Jungkook:
Akşam olduğunda arkadaşlarıma gördüklerimi anlatmıştım tabi kimse anlamamış alık alık bakmışlardı. Anlayacaklarını düşünmemiştim zaten.
Akşam sıklıkla dinlediğim Daisy Bell şarkısını dinlemeye başladım "Daisy Daisy give me anwers, do" şarkıya eşlik ediyordum.
Şarkı tüyleri diken diken edecek şekildeydi anlamıda bir garipti zaten.
Saate baktım 03.03 geçiyordu. Bir ara saat anlamlarını çok seven ben bunu görünce göz devirmiştim. Artık sadece saçmalıktı. Ama şuan 03.03 geçenin altında bir yazı yazıyordu.
"Yalnız olmadığını hissettiğin zamanlarda sakın yalnızmışsın gibi davranma."
Bu ne demekti? Telefonuma bu yazı nerden gelmişti böyle? Kafamda deli sorularla yatağıma girip ağırlaşan göz kapaklarımı kapattım ve kendimi güzel bir uykuya bıraktım yada öyle sandığım bir uykuya.
Gözlerimi bembeyaz bir yerde açtım her yer bembeyazdı. İçi boş beyaz bir oda. Yürüsem hiç bitmeyecek uzunluktaki bir yol gibi. Yine ellerime baktım. Avcumun içinde 47 yazdığını gördüm. Yine bir gönderme mi vardı? Kim yapıyordu bunu ya!
Gözlerimi açtığımda hava aydınlatmıştı. Titremiştim, ne oluyordu böyle? Ölecek miydim acaba? Benim dışımda gören var mıydı bu rüyaları?
Klişe bir korku filmi gibi rüyalar görüyorum resmen.
Kendime kahvaltı hazırlarken "yakında 2 katlı bir villaya taşınırsam tam olur." Diye mırıldandım. Dudağımın kenarı kıvrılırken böyle bir şey olursa ne kadar heyecanlı olucağını düşündüm.
Yemeğimi yerken rüyalarımı araştırmaya başladım. En fazla ne olabilirdi ki?
________________________________
Taehyung :
Birkaç şarkının tarihini araştırıp uyumaya gidecektim. Bir tane şarkı... Daisy Bell. 6 ay önce yayınlanmış bir kayıt buldum ilk.
Sonrasında 7 yıllık, 9 yıllık başka kayıtlar da buldum. Daha fazla bilgi edinmek için Google'dan araştırma kararı aldım.
1892 yılında bestelenmiş ve birkaç defa arşivlenip sözleri değiştirilerek tekrar piyasaya sunulan bir şarkıydı. Daisy Bell.
Çok masum gibi görünen bir şarkı aslında. İki kişinin birlikte bisiklet binmeye başladığı ilk zamanlarda, bunu da içerisinde bulunduran bir şarkıydı.
Çok farklı bi auraya sahip bir şarkı. Özellikle slow versiyonlarında insanın içi titriyor korkudan.
Artık bu şarkıyla ilgilenmeyi bırakmam gerekiyor diye düşünüp yatağıma iyice yerleştim ve gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.
" Bembeyaz. Her yer her şey. Bir odanın içerisindeyim ama her yer o kadar beyaz ki sonsuzluk gibi hissettiriyordu. Sadece bir defa gözlerimi kapatıp, açıp ellerime baktığımda ise bu sefer ki sayının 47 olduğunu gördüm"
Bu sefer ki rüya fazla kısa sürmüştü ama saat sabah on olmuştu bile. Zaman kavramını asla algılayamamıştım. 35.'nın yanına 47'yi de ekledim. İçimden bir ses bunun baya uzun bir sayı kümesi olacağını söylüyordu.
