GİTME BIRAKMA BİZİ

78 3 2
                                    

MULTİ; Yiğit

Sabah kalkmak benim için bi'hayli zor oldu. Sızlana sızlana yataktan kalktım. Banyodaki işlerimi halledip mutfağa gittiğimde annemin kahvaltıyı hazırlayıp çıkmış olduğunu gördüm.

Bi şeyler atıştırmak istedim ama kahvaltıdan nefret ettiğimi hatırladım. Sadece mutfağı topladım. Üstümü giyindim ve televizyonun karşısına geçtim.

Bugünün tatil olduğu için Allah'a binlerce şükür ettim. Dünden sonra Yiğit'le karşılaşmak en son istediğim şeydi.

****

Onu düşünmemeye çalışarak geçirdiğim iki günün sonunda okula gittiğimde büyük bi şok yaşadım. Yiğit sınıfını değiştirmiş. Benden nefret ettiği için sınıfını değiştirmiş! Benden nefret ettiği için!

2 YIL SONRA

Yiğit' le iki yıldır görüşmüyoruz. Karşılaştığımızda başka yönlere bakıyoruz. Onunla ortak arkadaşlarımızın olmasına o kadar lanet ettimki!!

Lise 3'ün ilk dönemi ilk günü ama benim içimde gram heyecan yok. Okula gittiğimde ne olucakki heyecanlı olayım?

Yiğit'le karşılaşacağım için mi yoksa yeni sınıfa geçtiğim için mi? Hiç sanmıyorum.

Sınıfıma geçtim. En yakın arkadaşımın yanına oturdum. Geçen sene gelmişti bizim okula ama bizim arkadaşlığımız ilkokul 1'e dayanır. O zamanlarda da en yakınımdı şimdide. İlk sene Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'ne gidiyordu ama yol çok uzun falan diye Nermin Mehmet Çekiç Anadolu'ya geldi. Yanına geçip oturduğum anda konuşmaya başladı. " Başak sınıf listesine baktın mı?" diye sordu heyecanla. Bende onun tam tersi bi sakinlikle "Hayır" dedim. Tamam o zaten heyecanlı bi kızdı ama bu kadar heyecan onun için bile fazla. Kesin önemli bişey var. Beni düşüncelerimden yine onun sesi sıyırdı" Gerek kalmadı kapıya bak." Dediğini yaptığımda küçük çaplı bi şok geçirdim.

Bu ne yüzsüz ne terbiyesiz ne haysiyetsiz ne şerefsiz bi insan. Kapıdan giren kişinin tanı bu sözcüklerim. Çünkü kapıdan Yiğit girdi. Kapıdan girdiği gevşeklikle arka sıraya geçip oturdu.

Ondan hemen sonra sınıfa hoca girdi. Tatil nasıldı filan konuşmalarından sonra hoca bu seneki okuk başkan ve başkan yardımcısının seçimle değil onun isteğiyle belirleneceğini söyledi. Ben olmayacağım için hiç sorun yok diye düşünürken hoca başkan olarak benim ismimi söyledi daha bu şoku geçiremeden yardımcı olarak "Yiğit" dedi.

Aman Allah'ım bu sene çok zor geçicek. "Evet gençler bugün diğer liselelerin hocalarınında katılacağı bi toplantı yapılacak. Toplantı konferans salonunda olacak. Ama ne yazık ki salon biraz pis ve düzensiz. Temizliği hizmetliler yapar. Düzende sizden sorulur. Diğer sınıflardan da bir kaç kişi seçip salonu elden geçirmenizi istiyorum. Lütfen."

Ah hocam yaktınız beni diye içimden geçirirken Yiğit ayağa kalktı sıranın önünde durdu ve gevşek gevşek "hadi" dedi. Mecburen dediğini yaptım ayağa kaktım ve onu geride bırakıp sınıftan çıktım.

Birkaç öğrenci toplamak için sınıf sınıf dolaştık ama hiç konuşmadık. 9.sınıflardan birine girdik. Hoca dersteydi. Ben direk söze girdim. Erkekler " ohaa olum kıza bak lan. Lan bu istesin camdan atlarım. Ben geleyim sonrada sen bana gel" Yine bi erkek konuştu ama daha erkeksi bi sesti bu "Evet evet sonrada sana gidelim birlikte. Ben seni orda bi güzel döveyim. O evden bidaha çıkamayak kıvama gelincede ayni şekilde bide si.." tamam bende sinirlenmiştim son cümleye ama abrttı bu diye düşündüm ve O o son kelimeyi söylemeden söylemeden sözünü kestim." Yiğit hoca burda. Ağzının payını verdin yeter." Yiğit sen gaysin demişim gibi bana baktı ve beni ve herkesi korkutacak bir sesle bağırarak "Benim olana laf atıyo ve ben sadece ağzının payını vericem öyle mi!?"

Onun olan mı? Yok artık! "Senin olan mı!?" diye sordum aynı sunirle ve korktuğumu

belli etmeyerek. "Evet" dediği gibi sınıftan çıktım. Peşimden geldi.

- Başak! Buraya gel! nereye gidiyosun sen!?

- Sanane!

- Başak gel dedin sana! Gitme bırakma beni bizi.

İlk sözlerinin aksine bu kelimeleri çok sakin ve yalvarır gibi söyledi.

ESKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin