ఌ︎

5.6K 529 89
                                    

ᴥ︎
"Neden burdasın Changbin." Karşısındaki, ona kafa karışıklığıyla bakan erkek arkadaşına yöneltti sorusunu Felix. Hyunjin ile Jeongin'i almaya geldiğinde Jeongin' e sarılan 'erkek arkadaşını' görüştü. Evet tabii ki ona sarılabilirdi, bunda bir sorun yoktu ama biraz...fazla yakın görünüyorlardı. Changbin kollarını Jeongin'in beline sarmış ve kafasını da boynuna gömmüştü ve bu sarılmanın pek de dostça göründüğü söylenemezdi.

"Asıl senin burda ne işin var Felix?" Changbin tok sesiyle konuştuğunda Hyunjin korkuyla Changbin'e baktı. Sinirli duruyordu veya hayal kırıklığına uğramış? Felix'e bir şey yapmayacağını biliyordu ama korkuyordu yine de. Bu bir kaç hafta içinde Felix'e çok fazla değer vermeye başlamıştı. Belki de haddinden fazla...

"Hyunjin'i almaya geldim. Beni aradı." Changbin şaşkınlık ve belki biraz da kafası karışmış şekilde Felix'e bakmaya başladı. Neden onu almaya gelmişti ki? Hyunjin sarhoş bile değildi.

"Neden? Sarhoş olan kişi Jeongin. Hyunjin kendisi gidebilir." Felix, Changbin'in sözleriyle Hyunjin'e baktı. Ona yalan mı söylemişti? Her ne olursa olsun burdan Hyunjin'le çıkacaktı ve sonrasında ona bunu soracaktı.

"Pekala. O zaman sen Jeongin'le gidersin. Ben Hyunjin'i de alıp burdan gidiyorum." Changbin dönüp Hyunjin'e baktı. Erkek arladaşı neden bu çocuğa bu kadar değer veriyordu? Sadece arkadaş olduklarını biliyordu ama sanki aralarındaki bağ bir arkadaşlıktan fazlası gibiydi. Bu Changbin'i huzursuz ediyordu. Felix'e aşık değildi ama ona alışmıştı ve onun etrafında olmayışı onu huzursuz hissettirmeye yetiyordu.

"Hayır Felix. Sen de benimle geliyorsun, konuşacağız." Changbin Felix'in kolunu tuttuğu anda Felix bir hışımla kolunu çekti ve bir adımda Hyunjin'in yanına gelerek elini kavradı.

"Seninle gelmeyeceğim. Nereye kiminle gittiğin beni ilgilendirmiyor." Son cümlesinde Jeongin'e bakıp devam etti.

"Bir süre uzak kalıp sonrasında sakin bir kafayla bunu konuşuruz. İyi geceler ikinize de." Ardından Hyunjin'i de alıp ağır alkol ve ter kokan mekandan çıktı.

"Arabam şurda." Hyunjin eliyle az ilerdeki Mercedes G-class marka olan arabasını işaret etti. Felix buraya taksiyle geldiği için tek seçenekleri Hyunjin'in arabasıydı zaten.

Arabaya binene kadar ikisi de konuşmadı. Hyunjin uzanıp Felix'in emniyet kemerini takarken küçüğün yüzüne baktı. Felix emniyet kemeri takmaktan nefret ederdi. Onun kendisini boğduğunu söylerdi. Fakat Hyunjin zorla ona taktırırdı. Güvenliği için gerekli bir önlemdi.

"Üzgünüm." Felix'in yüzüne yakın bir mesafedeydi hala. Emniyet kemerini yuvasına takmış ardından gözlerini küçüğün yüzünün her bir zerresinde dolandırmıştı.

"Ne için?" O an kendini daha da kötü hissetti Hyunjin çünkü Felix'in gözleri dolmuştu. Tabii normaldi sonuçta erkek arkadaşını başkasıyla pek de dostça olmayan şekilde sarılırken buluyordu ve üstüne geceyi büyük ihtimalle birlikte geçireceklerdi. Hyunjin sadece kendini kandırmak istiyordu. Felix'in gözlerinin başka bir nedenden ötürü dolduğunu düşünmek istiyordu ama gerçek ortadaydı. Var olan şeyi yok edemezdi. Bazı şeyleri kabullenmesi gerekiyordu. Şu an yeni yeni hoşlanmaya başladığını kendine itiraf ettiği bu çocuğun, yanında sevgilisi için ağladığını kabullenmesi gerekiyordu.

"Sana yalan söyledim." Neyden bahsettiğini biliyordu zaten Felix.

"Neden? O zaman neden yalan söyledin Hyunjin. Sadece yanına gelmemi, benimle içmek istediğini söyleseydin zaten gelirdim." Felix kafasını biraz geri çekerek Hyunjin'in gözlerine baktı. Yüzleri hala çok yakındı.

Yutkundu Hyunjin. Ne söyleyecekti? Bunu düşünmemişti. Ona, benimle içmeni değil benimle ilgilenmeni istedim diyemezdi. Felix salak değildi, elbetteki bir şeyleri anlardı.

"Üzgünüm." Arabada uzun bir süre sessizlik oldu. İkisi de farkındaydı aralarındaki garip çekimin.

"Sadece eve gitmek istiyorum Hyunjin. Beni eve bırakır mısın lütfen?"

"Tabii." Hyunjin onu onaylayarak Felix'in evini konum aldı.

ఌ︎ఌ︎ఌ︎ఌ︎ఌ︎ఌ︎ఌ︎ఌ︎ఌ︎
Kontrol etmeden attım yanlışlarım veya mantık hataları varsa uyarın lütfen.

𝙏𝙝𝙞𝙨 𝙞𝙨 𝙬𝙧𝙤𝙣𝙜 /𝙝𝙮𝙪𝙣𝙡𝙞𝙭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin