İyi okumalar
klaus ve hayley sürünün işleri uğraşırken hope'u sana ve kol'a emanet etmişlerdi klaus ile kısa bir süredir sevgiliydiniz . Sen bir cadıydın ve mikaelson ailesine yardım ettiğin için epeyce bir düşman edinmiştin kendine bu yüzdende mikaelsonlar ile yaşamaya başlamıştın.
hope'un ağlama sesiyle odasına çıkıp onu beşiğinden aldın fakat bir türlü susturamamıştın yanınıza gelen kol onu parka götürmeyi önermişti sense direkt karşı çıktın çünkü klaus'un düşmanları hope'a zarar verebilirlerdi.
bir süre daha hope'u susturamayınca kol'un dediği gibi onu dışarı çıkartmaya karar verdiniz üçünüze de birer koruma tılsımı yaptıktan sonra kol ile evden biraz uzakta ki parka gittiniz.
kol bir arkadaşını gördüğünü söyleyerek sizden uzaklaşmıştı gittiği yere bakınca arkadaşın davina'nın yanına gittiğini gördün birinden hoşlandığını biliyordun ve bunun davina olması seni çok mutlu ediyordu.
salıncaklar boşalınca hope'u salıncağa bindirmeye karar verdin oturduğunuz banka çantanı koyup hope'u kucağına aldın.
yavaş yavaş onu sallarken hope'un kıkırtıları artmaya başlamıştı ona cidden üzülüyordun geldiği dünya daha bebekken onu öldürmeye çalışmıştı normal çocuklardan çok farklı bir hayatı vardı diğerleri için parka gitmek ne kadar sıradansa hope için bir o kadar farklıydı.
sen düşüncelere dalmışken arkanızdan klaus hope'un ismini bağırmıştı hızla yanınıza gelerek onu salıncaktan indirip kucağına aldı iyi olduğuna kanaat getirdikten sonra öfkeyle sanan dönüp bağırmaya başladı
"ne hakla bizden izin almadan onu dışarı çıkarırsın s-a sen onun hiçbir şeyi değilsin. yanımızda yaşıyorsun diye kendini aileden sayamazsın!"
klaus'un cümleleri kalbini kırmıştı haklıydı hope hakkında karar vermek senin vazifen değildi. ağlayarak parkın çıkışına yürürken sessizce size bakan hayley iyice utanmana sebep olmuştu kötü bir şey söyler korkusuyla ona bakmadan hızla uzaklaştın.
mikaelsonlar ile yaşamaya başlamadan önce kaldığın evine gidip kendini yatağına attın ve düşünmeye başladın.
꒰ ͜͡➸ time skip ꒰ ͜͡➸
herhangi bir mikaelson görmeyeli bir hafta olmuştu bir hafta boyunca hiç evden çıkmamıştın ne kadar basit gelse bile klaus'un hiç düşünmeden sarf ettiği sözler seni çok incitmişti.
kapının çalınması ile aşağıya inip delikten kim olduğuna baktın fakat kimseyi göremedin evin etrafına bakmak için kapıyı açtığında kapının eşiğinde duran büyük kutu seni karşıladı.
kutuyu yatağının üzerine bırakıp kapağını açtığında çok güzel bir elbise buldun onu kutudan çıkartınca gözüne ilk çarpan bir not olmuştu notu eline alıp okudun
"burada seni üzdüğü için perişan olan bir melez var s-a onu daha da perişan etmek için benimle birlikte akşam ki kutlamaya gelirsen çok mutlu olurum."
elijah mikaelson
elijahtan gelen bu not seni çok mutlu etmişti o gerçekten senin en iyi arkadaşın olabilirdi seni düşünmesi seni oldukça mutlu etmişti akşam ki kutlamaya mutlaka gidip klaus'u pişman edecektin. seni dinlemeyip en küçük şeyde seni kıracak cümle kuran oydu.