mucize doktorun 48. bölümden sonra

iftira

Bu bölümü öylesine attım seri deil.

46'nın devamı olarak düşünebilirsiniz nazlı başasistan oldu Ali çok üzgündü kimse onunla konuşmuyordu bu olaylardan sonra bir hastada
Aliye suç attı Ali yapmadım diyordu ama ekip inanmıyordu.
Ali:ya ben yapmadım diyorum.
Adil hoca:hala yalan söylüyorsun Ali yazıklar olsun.
Ali daha fazla dayanamaz patlar.
Ali:ben mi yalancıyım ya ben size bir kere yalan söyledim mi ha ben yalan söylemeyi bile beceremiyorum ama sizin yaptığınız beni tanımıyor musunuz ya siz ama belli tanımamışsınız önce Nazlı beni ezoyla sevgili zannetti ben senden başkasına dokunamıyorum ki Nazlı sonra abim daha doğrusu abim zannettiğim hocam ben sadece haksızlık olmasın istemiştim ben otizmliyim diye bana ayrım yapmasın diyorsunuz ama ben sadece hakkımı arıyorum ve bu olaylar üstüne bana atılan suçu inanan babam  beni sen büyüttün nasıl inanırsın bu lafa.
..... Ben istifa ediyorum beliz hanım.
Herkes şaşırmıştı ama yalan o kadar gerçekçiydiki herkes inanmıştı.
Ferman:Ali yeter sen de yalan söyleyebilirsin bütün suçu bize atma biz de senin gerçek yüzünü görmüş olduk.
Ali:bende... Ben de sizin hepinizin gerçek yüzünü görmüş oldum umarım bir daha karşıma çıkmazsınız.der ve gider hastanedeki eşyaların toplar kapıdan çıkacakken
Hasta:o işte o yaptı.
Ali:yeter ben bir şey yapmadım ama size göstermek zorunda değilim çünkü zaten inanmayacaksınız bana.der ve kapıdan çıkar.

10 yıl sonra Ali Amerika'da çok ünlü bir cerrah olmuştu olayda ortaya çıkmış ekip çok üzülmüş ama ali onlarla konuşmak istemiyordu. Nazlı hala Aliyi unutamamış Ferman ve adil hoca da ayrıca Aliye suç atmaktan kendilerine çok pişmanlık duruyorlardı.Ali bir gün misafir cerrah olarak berhayat Hastanesi'ne gitti.
Ekip kapıda misafir cerrahı bekliyordu.
Beliz: misafir cerrah kim ben de bilmiyorum ama tanıdığımız biriymiş.
Ve kapıdan Ali girer.
Ali: merhaba ben Ali vefa misafir cerrah olarak geldim.
Ferman:alii
Nazlı:alim seni çok özledim lütfen bizi affet.
Ali:eski konuları açmasanız iyi olur çünkü ben unuttum eee vaka nerde?
Ekip çok üzülmüştü çünkü ali onları unutmuştu.
Adil hoca:çocuk bir konuşalım ba..
Ali:adil bey vaka nerde ben taa Amerika'dan vakaya bakmaya geldim gereksiz konular konuşmayalım.
Der ve toplantı odasına gitti.

Herkes gördüklerine şaşırdı bu Ali miydi? Herkes toplantı odasına gider.
Ali:ıı vaka basit aslında sağ taraftan girersek tümörü alırız ama soldan girersek beyin kanaması olabilir.
Ferman: (vaka hakkında konuşmak istemesede Ali başka şekilde konuşmuyordu.)t..tamam o zaman ameliyatı yarın yaparız.
Ali:tamam ben gideyim o zaman işlerim var.
Ali gider.
Nazlı:Ali miydi o ne olmuş benim alime.
Adil hoca:baya kırılmış. Galiba Bizi affetmeyecek.

Ameliyat günü gelir ekip ameliyatı yapar. Ali elini yıkadıktan sonra toplantı odasında buluşurlar.
Ali:hasta gayet iyi ameliyatta iyi geçti. Benim de başka işim kalmadı.
Nazlı:Ali gerçekten sadece vaka için mi geldin buraya?
Ali:aslında hayır istemesem de sizi son kez görmek için geldim.
Ferman:ne neden ki bir şey mi oldu?
Ali:önemi yok zaten anlatsam da inanmazsın. Benim işim bittiğine göre gidiyorum. Kapıya doğru gider ama başı döner ve bayılır.
Ekip hemen Ali'yi sedyeye alır ve MR çekerler. Aman şok'a uğrarlar. Alinin beyninde tümör vardı. Ali yoğun bakımlardaydı ekip yanına gider. Herkes ağlıyordu.
Ferman:Ali çok pişmanım keşke sana bunca şey yapmasaydım lütfen ölme ali beni bırakma kardeşim
Nazlı:alim seni çok seviyorum ben yanlış yaptım Ali ben sendi bıraktım ama sen beni bırakma ben sensiz yapamam bu 10 yıl çok zor geçti ama eğer sen gidersen bir ömür sensiz ne yaparım senin yüzünü görmezsem ben ölürüm Ali
Adil hoca:Ali...çocuk çok özür dilerim sana inanmadım ben nasıl bir babayım bir baba oğluna inanmaz mı oğlunun yanında durmaz ...Ali çok pişmanım.
Ve ses gelir
Nazlı:ali gitme beni bırakma.
Ferman:kardeşim şoku hazırla hemen.
Ferman elimden geleni yapar ama Ali gelmez.
Ferman:hayıırr. Aliiiii
Nazlı:aliiiii

Aklıma geldi sonu biraz hüzünlü oldu ama olsun
Arada aklıma farklı fikir gelirse yazarım.