Size hiç oldu mu bilmem. Hiç ailenizden nefret ettiniz mi? Yani içinizde belki bir gram bile sevgi kırıntısı kalmadığını hissettiniz mi? Sürekli size karşı laf soktuklarını ve "Sen de hiç şakadan anlamıyorsun." dedikleri oldu mu?
Eğer olduysa beni çok iyi anlayabilirsiniz. Size güven sorunları oldu mu peki?
Geceleri telefonunuzu yanınızda bulundurmanıza izin vermeyip, açık açık "Sana güvenmiyoruz." dedikleri...
Aslında ne kadar acı ve kalp kırıcı bir şey... "Evet, sana güvenmiyoruz."
Böyle birini nasıl sevmeniz beklenebilir? Nasıl bekleyebilirler sizden böyle bir şeyi?
Şahsen ben anlayamıyorum.
Sizinle dalga geçen, kalbinizi kıran bir arkadaşınız olsun istemezsiniz. Peki ya aileniz?
Aileniz sizin asla arkadaş ya da yakın olmayacağınız şekilde davranıyorsa? O zaman ne yapardınız?
Çünkü ben gerçekten tükendim. Bilmiyorum ne yapacağımı.
Kime gideceğimi...
En yakın arkadaşım da değişmeye başladı. Gittikçe herkesten, her şeyden uzaklaşıyor ve ben bir şey yapamıyorum.
Benim de moralim bozuk oluyor. Ben de iyi değilim. İyiyim yazıyorum bazen. İyiyim...
Hayatında en çok kullandığın yalan ne diye sorsalar "iyiyim" derim.
Çünkü berbat halde olduğumda, arkadaşlarımın morali bozulmasın diye "iyiyim" diyorum. Sanki kimse bilmemeli benim iyi olmadığımı.
Sanki birine söylersem daha kötü olacakmışım gibi.
Gerçek arkadaşlarınıza kötü olduğunuzu söylemekten çekinir misiniz?
Bence çekinmemeliyiz.
Sadece gerçek bir arkadaş-arkadaş grubu... Her zaman yanımda olacağını bildiğim insanlar istedim.
Neden bunu bulmakta bu kadar zorlanıyorum?
Neden. Bir. Tane. Bile. Gerçek. Arkadaşım. Yok.
Arkadaş edinmek benim için gerçekten büyük bir sorun değil. Ama iş onunla yakınlaşmaya geldiğinde işler değişiyor.
Bir anda donup kalıyorum. Anlatmak istiyorum ama vereceği tepkiden korktuğum için anlatamıyorum. Arkadaşımı kaybetmekten korktuğum için kendimi yiyip bitiriyorum.
Hayallerime sığınıyorum çoğunlukla. Yazdıklarıma sığınıyorum. Aynı şimdi yaptığım gibi.
Bunu yayımlar mıyım yayımlamaz mıyım bilmiyorum. Eğer yayınladıysam bilin ki büyük bir cesaret patlaması yaşıyorum.
Sadece benim zevk aldıklarımdan zevk alacak, benim ağladıklarıma ağlayacak, güldüğüme gülecek gerçek bir arkadaş...
Bazen en yakın arkadaşıma izlediğim filmlerden, dizilerden bir şeyler anlattığımda sanki dinlemek istemiyormuş gibi hissediyorum. Sanki ben orda olmamalıyım. Konuşmamalıyım. Çok konuşuyorum çünkü.
Gerçek bir arkadaş size böyle hissettirmeli midir?
Kardeşinize ne anlatırsanız anlatın gidip ailenize söylese nasıl hissederdiniz?
Kardeşler birbirini korumalıdır. Değil mi?
Gerçekten yoruldum.
Ailemden, arkadaşlarımdan, telefondan, bilgisayardan, okuldan, derslerden, filmlerden, dizilerden... HER ŞEYDEN.
Hayattan yoruldum artık.
Kafayı yiyecekmiş gibi hissediyorum. Hissediyorum değil kafayı yedim zaten.
Karantina başladığından beri toplam 4 kere dışarı çıktım.
1 kere okula gittim(15 yarım gün).
1 kere kuaföre.
2 kere de arkadaşımla buluştum.Siz olsanız ne yapardınız?
En yakın arkadaşınız telefonunun elinden alındığını söylese. Yaklaşık 2 ay boyunca yalan söylese size.
İşin kötü yanıysa benim gerçekleri annesinden öğrenmiş olmam.
Arkadaşım kötü hissetmesin diye annemden annesiyle konuşmasını istedim. Annem annesini aradığı zaman telefonum zaten arkadaşımda olduğunu öğrendim.
Annelerimiz konuştuktan birkaç gün sonra anlattı bana.
Yeter artık ya. Yani yeter...
Herkes çok neşeliymişim, hiçbir problemim yokmuş zannediyor ve bu beni deli ediyor.
Benim de sorunlarım var. Belki bir çoğunuzdan daha fazla. Sadece artık dışarı yansıtmamayı öğrendim.
Geceleri ağlarken içimden atıyorum bütün sinirimi, üzüntümü.
Yalnızca birtakım şeyleri anlatmak istedim burada.
Eğer buraya kadar gelip okuduysan gerçekten teşekkür ederim.
Anlatmak istediğin herhangi bir şey olursa gerçekten bana yazabilirsin. Kesinlikle çekinmene gerek yok.
Sizi seviyorum🥺💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?
Non-FictionDertlerimi anlattığım ufak bir kitap. Sadece her şeyi içime atmaktan sıkıldım.