1-

38 4 5
                                    

Bir kaç gün önce belediye ye hademe kadrosunda başvurdum. Ancak benim yerime başkanın yiyenin komşusunu almışlar. Saten ilşetme okuduk tan sorna dil okumuştum. Bu yüzden hiçbiryer de iş bulmıyordum.

Bu gün ise bime başvuracaktım ama ayağıma dolanan kagıt yüzün den dikkatim dağıldı. Eyilip kagidi alıp incelemeye başladım.

SİMÜLASYON İÇİN BAYAN ELEMAN ARANIYOR. MAAŞ 8 bin DİR!!!?
simülasyon ile farklı paralel evrenlere gönderilecek ve oradaki deneyimleriniz gözlemlenecektir.
LÜTFEN İLETİŞİM İÇİN ******* ADRES İNE GELİN İZ!!?

8 bin için herşeyi yapar dim. Ne iş olduğu önemli değil di?

Taksiye binecektim ancak elimi cebime atımca para olmadığını fark ettim.Bu yüzden minibüs çü abiye yalvarmaya giddim. Minibüs çü abi köylüm çıktıgı için verdiğim adrese kadar bıraktı. İçeri deki yolcular isyan etsede abi köyün güzellik lerini anlatmakdan  onları duyamatı.

En sonunda adrese kadar bırakmıştı. Uzun sim siyah kapılı bir villanın önün deydim. Hemen yanda duran adama iş için geldiğimi söylediğimde elime bir kaç belge tutuşturup imzalattı. Bende tabiiki de imzaladım. Sonuc  da 8bin di. Ne iş olsa yapar dım bu para için. Daha sonra adam beni çektirmeye başlatı ben ne oluyor ya derken kendimi uzun sim siyah bir o da da buldum. İçer de iki tane Bayan var dı ve uzun sim siyah rahibe elbisesine benzeyen kıyafetler giyiyolardı. iceri ye girdiğimde Bayanlar bana yaklaşdı ve kısa olan elim deki kagıtı adlı.imzami görün ce konuşmaya başlatılar.

Uzun olan odanın arkatarafına doğru ilerleyip beyaz çarşafı çek di. Ortaya çıkan kocaman alet imsişey hemsterların döndüğü alete benziyordu.

Sim siyah giyimli olan 2 bayan elleriyle makinayı gösterdiler ve içine girmemi rica ettiler.

Bu ilginç aletin icine girip oturdum. Kadınlar bana neler olacağını açıklamaya başladılar. Uzun bir süre onları dinledim anlattıkları kadarıyla 8 bin tl için bilmedigim bir kozmik evrene gidecektim. Ama olsundu 8 bin di beynim turşu olsa ne olacaktı ki. Son olarak fotoğraflarımı çekip makinanın tüşlarıyla oynadılar.

Vicuduma enjekte edilen sıvı bilimcimi yavas yavaş benden götürürüyordu ...
Beni karşılıyan hızmetli bunak gelip oturduğum yerdeki kemerimi bağladı.
Gözüm yavas yavaş kayarken oturdugum hemsterların döndüğü alete benzeyen şey dönmeye başladı. O kadar hızlanmıştı ki neler olduğunu göremiyordum. Tek duydugum şey yan tarafta olan 2 bayanın kahve içerken attığı kötü feminen kahkahalarıydı.

Gözlerimi açtığımda kocaman siyah duvarlı bir malikanenin önündeydim. Biran da önümde bir panel belirdi. Teknoloji bu kadar gelişmiş miydi?!
Panelde yazanları okumaya başladım.

KONUM: TALAŞ MALİKANESİ
GÖREV: MAFYANIN HİZMETÇİLİĞİ
GEREKLİ YETENEKLER:
BAYAN OLMASI
•ÖZ İRADESİNİ KULLANMAMASI

not: tüm duygu ve davranışlarınız izlenecektir.

Verilen talimatlar sonucu içeri girdim. Etrafı incelemeye başladığımda birkaç takım elbiseli adam pet şişeleri anlamsızca büyük bir kazana atıp eritiyorlardı. Neden böyle bir şey yaptıklarını anlayamamıştım. Yine ne olduğunu anlayamadan birileri tarafından sürüklenmeye başlamıştım.

Kendimi bir anda sandalyeye bağlanmış halde buldum. Elimi kolumu plastik kelepçe ile bağlamışlardı. Kalkmaya çalışıyordum ama olmuyordu.

Karşıma uzun boylu takım elbiseli  saçma sapan birisi geldi. Bir yandan tesbih sallayıp bir yandan kimin adamı olduğumu soruyordu.

Lafımı esirgemeden ağızıma geleni saydım. "İlk olarak kimse için çalışmıyorum,ikinci olarak birisi için çalışsam bile kimsenin 'adamı' olmuyorum. Son olarak ne zaman bu eril tabirleri bırakacaksınız acaba çok meraklı ediyorum." Ard arda sıraladığım cümleler sonucu karşımdaki adam afallamıştı. Tekrar konuşmaya hazırlanırken adam birden bağırıp"kezzap getirin laaaan "dedi. Henüz olayı kavrayamadan kolumdan sürükleyen adamlardan biri belindeki eritilmiş pet şişeyi ayağıma döktü. Acı içinde kıvranırken bildiğim tüm küfürleri ediyordum. Bir anda "Kütahya Egededir ve ben Kütahyalıyım" dedim. Tam o sırada elinden kezzap şişesi ile gelen adama diğer sarışın koruma fısıldar gibi "götür, götür kız Kütahyalı çıktı."dedi. Şişeyi getiren koruma sessizce geriye adımlar atmaya başladı ve gözden kayboldu. Patronları olduğunu düşündüğüm pembe tesbih sallayan adam ellerimi ve ayaklarımı çözdü. Hırıltılı ve üfler gibi değişik sesleri çıkararak konuşmaya başladı.

"Kütahyalı olduğunu neden saha önce söylemedin."dedi ve boynuma sert Bir nefes verdi. Bu adamın zihinsel  sorunları mi vardı? neden böyle hareketler yapıyor, ayrıca pet şişe eritip dökmek nedir çin işkencesi bile daha kaliteli.

Patron beni belimden tutarak odaya yönlendirmeye çalıştı ancak ben dönüp buna hiç ihtiyacım olmadığını söyleyip elini ittim.

Daha sonra bana verdikleri odaya gittim ve uyudum.




TurşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin