3. bölüm

7.2K 380 341
                                    

Jungkook'dan

Saat 12.30'du ve yeni uyanmıştım. Tae ise hala uyuyordu. Malum gece bayaa bir yormuştum onu ehee.
"Bebeğim uyan artık".

"Biraz daha Jungkook. Lütfen". Kıkırdamıştım. "Gece çok mu yordum seni güzelim". Göğsüme küçük elleriyle yumruk atıp boynuma daha çok sokulmuştu. Utanmıştı minik eşim.

3 yıllık evli olsak bile hala sanki yeni evliymişiz gibi tepkiler veriyordu. Aslında bu hallerine bayılıyordum.
Aslında beraber yıkanmayı isterdim ama Taehyung çok yorgun gözüküyordu. Bu yüzden onu yatakda bırakıp banyoya doğru adımlamaya başladım. Eh birde beraber banyoya girseydik küçük jeon yerinde durmazdı ve sevgili eşim daha çok yorulurdu.

Banyoda işlerimi halledip çıkmıştım. Odaya göz attığımda Taehyung ince örtüye sarılıp bana bakıyordu. Yanına ilerleyip alnını öperek "Günaydın güzelim" dedim.
"Günaydınnn~".

"Canın çok acıyor mu?". Yanakları al al olmuştu, kafasını örtünün altına sokmuş ve " Utandırmasana" demişti. "Seninle sayamayacağımız kadar çok seviştik ve sen hala bundan utanıyor musun? Çok sevimlisin bebeğim". Sadece gözlerini örtünün altından çıkarmıştı ve kaşlarını çatmıştı. "Sussana! Onlarca kez seviştiğimizi biliyorum bende ordaydım hatırlarsan"

Kulağına eğilip " Hatırlamamak mümkün mü? Sen dışında kim bana o kadar zevk verebilir?" diye fısıldamıştım ve kulağının arkasına öpücük kondurmuştum. Esmer tenine rağmen kulakları bile kızarmıştı. " Sus Jeon. Sus"

Sırıtarak doğrulmuş ve dolaba ilerlemiştim. Hala belimde havlu ile duruyordum. Taehyung ise örtüyü vücuduna sarmalamış banyoya doğru ilerliyordu.
" Yardıma ihtiyaç duyarsan seslenmen yeter bebeğim" sırıtarak ona bakmıştım. " Eğer susmazsan bir daha beni utandıracak bir olay yaşamayız Jeon Jungkook". Tamam gayet tehlikeli bir tehditti. "Sustum bile".

Banyoya girip kapıyı kapatmıştı. Bende sadece altıma şort giymiştim. Çünkü güzelimin tırnakları artık kısa olsa bile dün gece sırtımı deşmişti ve kumaşa sürttüğünde acı veriyordu. Ama bunu haklamıştım, dün gece normalden daha sert geçmişti. Onun acısının yanında benim ki bir hiçti.

Aşağı inip mutfağa girdim. Karnım acıkmıştı, Tae de açtı büyük ihtimalle. Dolaptan kahvaltılıkları almış ve masaya koymuştum. Yumurta kırıp çırpmaya başladım canım omlet çekmişti.

Sırtımda bir dokunuş hissettim. Tae çiziklere dokunuyordu. "Özür dilerim çok acıyor mu?" Arkamı dönmüş ve kalçalarından tutarak kucağıma alıp tezgaha oturtmuştum. Ağzından ufak bir inleme kaçmıştı. Büyük ihtimalle kalçası acıyordu. "Beni düşünme güzelim. Senin acının yanında hiçbir şey. Senin canın yanıyor mu?"

"Biraz kalçam acıyor." Alnına öpücük kondurup " Yemeğimizi yedikten sonra krem süreriz meleğim."
Beni onaylamıştı. Yine üzerinde benim tişörtlerimden biri vardı ve kabul etmek gerekirse ona daha çok yakışıyordu. Esmer ve pürüzsüz bacakları ortadaydı. Eh bide benim izlerim esmer tenine çok yakışıyordu. Eğer biraz daha bakarsam sonumuz yatak gibi gözüküyordu.

Taehyung biranda dudağıma yapışmıştı. Alt dudağımı dudaklarının arasına almış emiyordu. Ona karşılık vermiyordum eğer verseydim kendimi durduramazdım ve Taehyung yürüme işlevini kaybedebilirdi. Zaten dün çok yüklenmiştim ona.

Taehyung karşılık vermeyeceğimi anlayınca dudaklarımdan ayrılıp "Neden karşılık vermiyosun, versene, hadii. Sevişelim mi Jungkook~". Bir gün delirirsem bu kesinlikle Tae yüzünden olucaktı.

The Jeon FamilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin