Evett ilk bölümle karşınızdayım. Umarım seversiniz oy verip yorum yapmayı unutmayın💘
~Deniz Gürsoy~
İnsanın bu hayatta geçmemiş yaraları vardır geçmişten kalan. Ne tuhaf değil mi geçmiş kelimesinde kalan geçmemişlikler...
Yaralar zamanla kapanır Ve kabuk bağlar,bazı insanlar kabuk bağlayan yarayı kanatır. Bazıları ise size yarabandı uzatır.
vücudumuzda,düşüncelerimizde,
Uykusuzluklarımızda geçmişin izleri vardır. Peki ya sizin izleriniz nerede?Neyse ki ben o izleri kendim sildim. Dimdik durdum hayata karşı kimseye ihtiyacım olmadı. Tek başıma meydan okudum insanlara,istanbula...
~
Çalan telefonumun sesiyle ağır ağır gözlerimi araladım ve telefonumu elime aldım, hem asistanım hem de yakın arkadaşım olan arda arıyordu. telefonu açıp kulağıma yaklaştırdım.
"Deniz, bugün meltem hanımın davası var unutmadın değil mi? geç kalıcaksın hiç böyle yapmazdın birşey mi oldu? Şüphelenmeye başladım." Dedi.
Haklıydı hiç geç kalmazdım dakik bir insandım. Sanırım dün sporu biraz fazla kaçırmıştım kaslarım fena ağrıyordu.
"Sakin ol arda birşey olmadı. Merak etme yetişirim ben" dedim.
uykulu sesimi bastırmaya çalışsamda hâlâ yorgundum"Haa bende bi an eve erkek attın sanmaya başlamı-" demesine kalmadan suratına kapattım yine zevzekliği tutmuştu.
Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra kendime mükemmel bir kahvaltı sofrası hazırladım. Günün en güzel öğünü benim için sabah kahvaltısıydı, kahvaltımı yaparken bi yandan bugünki davamın üzerinden birkez daha geçtim.
Serkan özdemir Ünlü bir iş adamının karısının avukatlığını yapıcaktım, meltem özdemir. adam karısını dövüyordu çok belliydi ama kadını korkuttukları için susturuyorlardı. Birkaç kere kadını ikna etmek için evine kadar gitmiştim ama ikna olmamıştı, son gittiğimde ise vücudundaki ezikler ve morluklar artmıştı, kadın artık dayanamayarak benden yardım istemişti ve bu davayı kazanmak zorundaydım ne pahasına olursa olsun.
Kahvaltımı bitirdikten sonra hızlıca altıma bej renginde kumaş pantolon ve üstüme de siyah bir badi giyip üzerine de siyah kabanımı aldım, Rahat giyinmeyi çok severim.
Arabama binip adliyeye doğru yol aldım.
Bir insan sevdiği kadına nasıl el kaldırırdı? Sevmiyorsa neden evlenirdi? Yol boyunca bunu düşündüm ama cevap bulamadım.
Bütün bu düşüncelerden uzak durmak için rastgele bir şarkı açtım ve yoluma devam ederken ardaya mesaj çektim"Yaklaştım. Meltem hanım geldi dimi?"
"Geldi seni bekliyoruz" yazdı.
Adliyeye yaklaştığımda arabadan inerken poşetin içine koyduğum cübbemi ve dava için olan dosyaları elime aldım.
Arda geldiğimi görürken ben cübbemi giyerek içeriye girdim, gülümseyerek yanlarına yaklaştım. Bugün büyük gündü benim için, uzun zamandır üstünde çalıştığım gün gelip çatmıştı.Meltem hanımın yüzüne baktığımda izlerini fondötenle kapatmaya çalışmış olduğunu gördüm.
Yüzündeki izleri bir şekilde saklayabilirsin. peki ya kalbinde ki izler? Onlar da birgün geçer mi...?