Marinette. Dedi Alya
- Hey o kedi çocuk nerede? Beni buraya kadar uçarak getiren!
UPS!
- Rüya görmüşsündür!
Oh Alya beni kurtarmıştı:
- Peki sen sarışın, sen kimsin?
- Ben ben.... Adrien senin arkadaşınım
- Ailem yok mu?
- Var ama uzaktalar, iş gezisi
- Iı peki
Çok korktuğu her halinden belliydi. Ben daha fazla dayanamayıp ordan uzaklaştım. Evden dışarı çıktım. Bunu nasıl yapacam. Babamla nasıl karşı karşıya gelecem! Ya Mucize Kutusu....
Artık elindedir. Herşey bitti ben çok beceriksizim! Keşke Leydim olsaydı.... Her şeyi hatırlasaydı:
- Adrien yeni Uğur böceği seçmen gerek
- Yapamam Tikki
- Ama ona yapacağını dedin
- Tikki cidden ben bunu yapmam
Kendime nasıl yeni bir leydi seçecektim! Bunu yapamam:
- Plagg pençeler!

Herkese bakıyordum. Belki bu görevi taşıyacak biri çıkar diye. Ama yok:
- Hey bakın Kara Kediii!
- Merhaba !
Moralim çok bozuk olduğu için imza falan veremedim...
Aradan 4 saat geçti. Öğlen olmuştu. En iyisi geri dönmek deyip yola koyuldum

                 Marinette'nin Ağızından
Şu kızıl saçlı kız güzel yemek yapmıştı. Adı Alya. En iyi dostummuş. Ki bence öyle, bana çok iyi davranıyor:
- Telefon çalıyor Alya
Çalan benim telefonum, Alya arayanı görünce çok panik oldu ve açtı:
- Alo ben Alya.... Evet Bay Dupain kızınız bizde yatılı kaldı. Telefonu ona veremem uyuyor. Tamam Bay Dupain görüşürüz
- Kimdi?
- Boşver
Aradan 4 saat geçti sonra kapı çaldı. Ben açtım. O sarışın gelmişti. Adı Adrien'dı galiba:
- Merhaba Adrien
Bana cevap vermedi gözünün altı mosmordu. Alya onu bir odaya götürdü ve ikisi orda kaldı.
Kapıyı dinledim:
- Alya dayanamıyorum!
- Adrien yapabilirsin
- Hayır yapamam. Ben yapamam...
- Öyle deme Adrien gel biraz yemek ye. İnan benim içinde çok zor.
- Ben çok üzgünüm Alya sana bunları yaşatıyorum. Hepsi benim suçum hepsi!
- Adrien ne olur böyle düşünme, o olsa sence seni böyle gördüğünde ne düşünürdü?
- Keşke onu seçmeseydim derdi
- Hayır Adrien öyle demezdi, ayağa kalkıp pes etmemen gerektiğini düşünürdü! Sen bir kahramansın bunu unutma! Sadece Paris'in değil Dünyayı kurtardın!
- Haklısın galiba ama...
- İstersen sana yardım edebilirim!
- Bu çok iyi olur
Bu sesler Adrien ve Alya'nındı. Ne diyorlar anlamadım sonra bir odaya gidip uyudum

                    Adrien'nin Ağızından
Alya bana yardım edecek diye çok mutlu oldum:
- Olmaz Marinette'ye bakman gerek
- Of Adrien ama inan elinde sonunda gelecem
- Ama şimdi değil. Plagg Pençeler!
Alya'ya gülümseyip evden ayrıldım.
Gideceğim yer belliydi. Agrestre Malikanesi!
Evin önünde durdum ve içeri atladım:
- Gabriel Agrestre senden bana ait bir şey almaya geldim!
Kapı açıldı, beklediğim olmadı ben normal halde gelir sandım ama Gölge Moth hali ileydi
- Merhaba oğlum demek geldin!
- Bana kutuyu ver!
- Neden ki onu unutan sendin!
- Peki neden ben Marinette'yi götürdüğümde bana engel olmadin?!
- Kalbini dinleyip gideceğini biliyordum sana rövanş verdim
- Benim rövanşa ihtiyacım yok nasıl olsa seni her türlü yenecem baba
Sonra saldırıya geçtim, babamla savaşmak kadar zor bir şey olamazdı:
- Adrien inan bunu annen için yapıyorum
- Hayır her şeyin bir bedeli var unutma baba!
- Bırak onu Gölge Moth!
- Rena Rourge! Dedim
- Seraap!
Rena babamı oyalarken eve girip kutuyu arıyordum ki karşıma Nathalie çıktı:
- Adrien, babanın annen için yaptıklarına bak! Ama sense ona engel oluyorsun! Annen olsa çok üzülürdü!
- Hayır! Asıl annem babamın yaptığından üzülürdü! Unutma her şeyin bir bedeli vardır!
Kutuyu elinden alıp saklandık:
- Kutu Kara Kedi'nin değil sanki! Yani sanki senin değil
- Haklısın Rena
Kutu siyah ve yeşil olacağına kırmızı da vardı
Kutuyu Alya evine götürüp çok iyi bir yere sakladı. Leydim olmadan babamı yenmem imkansızdı.

Çok daralmıştım ve dışarı çıktım. Leydim için eskiden hazırladığım balkon süslemesini yaptım ve onu hatırlamaya çalıştım. Elimdeki mumu sıkıca tutuyordum. O aklıma geldi. Mavi gözleri.....
Sonra mumu üfledim:
- O artık geri gelmicek Adrien bunu anla!
Diye kendime kızdım:
- Leydisiz Kedi olur mu?

Merhaba!
Evet final çok ama çok yakında. Fikirlerinizi yorum olarak yazın lütfen. Vote vermeyi unutmayın! Adrien'a çok üzüldüm ya🙀