Biraz fazla takılıyoruz sanırım herşeye
Olması gerektiği gibi yasamak varken
Bizde olması gerekeni belirleyen insanlarin varlığına çok önem veriyoruz sevmeyi beceremiyoruz kırmadan konuşmayı da biliyorumki herkes görevini yapiyor bazıları bu dünyada açan kokusu hoş çiçekler olsada bazilari coldeki dikenli çalı olmayı istiyor onlarada gucenmemem lazim aslında hayat kaynaklari pınarları yok onlar sevmeyi sevilmeyi bilmiyolar sonra kendime uzulmeyi bırakıp onlara üzülüyorum ben gönül dinlendiren ve gönül acıtan ları aynı anda aynı zamanda görürken siyah beyazın birbirine geçen sanatına hayran kalıyorum. herseyin beyaz olduğu bir dünyada beyazin adi olurmuydu olmazdi sanirim
sonra biraz ağlıyor biraz sinirleniyor insana ait ne duygu varsa yaşıyorum ve görevini yapan herkese iyi şanslar diliyorum çünkü kimse kimsenin hayatında sonsuza denk yasamiyor
Yolun sonuna birlikte gittiğinle yolda karşılaştığın bir olmuyor
Biriyle göz temasıyla konuşmak ve yukardan konuşmak arasında ne kadar da fark var değilmi
Işte hayat ta tam böyle birşey tüm zitliklarimiza rağmen göz hizasını yakalamak ne bir milim aşağı ne de yukarı
Insan olmanın gereği
Bugünkü kırgınlıklari Döksem gerçekten birsağanak ardından çıkacak fırtına gibi dökülecek inciler
Sonra korkularim yavaşça azalacak
Firtanadan sonra gelen sessizliğe sığınacam
Sonra yasadigimdan cikardigim notlara
Yapmam gerekenlere
Bende eksik kalan biseyler aricam
Belki konusamadiklarima kızacam
Sonra birini kirmadigim için zaferi kendimde bulacam
Ben kabeyi yıkmadım dicem
Herşeye rağmen
Ben yıkan değil belki yıkılan olacam ama gönül harep etmemenin rahatlığıyla yolumda karsima cikan gecici yolcuyada el sallayıp hayatımdan onu elbette ugurlicam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
papatyalar
Poetryben demedim yüreğim dedi tüm heceleri bir bir yeniden yazmayı keşfetmiş gibi tane tane dizdi kelimeleri sonra bir papatya gibi onunda kıymeti bilinmedi neyseki hala papatyaların dilinden anlayanlar var