İyi okumalar 🌹
"4 yıl önce... 8. sınıfı yeni bitirmiştim.Yaz tatiliydi .Babam... Anneme ve bana hep... Şiddet uygulardı.Bana çok dokunmasada annem sanırım hergün yaşıyordu."
"Yine birgün babam geldi. Galiba sarhoştu. Anneme tam el kaldırıp vuracaktı ki ben önüne atladım. Ona bi'daha vurmasını istemedim. Beni kolundan tutup sertçe yere itti. Ardından anneme birkaç tokat attı. Gözümün önünde şiddet uyguluyordu. "
Gözlerim dolmuştu . Artık Alp hoca yerine yerdeki fayanslara bakıyordum. Göz yaşlarımı akıtmamak için zor duruyordum ama sesimin garipleştiği kesindi.
" Anneme biraz daha zarar verince ona bağırdım.'Bırak annemi artık .'dedim. Gözlerini bi'anda bana çevirdi. Üstüme yürümeye başladı. Bana 'Sen ölmek mi istiyorsun,birazdan diğer dünyaya gideceksin' gibi şeyler söylüyordu. Tam boğazımı sıkacaktı ki önümde durdu. Gözlerini bi noktaya dikti. Ardından yığılıp kaldı." Artık büsbütün ağlıyordum. Ama anlatacaktım. Buna kararlıydım.
"Sırtından kanlar süzüldü. Sonra anneme baktım. Gözleri kocaman olmuştu ve elinde bıçak vardı. Babama sapladığı bıçak. Sanırım bana bişey yapacağından korkmuş ve sehpaya meyvelerle birlikte bıraktığı bıçağı alıp sırtına saplamıştı. Bir süre annemle öylece kaldık. Ne yapmamız gerekiyordu hiçbir fikrimiz yoktu. O kadar çok öyle durmuştuk ki her yer kan olmuştu. Sonunda aklıma ambulansı aramak geldi. Anneme ambulansı arayacağımı söylerken telefonu bulmaya çalıştım. Numarayı tuşlarken annem polisi aramamı istedi. Onun çoktan öldüğünü ve kendininde katil olduğunu söyledi. Sonra polisi aradım. Zar zor annenin babamı öldürdüğünü söyledim. Hemen geldiler. Herşeyi güçlüklede olsa anlattık. Babamı morga bizide ifade almaya götürdüler. Birkaç günü annemle perişan halde geçirdik. Ardından annemi hapse attılar. Benide buradaki amcamlara yerleştirdiler. Ama yengem beni pek istemedi. Durumlarıda çok iyi değildi zaten. Beni buradaki pansiyona kaydettirdiler. Annem başka şehirde olduğu için yılda en fazla 3 -4 kez görebileceğimi söyledi amcam. İlk 2 yıl 3-4 defada olsa onu görebilmiştim. Ama sonra ... " Şuan resmen yaşlara boğulmuştum. Derin ve sesli bir nefes alıp devam ettim.
" Hapishanede onu öldürmüşler. Şuan mezarına bile gidemiyorum."
Alp hoca anlatırken sürekli uzattığı mendil paketinden bir daha uzattı. Yüzümdeki yaşların tamamını temizledim sonra dün olanları anlatmaya başladım.
"Dün bana atılan iftiradan sonra yanınıza geli-"
"Ne iftirası?"
"Dün beni kopya çekmekle suçlamışlardı. Onu diyorum."
"Sen kopya çekmedin mi şimdi?"
"Tabi ki de çekmedim hocam. Ben hayatımda yalnızca 1 kere kopya çektim. O da sınavdayken birinin kağıdı önüme düşmüştü ve yanlışlıkla görmüştüm. Yani ben kopya çekmem."
'İşte onu söylemeyecektin. Niye kopya çektiğini söylüyorun kızım?'
'Ay söylemesemiydim? Aman boşver zaten yanlışlıkla olmuştu. '
"Peki bi kanıtları varmı sana iftira attığını söylediğinin arkadaşlarının?"
"Onları bilmem ama benim defterinde aldığım sayfalarca notlarım var. Kanıttan sayılır mı ?"
"Ah tamam Güneş. Sanırım oyun oynamak istemiş Ceren."
'Ay yine mi şu aptal kız. Git şunun saçını başını yol kız.'
'Gerçekten yolacağım galiba.'
" O zaman ben sınıfa gideyim mi hocam ?"