Kill Me × Hyunin ×

8

Hyunjin

Prens yavaş adımlarla zindanın yanına gelip oturmuştu.

İçimden birsürü şey düşünürken birden konuşmaya başladı;

Merak etme birazdan bırakırlar seni.

Bunu söylerken yüzünde kızgın bir ifade yoktu aksine çok sakin biraz hüzünlü görünüyordu.

O zaman yavaş yavaş aklıma kralın oğlunu sevmediği fikri gelmişti ama bu kadar yetenekli, güçlü, kral olmaya uygun bir oğlunun olması ve onu sevmemesi tuhaf gelmişti gerçekçi değildi ve dayanamayıp sormuştum..

Neden? Kral beni bırakıyor üstüne üstlük yardım bile ediyor sizinse gözlerinizde bana karşı bir öfke bir nefret göremiyorum..

Kral için hiçbir zaman onun oğlu olmadım.. Beni hiçbir zaman sevmediler..

Bu çok mantıksız yetenekli güçlü bir oğlu var ama sevmiyor.

Sana şöyle açıklayayım bunu diğer iki prensten birine yapmaya kalkışsaydın şuan kafan gövdenden ayrılmış olurdu..

Doğru söylüyordu oğlunu sevseydi yakaladıkları anda öldürmeleri daha mantıklıydı.

Hem zaten seni de onlar tutmadılar mı? adamları başarısız oldu ve bırakacaklar bu kadar basit.

Doğru değildi beni Kore hükümeti göndermişti ama hiçbir bilgi vermemişti.

Ben susmaya devam ederken içeriye az önceki asker girmişti

Seni gönderemeyiz halk dışarıda idam için bekliyor. Kral da bu yüzden başka bir mahkumu idam ettirecek o yüzden maskeni ve kıyafetlerini almak zorundayım fakat kralın seni kurtarmasının karşılığı olarak burada bize krallığa hizmet edeceksin.

Prensin burda olmasını umursamadan söyleyeceklerini söylemiş kıyafetlerimi değiştirmem için başka kıyafetler verip gitmişti.

Prens hala karşımda otururken ayağa kalkıp konuşmaya başlamıştı

Gördüğün gibi..

Biraz daha yaklaşmıştı, aramızdan zindanın demirleri varken bile yokmuş gibi hissetmiştim.

Beni öldürmen için bir şans daha, sen yapamazsan ben yapacağım..