***

720 28 3
                                    

28.01.2022
İyi okumalar...

"Affan konuşabilir miyiz?" Diye seslendiğimde bir an adımları yavaşladı ardından adımlarının yönü saptı. Mecbur onu peşlerken. Bir ara sokağa girdiğinde ne yaptığını anlamıyordum.

"Affan." Dedim tekrar ürkek ve güçsüz bir sesle. Onu bir kez daha incitmekten ödüm kopuyordu. Bir kez daha ona zarar verecek bir şey yapmaktan. Bu güzel adama bir kez daha yaklaşmam bile büyük hataydı. Onu hiçbir şekilde hakketmediğimin bilinciydim fakat kalbim vardı. Adımları hızlanınca tekrar benden kaçacağı korkusuyla konuştum. Sadece son bir kez konuşup bir ümit var mı diye bakmak istiyordum. Boşa kurduğum ümitleri söndürmek istiyordum daha doğrusu.

"Affan!" Dediğimde sonunda duraksayarak bana döndü. Gözlerindeki yangını gördüğümde duraksadım. Gözlerinde öyle bir öfke vardı ki bir an ne diyeceğimi bilemedim. Ne olursa olsun hiç bana dönüp öfkesini göstermemişti o. Ama bir şey daha görüyordum gözlerinde. En derininde içime dokunan bir hüzün vardı. Canım yanarak göğsüme çekmek istedim onu. Üzülme diye ölürüm demek istedim.

"Sakin ol. Ben yavaş yavaş anlıyorum seni. Üzülme lütfen dayanamıyorum o güzel gözlerine." Gözlerini yumduğunda çatık kaşları üzgün yüz hatlarıyla yutkundu. Çok üzüldüğünü hissediyordum.

"Neyimi anlıyorsun?" Dedi kısık yıkılmış bir sesle. Dayanamadığını hissettim. Sesi o kadar duyguyu ifade ettiki kalbinin alev alev yandığını artık her şeyden kurtulup nefes almak istediğini hissettim.

"Seni, dinini. Dininin gereklerini. Ben artık senin dinine girmek istiyorum Affan. Gönlüm daralıyor bir şey yapmadıkça. Ben senin gibi kendimi sakınmak istiyorum. Dininde ne gerekiyorsa onu yapmak istiyorum. Eğer hâlâ istiyorsan kadının olmak istiyorum." Dedim ne tepki vereceğinden ölesiye korkarken. Bir hafta öncede aynı şeyi söylediğimin bilincindeydim Fakat şart şuyduki şuan samimiydim. O zaman yalnızca onun içindi. Şuansa yalnızca gireceğim bu yolda onun yanımda olmasını delicesine arzu ediyordum. Açıp erdeki gözleri dolduğunda canım yandı. Onu üzmek istemediğimden yüreğim yandı. Çekip gitmeliydim. Bana dönen gözlerini artık istemiyordum. Artık anladığım değerlere saygısızlık ettiğini görmek istemiyordum.

Gözlerinden bana koca bir öfke sıçradı. Beni buracıkta öldürmek istediğini düşündürttü.

"Sen hayatımdaki en rezil kadınsın!" Dedi. Hırslı sesi bana sanki yüzüme tükürmüş gibi hissettirdi. Kalbim benim kontrolüm dışında burkulurken hakkettiğim söze boyun eğdim. Üzerime doğru bütün heybetiyle sinirli bir adım attığında tepki vermemek adına kendimi sıktım. Onca şeye susan adamın hakkıdır bu desemde ona kırılmaya hazır kalbimi açtım.

Gerçekten üzgünüm Affan. Keşke zamanı geri alabilseydim.

"Sen iğrenç bir kadınsın. Senden nefret ediyorum. Sen benim yoldaşım olabilecek benimle evlenebilecek bir insan değilsin. Benim hayat eşim olacak kişi beni kısa giyinip de bacaklarıyla etkilemeye çalışmaz, ben kıskanayım diye başkasını öpmez, evimin önünde salak saçma şarkılarla sarhoş bir şekilde gitar çalarak beni anne babamın önünde alçatmaz, sırf onu kucağıma alıyım diye kendine zarar vermez, her gün erkek kankalarıyla sarmaş dolaş olmaz, zorla bana sarılmaya kalkmaz. İçki içmez lan. Namaz kılar. Onu bunu bırak beni günaha davet etmez. Yapmaz ki böyle çirkin şeyler. Seni sevdiğim güne var ya lanet olsun! Senden tüm benliğimle nefret ediyorum. Yüzüne nadir bakan bu adamda ne bulduysan yazıklar olsun bana. Geberseydimde gözüne sevilecek bir adam gibi gözükmeseydim." Her cümlesinde sesinin desibelini artırırken içim titreyerek parmaklarımı avcuma bastırdım. Bana her cümlesinde ayrı bağıran adama susup haklı diyerek sussamda. Bana ilk kez bu kadar uzun bakan gözleri ağır gelirken gözlerimi sıktığım ellerime çevirdim. En azından içindeki öfkeyi boşaltsın. Aklından çıkıp gideyim. Zihni biraz rahatlar belki.

"Annem her gün başka kızlara kucak açtığımı düşünüyor." Dediğinde sesi biraz alçalmış ve pişman çıkmıştı. Şaşkınlıkla gözlerimi kaldırdım. Gözleri beni terk etmişti tekrar.

Nasıl yani? Yok artık. Affan mı açıyormuş kucak.

"Babam beni evden kovdu çünkü onun onurunu lekeliyorum. 22 senelik oğluyum. Eğerki beni tanımadıysa bana yazıklar olsun. Ona bunu düşündürttüğüm için. Kardeşim benden iğrendiğini söyledi. İki haftadır bir otelde kalıyorum. Okulda yayılan dedikodular hat safhada. Hocalar zaten ayrı alem. Yüzüme bile bakmıyor kimse, bakan hakaret ediyor. İftira üzerine iftira yedim ve sen karşıma geçip hiçbir şey yaşanmamışcasına dinimi seçeneğini mi söylüyorsun?" Canını yakan ve sesini acıya bulayan her şeyi tek tek sayarken hepsinin benim yüzümden olduğunun bilinciyle ağlamak deliler gibi özür dilemek istedim. Onunla birlikte üzüldüm. Evden atılmıştı...

Kendi kendine güldüğünde adamın psikolojisinide mahvettiğimi düşündüm.

"Komikti çok güldüm. Bu da son şakan olsun. Çık git hayatımdan." Dedi tekrar sinirle. Ardından çekip gitti. Tek bir şey diyemesemde ben cevabımı almıştım. Biz asla olmayacaktık. Ama Affan güzelliğinle her zaman dualarımda olacaksın. Ben kibarlığını iyiliğini hiçbir zaman unutmayacağım. Her duamda olacaksın. Söz veriyorum sana.

...

Muhafazakar (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin