{6}

584 46 3
                                    

revirde uslu uslu oturuyordum. hademe bana şekerli sıcak su verdi. bunu en son ilk okulda içmiştim. evet dersi ekmek için karnım ağrıyor numarası yaptım. bu hoca o kadar yufka yürekli hemen dersten çıkmama izin verdi. bende bu sırada ne yapacağıma karar verebilirdim. ilk öncelikle jin young a ne diyeceğimi düşünmeliyim. her şeyi anlatsam? hayır, o bizim aramıza girmek istemez. onu orta okuldan beri tanıyorum. başka insanların meselelerine karışmaktan nefret eder. off. 

teneffüs zili çaldı. 2 dakika sonra herkes koridora doluşmuştu. jennie nin merdivenlerden inerek yanıma geldiğini gördüm.

"iyi misin jisoo?"

"evet şimdi daha iyiyim"

"dışarı çıkmak ister misin, temiz hava iyi gelebilir"

"şey aslında benim bir işim var, sen diğer kızlarla takıl."

"sıkıldığında yanıma gelebilirsin"

"tamam görüşürüz"

jennie merdivenlerden inmeye başladı. bende yukarıya çıktım. sınıf kapısının önünden jin young u aradım. en arkada oturuyordu. taehyung da önündeki kitaba boş boş bakıyordu. belli ki bir şeyler düşünüyordu. sıraların aralarından geçerek jin young un yanındaki sıraya oturdum. jin young,

" sen manyak mısın kızım, napıyorsun öyle birden löp diye"

"sessiz ol. jinyoung, şey..."

" ne?"

"benimle çıkar mısın?"

"NE? sen ne dediğinin farkında mısın?!"

"tamam, sadece 2 hafta, ne olur. bana bir şans ver. eğer iki hafta boyunca bana karşı hala arkadaş olarak bakıyorsan ayrılırız. nee olluğur" üzgün üzgün ona baktım.

"of, sadece iki hafta"

"gerçektenmi!"

"şuan ne kadar tuhaf hissetiğimi bilemezsin" asıl sen benim ne kadar tuhaf hissetiğimi bilemezsin jin young. 

" tamam, bende seni çok seviyorum" bu cümleyi tae duysun diye biraz daha yüksek sesle söylemiştim. duymuş olacakki, bana ve jin young a baktı. 

"jisoo, taehyung beni dövmez değilmi?"

"üff, ne olacak, sende onu döversin." 

cevap vermesine izin vermeden sırama oturdum. 

———

okul çıkışı kafam çok bulanıktı. hemen eve gidip uyumak istiyordum. zaten sabhın köründe kalkmıştım. 

yoldan bir taksi çevirdim. tam binecektimki tae kolumu tutup arabanın kapısını kapattı.

"ne yapıyorsun!"

"sen beni delirtmek mi istiyorsun!?"

"umrumda değilsin! bırak kolumu!"

"ne demek umrumda değilsin? benim içim acıyor sen bana ne diyorsun!"

" asıl sen ne diyorsun! başka bir kadını öpüp karşıma geçmiş bana bunları diyebiliyorsun ama ben umrumda değilsin diyemiyorum öylemi?"

"öyle"

" taehyung, ne olur git"

"hayır"

"defolup git hayatımdan!"

"hayır!"

gözümden bir damla yaş düştü. tae nin bunu görmemesini diledim içimden. ama görmüştü. bana sarıldı. ama ben ona sarılmadım.

"sadece küçük bir öpücüktü. özür dilerim."

"bu küçük öpücük ileriki zamanlarda daha farklı olaylara dönüşebilir!" gömleğinin bir kısmı benim göz yaşlarımla ıslanmıştı.

"ne diyorsun sen, çok pişmanım dedim. hem ben o kadar ileri gidecek bir adam mıyım?"

hıçkırıyordum. onu bu kadar çok sevdiğimi bilmiyordum.

"sana birşey diyimmi, jin young u öptüğünde çıldırıcak gibi oldum. işte o zaman seni anladım. ve ayrıca onu gerçekten sevmediğini biliyorum."

"seviyorum"

"yalancı"

"nerden anlayabilirsinki?"

"kendine dışardan baksaydın sende anlardın, sanırım jin young da biliyor neden onunla olduğunu yoksa seninle çıkmayı asla kabul etmezdi."

sevdiğim adama kavuşmak, yeniden onu kollarında olmak beni huzurlu hissetirmişti. bende kollarımı onun beline sardım. ve nedenini bilmeden sessizce ağladım.

 ***

merhaba! bu benim ilk kurgum olduğu için bazı yanlışlıklar yapabilirim. eğer hikaye saçmalarsa veya sıkarsa lütfen söyleyin. vote vermeyi unutmayın😊

Eski Sevgilim ||vsoo||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin