2. Bölüm

9.9K 436 415
                                    

Taehyung: 23 yaşında
Jungkook:  27 yaşında.

**
Jungkook eve gelmişti. Gerçekten minik eşi yastığını ve yorganını koltuğa bırakmıştı. Evde de hiç ses yoktu.

Yatak odasına gittiğinde eşinin yatakta tırnağı kırılmış olan parmağını göğsüne bastırıp uyuduğunu görmüştü.

Cidden bebek olduğunu düşündü Jungkook. Minik bir bebek diye geçiriyordu aklından.

Yavaşça yanına gidip eşinin saçlarına öpücük bırakmıştı ve kokusunu içine çekmişti. Sessizce odadan çıkmış ve güzelini uyandırmamak için koridordaki banyoya girmişti yıkanmak için.

Taehyung ve Jungkook'un 3 yıllık evlilikleri vardı.
Evlendiklerinde Taehyung daha 20 yaşındaydı. Yeni reşit olmuştu. Her zaman duygusal, süslü ve bakımlı biri olmuştu. Jungkook ise Taehyung'un bu hallerine aşık olmuştu. Taehyung bu hayatta ki en değerli varlığıydı. Bu yüzden ona kıyamıyordu ne isterse yapmaya çalışıyordu.

Taehyung ise Jungkook'a hayrandı. Çünkü Jungkook Taehyung'un favori makyaj markasının sahibiydi ve Jungkook ona göre dünyadaki en yakışıklı insandı. Taehyung'un ailesi her zaman Taehyung'u küçümserlerdi ve hor görürlerdi. Çünkü onlara göre Taehyung kız gibi davranıyordu.

Jungkook'la şans eseri bir şekilde tanışmışlardı. Taehyung Jeon şirketinin önünden geçerken Jungkook ona arabasıyla çarpmıştı aslında tam çarpma sayılmazdı ama Taehyung'un canı çok tatlıydı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Jungkook ise endişeyle yanına gelmişti Tae'nin. Taehyung Jungkook'u gördüğünde hafif bir kalp krizi geçirmişti. Jungkook'a kendisini bu halde gördüğü için rezil olduğunu düşünmüştü bu sefer de rezil olduğu için daha çok ağlamaya başlamıştı. Jungkook Taehyung'u kucağına aldığı gibi arabısana bindirmişti. Taehyung şaşkınlık ve korkuyla Jungkook'a bakmıştı. Jungkook o gün Tae'yi hastaneye götürmüştü. Taehyung'un ayağında zedelenme vardı. Jungkook'un Taehyung'a kartını bırakmasıyla herşey başlamıştı.

Jungkook'dan

Banyoda işim bitmişti. Belime bir havlu sarıp odaya dönmüştüm. Güzel bebeğim uyanmıştı. Çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Gözleri hafiften karın kaslarıma kayıyordu ehe boşuna yapmadım bu kasları.

"Kaşlarını daha fazla çatarsan çabuk yaşlanıcaksın bebeğim" . Kaşlarını daha da çatmıştı, sanırım kendisini korkutucu sanıyordu ama sevimliydi. "Üstünü giyin ve defol" bana arkasını dönüp tekrar yatmıştı.

Altıma sadece boxer ve şort giyerek miniğime arkadan sarıldım. Saniyesinde kollarım arasında çırpınmaya başladı. "Bırak beni, bıraksana pis jeon" daha da sıkı sarmıştım kollarımı. "Özür dilerim güzelim. Lütfen aptal kocanı affet". "Affetmeyeceğim işte, banane." Gerçekten bebek dedim diye trip yiyordum ama tam bir bebekti. "Bende yeni çıkıcak ürünlerden sana getirmiştim. Ne yapalım geri götüreyim o zaman" . Güzelimi nereden vurucağımı iyi biliyordum. Kollarımı çekip ayağa kalkmıştım ki arkadan cılız bir ses "Tamam affettim götürme geri" demişti. Zaferle sırıtmıştım.

"Ama Jungkook tırnağımı kırdım işte şimdi tekrar nasıl uzatıcam" ağlamaklı bir şekilde söylenmişti. Tekrar yatağa girip kollarımı açmıştım. Hemen göğüsüme sokulmuştu. "Biraz da kısa tırnak denersin sevgilim. Hem sırtım için de iyi olur bu biraz. Mağlum bazı geceler tır-" sinirle göğsüme vurup " Sapıklaşma Jungkook" demişti.

Beklemediği bir anda onu altıma almıştım. Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Büyük bir açlıkla dudaklarına yapışmıştım. Ellerim yanaklarını bulmuştu hemen. Onun ellerini ise saçlarımda hissediyordum. İşin içine artık dilimde dahil olmuştu. Ellerim aşağılara doğru inince "Jun-Jungkook dur lütfen" demişti güzelim. Ne oldu dercesine gözlerine bakmıştım. "Bugün yapmayalım uyumak istiyorum" anlayışla karşılayarak "Tamam güzelim" dedim.

The Jeon FamilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin