Ormanın derinliklerine doğru,koşar adımlarlarla ilerliyordum.Heryer uzun ve yaşlı ağaçlarla kaplıydı.Can havliyle hiçbir şey düşünmeye vaktim yoktu.Seslerini duyabiliyordum ve her saniye bana biraz daha yaklaşıyordu.Bundan hiç şüphe duymuyordum.Bu bir mutant köpekti.Beni öldüreyese kadar vaz geçmiyecekti.Daha hızlı koşmayaya çalışıyordum ama nafile.
Açlıktan kafam dönüyordu,açlıktan bayılacak duruma gelmiştim.Dengemi kaybetmekten korkuyordum ama aklıma gelen başıma geldi.Az ilerde ayağım bulutlara kadar uzanan upuzun bir ağacın fışkırmış olan köklerinin birine takıldım.
'Ahh!
dedim kısıkbir ses tonuyla.Biliyordum eğer bağırırsam beni bulması kolaylaşırdı.
Ne olduğunu anlamadım.Ağacın altındaki küçük bir çukura girmiştim.O an anladım ki şans benden yanaydı şimdilik.Karanlıkta hiçbir şey göremiyordum.Çok korkuyordum.Birisi eliyle ağzımı kapatıyordu.Sıcak bir teni vardı. Kimdi bu? Beni öldürmek mi istiyor? Aklıma takılan birçok soru vardı cevaplanması gereken.
Beni,bir eliyle ağzımı diğer eliyle beni kovluyordu.Hareket edemiyordum.Köpek mutantlar çukura yaklaşmış olamalıydı.
'Hayatını tehlikeye atacak kadar aptal değilsindir umarım.Daha fazla kıpırdama yerimizi bulabilir,'
dedi kulağıma fısıldayarak.Mutant köpeklerin sesi uzaklaşıyordu.Acaba diğer Belencelilerin peşine mi düştü?
Uzun bir süre sonra mutantlar gitmişti.
'Bırak beni '
dedim ve dışarı çıktım.Hemen arkamdan o da çıktı dışarıya.İri,sakallı birisi olarak hayal etmiştim ama on yedi yaşlarında uzun kaslı bir oğlan çıkmıştı.
'Sen kimsin? Oramnda tek başına dolaşmamalısın,özellikle köpek mutantlar varken'dedi.'Ben Margaret Veronica,Belence'den kaçıp geldim isyan olduğu için'. Alaycı bir tavırla
'Margaret Veronica isyandan kortunmu yoksa...'
'Yoksa ne?'
dedim ve beni süzdükten sonra 'İsyandan tam olarak faydalanamışın.Ve bu arada ben Dominic.'
Kısa konuşmamız ardından Dominic'e hiçbir şey söyleme fırsatı bırakmadan ilerledi.Dominic benim aç güçsüz hali görüpte yardım etmemesini moralim bozulmuştu.Bir umutla oturarak ona
'Bana yardım etmeyecek misin'dedim.
Bağırarak 'Tek başınasın ve sana tüm kalbimele şans diliyorum'
'Benim gibi küçük açlıktan ölmek üzere bir kıza bir kerecik yardım edemez misin?lütfen...bir kere'dedim hüzünlü bir sesle.
Dominic arkasına döndü birkaç adım sonra yanıma vardı ve diz çöktü.Sırtındaki çantadan bana bir parça ekmek böldü ve elini uzattı.
'Bu seni şimdilik seni idare eder.Günlerdir birşey yememişe benziyorsun.Belenceli olduğun için sana son lokmamı veriyorum bunu bir daha yapmam.'
'Sana nasıl minettarım anlatamam. Bunu sana nasıl ödeyebilirim elimdeki bıçak ve kolyeden başka eşyam yok çok üzgünüm.İstersen sana ikisini...'
'Kolyeni görebilir miyim'diye sordu.Ona annemden kalan tek anıyı uzattım.
Eliyle inceledikten sonra 'Benim için bir iyilik yap ve bu kolyeyi koru ne pahasını olursa olsun.'biraz şaşırmıştım ne demek istiyordu am bu soruları kendime sakladım.
Dominic'e dödüm ve kafanı salladım.Ağzımdaki son lokmayıda çiğnedikten sonra yola koyuldum.
'Bugün ağacın altında geçir ben gidiyorum yarın ilk işin buradan kaçmak, peşimden sakın gelme ve ayrıca çok soru soruyorsun.Meraklıları sevmezler'diyerek ayağa kalktı ve koşarak uzaklaştı.
Bende ağacın altına geçtim o karanlık yuvaya,çukurda gözümü kapamakla hemen uykuya daldım.
❅❅ Bunu okuyan okuyucularıma şunu söylemek isterim ki ben bu hikayeyi The Great Gatsby nin *CRAZY İN LOVE -EMELİ SANDE * dinlerken yazdım.Size de önermek istedim ve hikayelerimim bir şarkı dinleyerek yazıyorum her bölümün sonuda o şarkının adını yazıcağım. Yakında 2.bölüm gelecek eğer okuma 102 yi geçerse.Bilginize...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıvılcımlarla Uçmak
FantasyHATIRLA , OYUNU KURALINA GÖRE OYNA , UYANIK KAL, BULMACAYI ÇÖZ.