tae bana elini uzatınca tutup tutmamakta kararsız kaldım. çünkü en son elini tuttuğumda kalbim çok kırılmıştı.
"hadi" dedi tae.
parmaklarımı onun parmaklarının arasına aldım. eli gerçektende çok soğuktu. ve yeniden el eleydik
keşke şu yol hiç bitmese, hiç okula girmesek ve bizi hiç joy görmese.
"yarın hafta sonu" dedi
"efendim?"
"yarın hafta sonu dedim. geçen yapamadığımız şu lunapark gezisini yarın yapabiliriz?"
"evet, olabilir"
***
sanki hayat sırf bana inat daha hızlı getirmişti bizi buraya. joy bizi görür görmez yanımıza geldi
"telefonumu senin aldığını biliyorum, geri ver taehyung" dedi
tae telefonu ona uzatırken yeniden konuştu,
"fotoğrafı sildiğinizide biliyorum. ve merak etmeyin, sadece o vardı"
"güzel" dedi tae.
joy, "sen mutsuz olursan ben mutlu olurum sanmıştım jisoo"
"sadece mutlu olmak istemeyen veya çabalamayan insanlar böyle düşünür" dedim
"ama herkes seni övüyor ve seni istiyordu, sen bunu görmesen bile. çünkü sen akkılı ve güzelsin. ben hayatım boyunca seni kıskandım. annem bile beni hep seninle kıyaslıyordu. kimse beni sevmedi, çünkü ben ne akkılıyım nede güzelim."
"sen güzel ve eğer çabalarsan çok iyi bir kızsın. hiçbir insan durup dururken başka birini itici bulmaz. onlar diğer insanları kendi elleriyle iter. senin yaptığın gibi. bu yaptıklarından sonra seni affedemem."
"beni affetmeni beklemiyor yada istiyor değilim zaten jisoo. sadece, bu konuyu başıma kakmazsanız sevinirim."
biz birşey söyleyemeden gitti.
* ERTESİ GÜN*
taehyung: hazırmısın güzelim?
jisoo: evet
taehyung: tamam 5 dakikaya ordayım
evin içinde zıplayıp duruyordum. uzun zaman sonra ilk defa bu kadar tatlı bir heyecan duyuyordum.
birkaç dakika sonra kapı çalındığında bunun taehyung olduğunu bildiğimden elim ayağıma dolandı, ve yere kapaklandım. hemen kendimi toparlıyıp kapıyı açtım. karşımda tae bana bakıp gülümsüyordu. birşey demesine gerek yoktu. motorun arkasına bindim. ve o da önüne. beraber vakit geçirmeyi özlemiştim. hemde çok. ona sımsıkı sarıldım. ve güzel geceyi görmek için kafamı yukarıya çevirdim. yıldızlar çoktu ama ay yoktu. belki de binaların arkasındaydı. tae motoru çalıştırınca sanki uçuyormuşum gibi oldum. gözlerimi kapatıp rüzgarın saçlarımı savurmasına izin verdim.
geldiğimizde ilk atlı karıncaya bindik. bana çeşitli yiyecekler alıyordu. ama aralarında en çok pamuk şekeri sevmiştim.
"anne, dönme dolaba binelim" dedi bir çocuk.
bwn hayatımda hiç dönme dolaba binmemiştim. sebebi ise korkuyor olmamdı. ama bugün binmek istiyordum. onunla.
"dönme dolaba binelimmi?" dedim
"binelimde, sen hani..."
"bugün binmek istiyorum"
"e tamam o zaman"
oraya doğru ilerlerken bile nabzım yükselmeye başlamıştı. bunun iyi bir karar olup olmadığını sorgulayacak kadar vaktim vardı. dönme dolap durduğunda,
"tamam, vazgeçtim. gidelim burdan" dedim
"hayır, ilk defa benimle binmeni istiyorum jisoo. vazgeçmek yok"
elimi tutup beni oyuncağın koltuklarından birine oturttu. tamam, ne kadar kötü olabilirki, değilmi?
oyuncak hareket etmeye başlayınca titremeye başladım. aklımdan kötü kötü düşünceler geçiyordu. tae bana birden sarıldı. onun sıcaklığı benim sakinleşmeme yetmiyordu.
"buna hiç binmemeliydik" dedim.
"sadece bana odaklanırsan korkmazsın."
"yapamıyorum"
"sadece bana odaklanmanı sağlayacağım"
tae ellerini başıma yerleştirdi. güzel gözlerini kapattı. hafif esen rüzgar saçlarını oynatıyordu. yüzü gittikçe yaklaşıyordu. yıldızlar gökyüzünü daha çok aydınlatmaya başlamış gibiydi. ama hala ay yoktu. birden dudağıma sıcacık, ve aynı zamanda soğuk birşey değdi. bu güzel bir his yaratmıştı. sadece rüzgarı ve taehyung u hissediyordum. bu bana iyi gelmişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/271356250-288-k88272.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Sevgilim ||vsoo||
RandomJisoo:birdaha bana yazma! Benimle konuşma! Taehuyng: beni özlediğini biliyorum. Jisoo: aksine seninle geçirdiğim zamana acıyorum!