𝚁𝚊𝚋𝚎𝚗𝚍𝚊 •𝘧𝘺𝘰𝘭𝘢𝘪

One Day You Will Leave This World Behind

   "Sınavların bitti mi?"

  "Evet bugün finalleri verdim."

  "Nasıl geçti?"

   "Eh..."

   "Nikolai?"

   "...Bilmiyorum... İyi geçti gibi ama sonuçların kötü gelmesinden korkuyorum."

  "Derslerin hiçbir zaman kötü olmadı."

  "Son zamanlarda biraz boşlamış olabilirim."

"Olabilirsin?"

   "Olabilirim deee olmayabilirim dee, bunlar küçük detaylar canım-"

  "Benim yüzümden, değil mi?"

  "Alakası yok Fyodor, böyle diyeceğini biliyordum."

  "İlişkimiz gittikçe sana zarar veriyor."

  "Geri zekalısın yemin ediyorum."

  "Ben ciddiyim Nikolai."

  "Ben de ciddiyim. Ancak bir geri zekalı yanında ne kadar mutlu olduğumu görmeyip bana zarar verdiğini düşünür çünkü."

  "...Sinirlendin mi?"

  "Evet. Öyle şeyler söylüyorsun ki... Minnoş kalbim kırıldı az önce."

  Siyahlı bir an için güler gibi olup devirdi gözlerini. Sinirli olduğunu söylediğinde bile tam kızamıyordu sevgilisi ona ve bu neden onu sevdiğini küçükçe hatırlatan tatlı bir etkendi.

   "Özür dilerim."

   "Kırdığın bu kalp ananın porselen takımı değil öyle kuru bir özürle gönlümü alamayacaksın."

   "Sen bayağı ciddisin."

  "Beni asla ciddiye almıyor oluşun çok sinir bozucu. Tamam... Belki ciddiye alınmamakta davranışlarımın da payı vardır ama bunu ciddiye almanı istiyorum Fyodor. İlişkimiz bana zarar vermiyor ve bir kez daha bu tarz bir şey söylersen sabaha acıyan tek yerin kasıkların olmayacak."

   "Azgın..."

    "Ayıp."

    "Öylesin."

  "Olabilirim ne var yani. Karşımda senin gibi bir afet-i devran otururken-"

  "Susar mısın?"

  "O biraz zor hayatım."

  Kıkırdaştılar. Beyaz saçlı genç bağdaş kurduğu yerden kalkıp yatağa, sevgilisin yanına kıvrıldı, sıcak bir öpücük paylaştılar.

  Fyodor dikkatle sevgilisinin ördüğü saçlarını bir arada tutan lastik tokayı çıkardı ve uzun saçları saldı. Uzun, zarif parmakları yumuşak, beyaz tellerin arasında gezinirken Nikolai onları tekrar örmek hayli zaman alacağından küçükçe sızlandı.

    "Onlarla ne kadar uğraşıyorum ben senin haberin var mı?"

  "Ben örerim tekrar."

   "Hipnoz olmuş gibi konuşmayı keser misin?"

  "Ama hoşuna gidiyor~"

   "Lanet olsun ki evet, çok fena hoşuma gidiyor."

   Sessiz gülüşmeler, kelebek öpücükler ve hayalet dokunuşlar...

   Fyodor boynunda tüy kadar hafifçe gezinen dudakların sahibine sardı kollarını, burnunu onun kulağına sürttü nazikçe ilgi çekmek için.

  "Madem finallerin bitti..."

  "Evet..?"

    "Belki de... Birlikte... Ugh- bir tatile çıkabiliriz..hm?"

  "Ciddi misin?"

   "Evet..?"

    Beyazlının gözleri ışıldadı heyecanla. Saçları omuzlarından sevgilisinin bedenine doğru döküldü.

   "Açıkçası tabiri caizse siktirip gidelim."

  Fyodor güldü. Ne çok güler olmuştu şu aralar... Mırıldandı yumuşakça.

  "Bir yer bulalım,"

  Eşlik etti sevgilisi.

   "Dünyadan uzak~"