LANET BODYBOY

kelebek

"Dikkat et güzelim"

Kokusu.. rüya sandığım koku hiç  olmayacak kadar gerçekti ve beni bir bulut misali içine çekiyordu.

Kulaklarım işlevini geri kazandığında kalbimde kelebekler uçuşurdu güzelim demişti..

"Güzelin miyim gerçekten?"

Dudaklarım benden bağımsız aralandığında her şey için çok geçti. İçimden düşüdüklerim birden ağzıma gelmişti ve işte.. rezillik

Küçük bir kahkaha atarak "lafın gelişi söylemiştim aslında ama şöyle bir bakınca.."

"Öyle bir bakınca ne? Söyle"

Dudaklarında ufak bir tebessüm belirdi.

Tam yeniden söylemesi için ağzımı açıp bir şeyler söyleyecektim ki

"Haydi çocuklar zil çaldı duymadınız mı? Aşk dolu cilveleşmelerinizi teneffüste yaparsınız ikinizde sınıfınıza"

Hocaya ters bir bakış atıp Talatın kollarından asi bir şekilde kurtulduktan sonra sert adımlarla merdivenleri çıktım.

Talata dönüp baktığımda gülmemek için dudağını ısırmış kafasını salayarak merdivenleri tırmanıyordu.

İçimden bir dürtüyle onu bekledim. Dersimiz matematikti ve ortaktı.

Yanıma ulaştığında bana bakıp "yürüsene" dedi.

"Yürüyüp yürümeyeceğime ben ve ayaklarım karar verir sana mı kaldı?" diye çemkirirken buldum kendimi.

Çok güzel bakıyordu..

Of deliriyor olmalıydım bu ben değildim. Neden aşık olmuş ergen kız tribi yapıyordum. Bir an önce kendime gelmeliydim.

Ben düşüncelere dalmışken beyfendi sınıfın kapısını tıklatıyordu. Koşarak yanına gidip sınıfa girdigimde Erdem hoca daha gelmemişti.

Biz sınıfa girer girmez bütün gözler bize döndü. Bende onlara onları öldürecekmiş gibi bakıp sırama geçtim.

Talat hâlâ ayakta dikilirken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Gözleri direkt olarak bana bakıyordu. Ne oldu anlamında kaş göz yaptığımda bana doğru ilerlemeye başladı.

Ben ne olduğunu anlayamadan birden yanımdaki boş sıraya oturdu.

Ağzım açık şaşırmış bir şekilde ona bakarken herkes ayaklandı. Erdem hoca gelmişt. Selamlaşıp yerlerimize oturduğumuzda gözlerim Talatın üzerindeydi. Ama o doğrudan tahtaya bakıyor ders dinliyordu.

Bende ders kitaplarımı açıp derse odaklanmaya çalışıyordum ama gözlerim sürekli yanıma kayıyordu. Çok baskın bir kokusu vardı.

Ona neden yanıma oturdugunu sormak için ağzımı araladımda el kaldırıp hocaya soru sordu.

Zilin sesiyle kafamı kaldırdığımda ağzımı asfaltla bir eden bir manzarayla karşılaştım.

Talat defterime notlarını geçiriyordu.

Ona dönüP soran gözlerle baktığımda

"Uyuyordun bende senin yerine yazmak istedim. Rahatsız mı oldun"

"H-hayır. Matematikle aram pek yoktur o yüzden not almıyordum tşk"

Bir iki cümle daha yazdıktan sonra yine o güzel gülümsemesini yollayıp sıradan kalktı.

Kolundan yakalayıp gitmesini engelledim. Kolunu tuttuğun eline baktiktan sonra bakışlarını gözlerime dikti. Bu sefer soran gözlerle bakma sırası ondaydı.