"Senin deyiminle neden beni dikizlediğini öğrenebilir miyim?"
"Sakin, aslında bende bilmiyorum dikizleyesim geldi."
Ona gözlerimi büyüterek baktığımda anlamış olacak ki
" Hayır hayır yanlış anlama sapık ya da organ mafyası ya da etlerini doğrayıp yiyen ya da hayatını ele geçirmek için ultra süper yakışıklı insan kılığına girmiş bir uzaylı değilim ."
Bunu dediğinde dayanamayıp kahkaha attım.
"Bence sen benim etlerimi doğramak için ultra süper egolu insan kılığına girmiş bir uzaylı organ mafyasısın Emir Altınarı."
"Bana burayı gezdirmeyecek misin ? "
Kafamı iki yana sallayıp elimle beni takip etmesini söyledim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonra ona en son yaptığım teraryumu gösterdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Burası çok güzel "
" Öyle "
Dediğimde müşteri geldi.Ben müşteri ile ilgilenirken Emir de incelemeye devam ediyordu.
Müşteri gidince tekrar yanına döndüm.
" Güneş eğer sakıncası yoksa bugün bir arkadaşım gelebilir mi buraya "
" Erkek değil mi ? "
Der demez pişman oldum.Kendimi yerin dibine sokasım geldi.
Üstüne çorapla basılan banyo terliği gibiyim şuan.
Gece çorapla uyuyan ayak gibiyim şuan.
" Tamam korkma erkek"
" Kim korkmuş ya"
" Sen?"
"Ne alaka?"
" Kel alaka ( şimdi yağmur girdi araya RANAŞKIM kulakların çınlasın.)"
"Tamam arıyorum gelsin anladım ben seni"
Dedi ve güldü.
" Bir şey içmek ister misin ?"
" Çay içeriz hanım " dedi olmayan tesbihini sallayarak.
Ama ona ayak uydurmak istedim.
" Getiriyorum bey "
"Sıcak su da hazırla ayaklarımı yıkarsın "
"Ben o sıcak suyu senin münasip bir yerlerine dökerim ." Dedim ve bir yumruk attım omzuna .
" Tamam be şaka yaptık sadece " dedi ve güldü.
Bende güldüm.
Sonra kapıdan biri girdi.Ben müşteri sanıp hemen yanına gittim.
Ama çocuk Emir ' e dönüp
" Umarım asılmamam için tembih ettiğin kız bu değildir ."
Gözlerimi büyüttüm ve Emir' e döndüm.Ama Emir sinirli bir bakış atıp
" Evet bu!"
Bende araya girip
" Hey ! Benim bir adım var."
İkiside aynı anda özür dileyince istemsiz bir şekilde gülümsedim.
" Merhaba ben Mert"
" Bende Güneş"
" Biliyorum yani yanımda şu çocuk varken kulaklarım başka bir şey duyamıyor."
İkimizde ona şaşkın bir şekilde bakınca
" Ne yani siz sevgili değil misiniz?"
" Hayır!"
" O işler biraz karışık aslında."
Omzuna ikinci yumruğumu indirdim.
Arkadaşıyla biraz sohbet ettikten sonra gitti.
Bende saate baktım ve çiçekçiyi kapatmaya karar verdim.
O da
" Kapatınca parka gidelim mi?"
" Ne yapacağız ki?"
" Çekirdek çitlerik"
"Çok cazip bir teklif hayır diyemeyeceğim."
Çiçekçiyi kapatıp parka gittik.Orada ki bir banka oturduk.Yarım saat konuştuk ama kahkahalarımızı tüm mahallenin duyduğuna emindim.Sonra birlikte benim evime doğru yürümeye başladık .
O gittikten sonra eve girerken tek bir şeyden emindim.
