(Ayaz'ın Ağzından)
Sabahın erken saatleriydi her zaman yaptığım gibi koşuya çıkmıştım. Eve gittiğimde hiç vaktim olmayacağı için dışarıda kahvaltı yapmaya karar verdim. Önüme çıkan ilk kafeye oturdum. Siparişimi verdikten sonra telefonumu alıp bugün şirkette yapacağım şeyleri gözden geçirmeye başladığım sırada kahvaltım geldi. Kafamı telefondan kaldırıp etrafıma baktığımda o kızı gördüm. Gözleri aynı ürkek Ceylan gibi etrafı süzüyordu. Bir an göz göze geldik. Sanki benden yardım istiyor gibiydi. Uzun bir süre birbirimize baktık. Ben kahvaltımı bitirince hesabı ödemek için kasaya yöneldim. Hesabı ödeyip fişi aldıktan sonra kapıya doğru ilerledim. Tam kapıdan çıkacağım sırada içeriden gelen bağrışma sesleri ile irkilerek arkamı döndüm. Bağırışların az önce göz göze geldiğim kız ve yanındaki adamdan geldiğini fark ettim.
Kız : bırak kolumu.
Adam: benimle geleceksin.
Kız: seninle gelmek istemiyorum.
Adam: geleceksin.
Kız: canımı acıtıyorsun bırak.
Konuşmaları duyunca dayanamadım ve kızın diğer kolundan tutup önüne geçtim.
Ayaz: kız gelmek istemiyor işte.
Adam: sen karışma.
Ayaz: karışırsam ne olur?
Adam: son kez uyarıyorum. sen karışma!
Ayaz: görelim bakalım ne oluyormuş.
Adamın bana yumruk atması ile kavga etmeye başladık. Kimse bizi ayıramıyordu. Kız bizi ayırmak için araya girdiğinde adam onu itti ve kafasını masaya çarptı. Kızın kafasını çarptığını gören adam hızla oradan ayrıldı. Ben ise hemen kızın yanına eğildim. Bayılmıştı. Cebimden telefonumu çıkartarak hızla ambulansı aradım. Kafasını yavaş bir şekilde kaldırdığımda kanıyordu.
Paniğe kapıldım çünkü daha önce başıma böyle bir olay gelmemişti. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.
Hastane bulunduğumuz kafeye yakın olduğundan ambulans 15 dakika içerisinde gelmişti. Hemşireler sedye ile ambulansa taşırken "dikkat edin!" dedim. Neden böyle söylediğimi bilmiyordum. Sanki görevliler hiçbir şey bilmiyormuş gibi onlara kızıyordum.
Ben onlarla birlikte hastaneye gitmiştim. İki saattir kızı görmeyi bekliyordum. Yaşadığım bu durumu şirkettekilere söylemem gerektiğinden sekreterimi aramaya karar verdim. Tam arayacağım sırada hemşire kızın telefonunu bana getirdi. "Telefonu çalıyor isterseniz siz bir bakın." Dedi. Telefonu alınca Kimin aradığına baktığımda (Cansu Güneş) yazıyordu."bu ismi duymuştum daha önce" düşüncelerime bir dakika ara verip telefonu açtım.
Cansu: Gece telefonlarımı neden açmıyorsun?
Ayaz: P. pardon.
Cansu: sen kimsin, Gece nerede?
Ayaz: merak etme Gece iyi şu anda hastanede.
Cansu: ne oldu Gece'ye?
Ayaz: sadece yaralanı o kadar önemli bir şey yok.
Cansu: hangi hastanede?
Ayaz: Korhan Hastanesi.
Cansu: hemen geliyoruz.
Telefonu kapattıktan sonra düşüncelerime devam ettim. " Nasıl ya kızın adı Gece ise ,arayanda Cansu ise ,yok artık. Marian Gold şirketinin stajyerleri mi ? Telefonumun çalması ile hemen telefonuma yöneldim.
Can: Ayaz neredesin provalara başlıyoruz.
Ayaz: ben gelemeyeceğim siz başlayın.
Can: sen hiçbir provayı kaçıramazsın bir sorun mu var?
Ayaz: sayılır.
Can: nasıl sayılır?
Ayaz: şu an hastanedeyim.
Can: Ne! Neden hastanedesin?
Ayaz: sakin ol telaşlanacak bir şey yok. Yeni çıkacak olan markanın yüzleri olan kız grubu var ya.
Can: evet Go zy grubu. Eee ne olmuş onlara.
Ayaz: eesi şu üyelerden birini hastaneye getirdim.
Can: neden?
Ayaz: uzun hikaye şimdi anlatamam ama ben bir süre daha burada kalacağım. en azından uyanana kadar.
Can: biz de geliyoruz konum at.
Ayaz: gelmenize gerek yok Bir süre sonra ben geleceğim zaten. Siz provalara bensiz başlayın.
Can: sensiz nasıl prova yapabiliriz Bir düşün bakalım?
Ayaz: tamam gönderiyorum konumu.
Telefonu kapatıp konum attım. Yanıma bir hemşire gelerek içeri girebileceğimi söyledi. Hemen kapının önüne giderek kapıyı açtım. Kapıdan yatağa 6 adam yürüdüm ve Gece'nin yanına oturdum. Elimi tuttu.
Gece: hayatımı kurtardın.
Ayaz: ne! Ben olmasaydım şu anda bu halde olmazdım.
Gece: eğer sen olmasaydın şu anda hayatta olmazdım.
Tam ben konuşacakken kapı açıldı. Gelenler Marian Gold şirketinin Go Zy grubuydu.
Cansu: Gece iyi misin tatlım?
Gece: iyiyim Bir şeyim yok.
Derin: Emin misin?
Okyanus: iyisin değil mi?
Gece: gerçekten iyiyim.
Cansu: "bana dönerek" teşekkürler Ayaz.
Ayaz: ne yaptım ki.
Gece: beni o şerefsizin elinden kurtardın.
Cansu: buna o pislik mi yaptı?
Gece: evet.
Ayaz: kim ki o?
Cansu: Ayaz gel ben sana dışarıda anlatayım.
Ayaz: tamam.
Odadan çıkarken az da olsa tedirgin olmuştum. Bir anlığına kendime "neden buradayım?" Diye sordum.
Cansu: Ayaz öncelikle sana çok teşekkür ederiz.
Ayaz: neden sabahtan beri teşekkür edip duruyorsunuz?
Cansu: çünkü o adam Gece'nin eski sevgilisi ve çok kötü birisi , babası mafya olduğu için her şeyi yapabilecek güce sahip. Gece onun böyle biri olduğunu öğrendiğinde anında onu terk etti ama o bunu hazmedemediği için 1 aydır Gece'nin peşini bırakmadı.
Ayaz: (sinirden yumruklarımı sıkıyordum) neden şirkettekilere söylemediniz?
Cansu: ben söylemek istedim fakat Gece kimsenin öğrenmesini istemedi.
Derin: hadi içeri gelin.
Tam bu sırada Goes Star üyeliri de geldi.
Demir: Ayaz neler oluyor?
Ayaz: Daha sonra anlatırım Demir.
Aras: Gitmemiz gerekiyor abi konsere yetişmemiz lazım.
Ayaz: tamam Gece'ye hoşça kal hep geliyorum. (İçeri girdim)
Gece: Gel Ayaz. Yaklaş. (Bir anda öptü)
